Bir sevgilim olsun, onunla gezip tozayım hayatı paylaşayım çok isterdim.
Uzun zaman olmadı bu, olanlar kısa sürdü çünkü ben sıkılıyordum.
Yani ilişki bir süre sonra, "o kızı gezdirmeliyim, o kızla buluşmalıyım, onu mutlu etmeliyim" e dönüyor.
Ben hiç zevk almıyorum ve bir iş bir ödeve dönüyor ilişki, üstümde baskı hissediyorum.

Sonra bir arkadaş vasıtasıyla bi kızla tanıştım. İyi gibi görünüyor uzaktan her şey.
Akıllı, sevecen ve beni çok seviyor.

Ama iletişimimiz konuşmalarımız he geçen gün kötüye gidiyor.
Bana göre o; sürekli dediği olsun isteyen, kendi bildiğinin doğru olduğunu sanan biri.
Mesela "şu beyaz desem; bunun doğru olmadığını kendinin doğru olduğunu söyler ama sonuçta bu beyaz der.

Ona göre kendi; çooook görmüş geçirmiş, hayatın her aşamasını geçmiş biri. Ben daha ergenim, ilişki ne bilmiyorum, evlilik ne bilmiyorum, hatta bi ara arkadaşımın olmadığını filan söyledi yani ben içine kapanık asosyal bir tipim demek istiyor.

Son zamanlar her telefon konuşmamız tartışma, ses yükseltme, onun ağlaması, gerginlikle bitiyor (ona göre normalmiş)

Farklı şehirlerdeyiz biraz uzak mesafe yürütüyoruz.

Birlikte güzel şeyler yapıyoruz, buluştuğumuzda mutlu oluyoruz, ten uyumumuz iyi gibi fakat ne zaman bir gezi vs yapsak sonunda bir tartışma ve gerginlik (ona göre normalmiş) yaşıyoruz.

Ayrıca ben onu çok eleştiriyormuşum, ama yanlış olana yanlış diyorum ama bunu deyince kızıyor ağlıyor beni suçluyor.

Tüm bunlar ışığında biz ciddi düşünüyoruz, tanışalı 6 ay filan oldu, aileler tanıştı, yüzük takıldı sanırım nişanlandık.

Sanırım diyorum çünkü her şey öyle hızlı ve kendi kendine gidiyor ki.

Kız şöyle şöyle yapalım diyor tadımız kaçmasın diye tamam diyorum dediği oluyor.
Tatil ayarlıyor şu tarihte gideceğiz diyor tamam diyorum gidiyoruz.

Bir akarsuda öylece ilerliyorum. Hayır dersem gerginlik oluyor tadımız kaçıyor ben bundan nefret ederim. Kimseyle laf dalaşına girmek istemem ben.

Artık evlenme aşamasına geldik.
Bana gün al salon tutalım diye sürekli söylüyor.
Arkadaşları sürekli soruyormuş ne zaman evleneceksiniz diye cevap veremiyormuş.

Kimse bana neyi ne zaman istediğimi sormuyor.
Evlenmek istiyor muyum veya sürekli tartıştığım biriyle evlenmek istiyor muyum bilmiyorum. Hayır diyemiyorum. Demekten korkuyorum, beni azarlamasından korkuyorum. Bana kızmasından korkuyorum.

Biraz karışık anlattım ama inanın çok sıkışmış durumdayım. Lütfen kendinizi benim yerime koyun ve bana fikirler verin buna çok ihtiyacım var.

Ben zorla mı evleniyorum? Ne yapmalıyım?

 

Jason bourne gibi bu ortamı arkana bakmadan terket

grimavi

Koca adamsın. Karşına al ve hislerini açıkça söyle. Sakın evlenme. Gerekirse kötü ol, ne kendine ne de ona bunu yapmaya hakkın yok.

gabe h coud

Oha amk dünyaya 1 kez geliyorsun ve ayıp olmasın diye 65 yılını sürekli didistigin biriyle mi gecircen

abuzer

nişanın maksadı zaten budur. bak ciddi bir yola giriyorsun, köprüden önce son çıkış, kesin ve net kararını ver aşamasıdır.

ben ortada evlenmesi gereken bir çift göremedim. bütün evlilikler dört dörtlük olacak, her iki taraf da çok sevecek veya her şeyde anlaşacaklar diye bir kural yok ama siz asgari şartları bile karşılamıyorsunuz bence.

ya 3 gün sonra boşanırsınız ya da cesaret edemeyip senelerce mutsuz mutsuz yaşarsınız gibi duruyor.

iyice ölçüp biçip kesin karar verme aşaması sizin için. geç değil ama erken de değil. birkaç gün içinde karar verin bence.

candide

"Kimse bana neyi ne zaman istediğimi sormuyor.
Evlenmek istiyor muyum veya sürekli tartıştığım biriyle evlenmek istiyor muyum bilmiyorum. Hayır diyemiyorum. Demekten korkuyorum, beni azarlamasından korkuyorum. Bana kızmasından korkuyorum."

Kesinlikle evlenmemen gerekiyor. Henüz kendini dahi yönetemiyorsun, hayır demenin gereklerini yaşayamıyorsun, ikili ilişkinin dengesini oluşturabilmek için gereken gerilim seviyesini, bunu yönetmeyi öğrenmemişsin, gerilimden korkup kaçtığın için akıntıya kapılmış gidiyorsun.

İşin kötüsü bunların hiçbiri zorla olmuyor, sadece hayır diyemediğin, iletişimi yönetemediğin için oluyor.

Bence ayrıl. Rahatla. Sevgi başka bişey, sevmeden evliliğe girişme. Sıkılıyorsan sevmemişsindir, oradan pay biç. Seven insan -kadın erkek fark etmez- emek verir, sıkılmak şöyle dursun özler, egodan uzak bir kaybetme korkusu yaşar. Yani bağımlılık değil sağlıklı bir bağlılık yaşar. Kendini gözlemlemelisin, sıkılmak sevmediğinin göstergesi, hayır diyememek travmatik bir durum, kendini koruyamadığın iletişimde karşındakini hiç koruyamazsın vs. Bu ilişkide nişanlık anne sen de 5 yaşındaki çocuk durumuna gelirsiniz, gerçekten gerek yok.

muhayyer divan

Evlilik şakaya gelmez. Yani şöyle gelmez; evlenmek çok kolay ama boşanmak çok zor olabilir. Maddi-manevi çok yıpranabilirsiniz. O yüzden ciddi bir şekilde kendinize sorun: bu insanla birlikte yaşamaya hazır mısınız? İstiyor musunuz? En ufak şüpheniz varsa "kusura bakma ben yapamayacağım" diyin ve bırakın.

"Beni azarlamasından korkuyorum" tarzı lafları yakıştırmayın kendinize. Çocuğu değilsiniz onun. Lütfen.

pispinti

kontrolü eline al. Sana yanlış gelen bişeyi söylediğinde sinir krizi + ağlama krizi oluyorsa zaten sevgililiğe bile devam etmen sıkıntı, bir de evlilik diyorsun.

"Tadım kaçmasın diye tamam diyorum" bu da çok yanlış. Sürekli ortayı bulmaya çalışmak yerine, normal hayatın akışında benzer düşünüp benzer planlar yaptığın birini bulursan o zaman evlen.

nhk ni youkosu

İnsan ilişkide yaptıklarını zorunluluk olarak görmemeli.

Görev gibi hissettiğin şeyleri kendinin zaten seve isteye yapacağı bir ilişki bulman lazım. Karşı taraf için de aynısı geçerli.

Bunlar kişiden kişiye değişir, o yüzden uyuşan kombinasyonda birisini bulmalısın.

Eşim de bazen salıyor sadece senin istediğini yapıyoruz çünkü evlilikti şehir değişikliğiydi vs. bunların tüm yükünü bana atıyorsun sanki kafana silah dayayıp yapmışım gibi, onların suçunu bana attığın için psikolojik baskı hissediyorum, hayatı yaşarken sadece senin merak ettiğin şeyler alınıyor, sadece senin merak ettiğin yerlere gidiliyor, kimse fikrimi sormuyor diyor.

O da böyle bir hayat istemiyormuş. Çünkü genelde onun fikirleri çok para harcamaları yerler oluyor ben orada eleniyorum.

O yüzden gönül isterdi ki kimse böyle hissetmesin, iki tarafın da gönlü olduğu şeyler yapılsın.

Ben de mutlu olmuyorum ki çok gönlü olmayan bir şeyi yaptığımızda. Zaten yüzünden anlaşılıyor yani. Motorla gezsek nee, pleysteyşın oynasak ne... yok ki hanım orada.

O yüzden ona bırakmayı deniyorum, fakat kendisi bir plan-program yapamıyor. Sonra iş yine başa düşüyor. Bu sefer de diyor senin istediğini yapıyoruz hep sdfksdgk saçma bir kısır döngü.

Kadınların arzuları bitmiyor. Benim tek beklentim sorun çıkmasın, koşullar neyse uyum sağlansın, mutlu olunsun, pozitif olunsun... Ama hanımlarımız pek öyle olmuyor.

Hatta şöyle söyeyim öyle gibi yaşayanlar da (mutlu gibi, pozitif, bir şeylere katlanır halde vs.) öyle sürdürdükleri için mutsuz. Yani aslında öyle de mutlu değiller. Sen de zannediyorsun ki ne kadar da anlayışlı bir karım var :)))) Meğer o katlanmak olarak görüyor. Eeeey efendi katlanmak deyince biz nelere katlandık diye çıkışırsan, savaş çığırtkanlığı gibi oluyor, o da aynı söylüyor ortalık kan gölüne dönüyor.

O yüzden seçtiğiniz insana dikkat edin. Benim sütten ağzımın yandığı kriterlerim başkaydı. O yüzden eşim beni tavlayabildi. Ama çok önemsemediğim diğer bu tarz konular, zaman ilerledikçe canımı sıkmıyor değil.

ananiyimioguz

bu mutsuzluğun yeni ortaya çıkmadıysa ayıp olmasın diye nişanlandın yani? tadımız kaçmasın diye nişanlanılır mı hocam bu hareketin ciddiyetinin farkında değilmiş gibi konuşuyorsun ya da aslında bir yandan da böyle bir yola sokulmanın seni tatmin eden tarafları var karşındaki kişi olmasa da burada sana biçilen rol hoşuna gidiyor. bana sanki ikincisi gibi geldi çünkü bu durumdan o kadar mutsuz olsan onunla tadınızın kaçmasından da korkmazsın tam tersi esas istediğin şey tadınızın kaçması ve sonunda ayrılmak olur. belki hoşuna giden o kocalık rolüyle seni mutsuz eden kişi arasında kaldın. esas istediğin ve istemediğin şeyler neler iyi düşün evlilikten önce de karar ver. nişan atmak da sıkıntı yaratan bir şey tabi ama boşanmak kadar değil öyle düşün.

semaforo de medianoche

Mutsuz edecek bir ilişkide ısrar edip üstüne bir de ömür boyu nafaka ödeme isteğiniz neden bu kadar yüksek? Kaçın.

"Bir sevgilim olsun, onunla gezip tozayım hayatı paylaşayım çok isterdim."

Bu isteğinizi her önünüze gelenle yaşayamazsınız. Azıcık cesaret lazım ki zaten herkes yazmış.

kimlanbu

Hayatına giren kadınlar çok da farklı olmayacak ikili ilişkiler her zaman böyledir. İlişkiler karşılıklı fedakarlıklar ister yani ikinizde zamanla değişeceksiniz. Bir yola girmişsiniz o yolu bitirip evlenin bence

respect

yan yana olsanız 2 ay sürmeyecek ilişkinin 6 ay devam etmesi ve nişanlanmanız...

elorelia

"Ona göre kendi; çooook görmüş geçirmiş, hayatın her aşamasını geçmiş biri. Ben daha ergenim, ilişki ne bilmiyorum, evlilik ne bilmiyorum," Duyurunun tamamnına bakınca burada biraz haklılık payı var gibi nişanlınızın.

Bir kere ilişkilere "o kızı gezdirmeliyim, o kızla buluşmalıyım, onu mutlu etmeliyim" şeklinde bakıyor olmanız sıkıntılı bir bakış açısı. Buluşmadığınız kişiyle mi sevgili olacaksınız? Enerjiniz yoksa belki de siz ilişkide olmak için doğru zamanda değilsinizdir nerede kaldı evlenmek...
Lütfen karşınızdaki insanı sırf ideal olduğu için bir maceraya sürüklemeyin. Kendinize zaman tanıyın ve ne istediğinizden emin olana kadar da kimsenin zamanını çalmayın.

Kediyi üzdün

Sanırım nişanlandık mı? Yok canım ne alaka.

Kahvedesu

- Birlikte güzel şeyler yapıyoruz, buluştuğumuzda mutlu oluyoruz, ten uyumumuz iyi gibi fakat ne zaman bir gezi vs yapsak sonunda bir tartışma ve gerginlik (ona göre normalmiş) yaşıyoruz.

-> Karşındaki kişi üzgünüm ama bir kezban. Serbest bir gezme ortamında bu gerginliği çıkartan, evde yaşarken en küçük bir sorun anında nasıl davranır ben düşünmek istemiyorum. Üstelik bu gerginliği çıkarmayı kendisi için bir "hak" olarak görürken, bu gerginliği sona erdirmeyi sana "görev" olarak vermiş. KOŞARAK KAÇ.

- Arkadaşları sürekli soruyormuş ne zaman evleneceksiniz diye cevap veremiyormuş. Kimse bana neyi ne zaman istediğimi sormuyor.

-> Kadınlar birbirine bu konularda baskı yapmayı sever. Göreceksin biraz daha cevap vermezse "bu çocuk seni oyalıyor" geyiği yapacaklar, o da sana çemkirecektir.

- Ona göre kendi; çooook görmüş geçirmiş, hayatın her aşamasını geçmiş biri. Ben daha ergenim, ilişki ne bilmiyorum, evlilik ne bilmiyorum, hatta bi ara arkadaşımın olmadığını filan söyledi yani ben içine kapanık asosyal bir tipim demek istiyor.

-> Daha yeni tanışıyorsunuz ve seni aşağılıyor, sürekli suçluyor, küçük görüyor.

- Yani ilişki bir süre sonra, "o kızı gezdirmeliyim, o kızla buluşmalıyım, onu mutlu etmeliyim" e dönüyor. Ben hiç zevk almıyorum ve bir iş bir ödeve dönüyor ilişki, üstümde baskı hissediyorum.

-> Yine bir ofsayt argüman. İçinden gelmiyorsa, mutlu olmuyorsan, bunu bir görev gib görüyorsan bir ömür bunu nasıl sürdüreceksin?

Anlattıklarından anlaşılan sen ZORLA EVLENİYORSUN VE MUTSUZ OLACAKSIN. İnsaf, bu kadınla aynı eve girdikten sonra hayatın cehennem olur.

Bir ve tek hayatın var, onu da kaprisli, seni aşağılayan bir kadınla ziyan edeceğine kafanı topla. Dünyada tek kadın o değil, daha düzgün, anlayışlı, kültürlü birine illa ki denk gelirsin. Kimse kimseyi bu kadar idare etmek zorunda değil. Bir an önce bitirip yoluna bak derim.

Lethe

Uzak mesafe ilişkisi yürüttüğünüz için şimdilik birbirinize tolerans gösterebiliyorsunuz.

sen daha alttan alan taraf olduğun için bazı şeyler gözüne batmıyor veya birşey söylemiyorsun çünkü sabır eşiğin daha yüksek.

bunun diğer sebebi de yeteri kadar bir arada vakit geçirmemiş olmanız. mümkünse bir arada minimum ardışık 7-10 gün kadar birlikte vakit geçirin.
artık aynı evde mi kalırsınız veya tatile mi çıkarsınız veya aynı şehirde bulunup günün büyük kısmını birlikte mi geçirirsiniz bilmem.

yakından tanıyıp olacakları görmenizin başka yolu yok anladığım kadarıyla

joooper

Okurken Peep Show'un Mark karakteri aklıma geldi, o da ayıp olmasın diye evleniyordu yanlış hatırlamıyorsam;)

blue rebel motorcycle club

İstemediğin şeylere Hayır diyemiyorsun

Tartışma çıkacak korkun var ve tartışmadan kaçınıyorsun

Meli malı düşünce yapısına sahipsin; o öyle olmalı bu böyle yapılmalı bu böyle söylenmeli vb düşünüyor ve bu düşüncelerini ciddiye alıp tavsiye veriyorsun.

Bol bol sempatiye düşüyorsun, empati yeteneğin çok zayıf

İhtiyaçlarının sorumluluğunu alacak cesaretin yok

İhtiyaçların konusunda da net değilsin, elinden tutan seni sürüklüyor, işleri başkasının sürüklenmesi bir bakıma rahat da geliyordur

Normal konuşmaları ima olarak duyuyorsun

İnsanların senin hakkında ne düşündüğünü de tahmin edip düşünüyor olabilirsin tahminim

sosyal ortamlarda kendini ifade etmekten de geri duruyor olabilirsin ek tahminim.

Kanka evlilik seni çok kötü çarpar şu an. Kendine gelemezsin.
Hayatının kontrolü içindeki utangaç çocukta hala. Terapi alıp yetişkin haline bırakmalısın sorumluluğu. Ayrıntı istersen mesaj at brocum.

hasmetizm 2046

light selami gibi bir ilişki anladım anlattıklarından

ayrılmalısın

tadımız kaçmasın diye her şeye evet denilmez

evlenilmez

jülsezar

Ailenle iyi kötü bir iletişimin varsa önce onlara aç konuyu. Ana fikir ayrılık olmayabilir ama "Biz daha birbirimizi tanımıyoruz, aceleye geliyor her şey" tarzında konuştuğunda belki onlardan da destek gelecek. Büyük ihtimalle gelir. Sonra gözünü karartıp kıza söyle. Burada anlattığın gibi biriyse "Beni yarı yolda bıraktın, Allah senin belanı versin, ben sana ne yaptım? Zaten hiç sevmemissin. Asıl ben senden ayrılıyorum." falan diyebilir. Bunlara hazır ol. Cevap verme. Söylediğin tek şey olsun, "Daha erken.", "Evlenmek için daha erken." Evet seni hirpalayacak, hakaret edecek, suçlayacak, kendini acindiracak. Ama bunları göze al. Eninde sonunda ne demek istediğini anlar. Kimse kimseye zorla bir şey yaptıramaz ya. O arkadaşlarına mahçup olmasın diye iletişim kuramadigin bir kadınla evlenmek zorunda mısın? Sinirleniyorum cidden bak, yine geliyorlar bana. Hayırdır ya?

Lütfen tavrını koy, olmaz öyle şey.

sekizdokuzon
1

mobil görünümden çık