uzun yıllardır birlikteyiz, çok badireler atlattık zor günlerden geçtik ama hiç bu kadar kötü görmedim onu ve bu beni çok üzüyor. 3 gündür geçmeyen çarpıntım ve mide bulantım var, bu sabah 1 simiti 1 saatte yiyemedim. durumumu kendisine açıklarsam suçlu hissedip daha da üzülecek diye içimde tuta tuta çarpıntımın kalp krizine dönüşmesinden korkuyorum. ki kendisi de endişeli şeyler konuşamk istemediğini, elinden geleni yapıp çabaladığını söyledi bir hafta önce. "depresyondaki sevgiliyi mutlu etmenin yolları" başlığını okudum, yazılan çoğu şeyi yapıyorum, yıpratmadan yormadan yanında olduğumu hissettiriyorum ama sanki hala yetersiz kalıyormuşum gibi hissediyorum. günde birkaç kez mesajlaşıyoruz onda da evden çıktım eve geldim uyucam vb. şeyler yazılıyor. 7 yıldır hiç bu kadar az konuştuğumuz bir süreç olmamıştı endişeleniyorum.
bu süreçte ne yapmalıyım lütfen görmüş geçirmiş suser'lar tavsiye istiyorum. ilacın bu süreçteki etkisi ne olur? ne yapmaktan kaçınmalıyım ve neler yapmalıyım?
Çok zor ve karmaşık bir şey değil mi. Aslında bir formülü yok ne yazık ki. Doğrudan şöyle yapın diyemem, zaten böyle bir şey olduğunu da sanmıyorum
Ama kendi yaşadıklarımdan bazı prensipleri çok önemsemek gerektiğini söyleyebilirim. Tamamen kendi haline kalması daha kötü hissettirecektir, tam tersi sizin aşırı yardımcı olma isteğiniz olduğunu hissederse yine daralmış hissedecektir.
Bence bir yöntem konuşmamak da faydalı. "Şunu şunu yapalım, bak iyi olacaksın" gibi yol haritaları bunaltıcı olabiliyor. Ya da o size gelip dert anlatmadığı halde sizin bir şeyler söylemek zorunda hissedip "geçecek geçecek, bunlar da geçecek" gibi şeyler söylemeniz de öyle.
Bence bunun en orta yolu bunaldıkça onun size açılmasını beklemek ve geleceğe yönelik çok konuşmadan sadece o an o sıkıntısına yönelik sohbet etmek. Bunu yaparken uygun dozda espriler serpiştirmek, bu kişiyi savunur sözler etmek kısacası tarafınızı belli etmek bence olumlu oluyor.
Eğer ortada bir dert yanma durumu yoksa sadece günün olağan akışına uygun şeyler konuşmak, depresyonla ya da zor süreçlerle ilgili şeyleri gündeme getirmemek iyi gelebiliyor.
Bir de yoğun duygular ağır şeylerdir, depresyonda olan birine çok yoğun hislerle yaklaşmamak daha faydalı sanırım.
Depresyon geçmişi olan biri olarak yazıyorum: yalnız yaşıyorsa yanına gidip bir köşede sessizce otur. Birlikte film izleyin, ağlayınca susturma, saatlerce konuşsa da dinle. Fiziksel olarak yanında olmaya çalış. Bol sabırlar.
Çok uzak olmayan geçmişte benim de depresyon deneyimim olmuştu uzun süre. İlaç kullandım geçti bırakınca aynı dert düşünceleri yine geldi geri elbette. Şiddetsiz iletişim eğitimi aldığımda kendi duygularımı, ihtiyaçlarımı ve düşünce yapımı tanıdım. Kendimi ve başkalarını ne kadar çok yargıladığımı ve suçladığımı da fark ettim. Depresyon deneyimi konforsuz düşüncelerin insanı esir aldığı, başka şeylere odaklanmayı engelleyen bir deneyim. Bu konforsuz düşünceler de konforsuz duyguları yaratmaktadır. İnsan kendini ifade etmediği sürece de içinden çıkması zor bir durum. Tüm o çaresizlik, mutsuzluk hislerinin verdiği acının bağımlılık yapma ihtimali de var açıkçası. Kendini suçluyorsa eğer veya büyük bir utancı varsa depresyonun uzun sürme ihtimali de artacaktır. Ben insanların derdini ben diliyle paylaşmasına, duygularını anlamasına, ihtiyacını bulmasına başarılı şekilde yardımcı olabildigim bir eğitim aldım. Sevgiline dair Ayrıntı vermek istersen özelden yazabilirsin, iletişim tüyoları verebilirim, kendisini ifade etmediği sürece iyileşme sürecinin başlamayacağını düşünüyorum.
Hayatında ilk defa depresyona giriyorsa ilaç tedavisiyle yakın zamanda atlatır herhalde. ama kronik depresyon gibi bir olay varsa gerçekten iyi bir psikologla terapi sürecine yönlendirilmeli. 5 yıldır geçmeyen depresyonum var yanımdakilerin neşeli olması biraz iyi hissettiriyor.