Bilmiyorum, belki de boşa kuruntu ediyorumdur. belki başka birisini alacaklar piyasada o kadar çok insan boşta ki, başka seçeneklere bakmak zorunda kalacağım, kpss'ye gireyim desem diğer bölümlerle aynı kulvarda b grubu kadrolar için yarışıyoruz ve puanlar yüksekten kapatıyor.
Geçen iibf mezunu bir arkadaşla karşılaştık jandarma'da uzman çavuş olmuş. Askerde asteğmen bölüğünde birlikte eğitim almıştık oysa ki. Markette kasiyer ya da giyim mağazasında reyon düzenlemek de var. Yapan insanlara gerçekten saygı duyuyorum. Sonuç olarak kimse sevdiği işte çalışmıyor. Hepimizin gelecek kaygısı had safhada.
Belki de yazılım işinde mutlu olamayacağım, orada da çok rekabet var ve sürekli yenilikleri takip edip kendini güncel tutmak zorundasın.
Ama çocukluğundan beri ama kalıcı ama geçici süreyle yurtdışında yaşamak isteyen birisiyim, bu ergen hevesi de değil. Parayı yerden toplamayacağımı da biliyorum, gittiğim yerde yabancı olacağımı da biliyorum. En ufak olayda topun ağzında olacağımı da. Ama burada da önümü göremiyorum.
Açıkçası sadece kariyer konusunda değil özel hayat konusunda da bunca sene boşa yaşanmış gibi hissediyorum. Ailem ve birkaç arkadaşım dışında öyle müthiş bir sosyal hayatım yok. Yeni insan tanımak da artık bana yorucu geliyor. Bugün iş görüşmesinde bile, bize kendinizden kısaca bahseder misiniz sorusuna cevap verirken iç sesim her seferinde aynı şeyleri söylemekten bıktım diyordu. Şurada doğdum, şu okuldan mezunum, şurada yaşıyorum vb.
İlerleyen yıllarda bunu atlatabilirsem geriye dönüp baktığımda gülümseyeceğim, vay be nerelerden geçmişim diye. Umarım öyle olur.
@dissendium öncelikle cevabınız için teşekkür ederim, tam bir satın alma uzmanlığı değil de giriş seviyesi bir pozisyon olarak düşünün. Yazılım konusundaki şişmenin ben de farkındayım, swift öğrenmeye hevesli hatta bunun için macbook pro almış birisinin yazılımı bıraktığını gördükten sonra acaba yanlış yolda mıyım diye düşünmedim de değil ama web alanında full stack olan lise yıllarından beri bu işle ilgilenen bir arkadaşımla konuştuğumuzda beni cesaretlendirmeye çalışıyor. 1 yılın ben de uzun bir süre olduğunun farkındayım. Maddi ve manevi açıdan epey zorladı. En son ailemle tartışıyordum. Şimdi normale döndük. Geçen ay bir firmada işe başlayacaktım ama firmanın tavırlarından ötürü bu iş başlamadan bitti. Sonradan öğrendim ki firmada sirkülasyon yüksekmiş. Gelen de durmayıp kaçıyormuş. Yabancı firma bizim ülkeye gelince kendi ülkesinde yapamayacağı şeyleri yapabiliyor. "İş bulabiliyorsan direkt çalış" demişsiniz çok mantıklı. Maddi açıdan nefes aldırır ama bir daha yaş tahtaya basma ihtimali gözümü korkuttu. Birkaç gün kendime gelemedim, iştahım bile kapandı. Millete ne güzel işe başladım demiştim, ne diyeceğim diye utandım vb.
Açıkçası gelecek planlarım farklı olduğu için bilemiyorum. Türk vatandaşı bir satın almacı, yurtdışında iş yapabilir mi? Hans'ın Thomas'ın yapabileceği bir iş için işveren neden sponsor olup da oturma izni çıkartsın? Dediğiniz gibi yazılımı uzun vadeli düşünmek lazım. Bileğimde bir altın bilezik olması gerek. Ne olacağı belli değil. Yabancı dil konusu da önceliğimde.
Şimdi ben satın alma müdürüyüm yurtdışında.
Sponsor neden olsun? Spesifik bir alanda is yapmiyorsaniz(ornekler; misal elektrikli arac bataryasi konusunda teknik satin alma, ne bileyim rüzgar gülü yapımındaki kompozit malzemelerinin teknik satin almacisi vs) kimse sizi almaz evet. Düz satın alma yapacak insanlar Avrupa'da var zaten.
Benim genel çevremde yurtdışına satın alma ile gördüklerim;
Misal havacılık alanında çalışıp Fransa'da havacılık tarafina gecenler
Silah sanayinde çalışıp geçenler
Rüzgar gülü alanından geçenler
Ayni firmada bilmem kaç yıldır çalışıp yurtdışına ofisine transfer olanlar
Yani evet düz satın alma ile bir yere gidemezsiniz.
Yani tedarik zinciri soluyorum artık ve tedarik zincirinde çalışmak sizin anlattiginiz kadar kötü bir şey değil. Yani girmesi zor da bir kere girince genelde işsiz kalinmayan bir alan tedarik zinciri çünkü herkesin yapabileceği şeyler değil.
@logisticsmanager evet, tam olarak düşündüğüm şeyi ifade etmişsiniz, benzer şekilde düşünüyoruz, şu an görüşme aşamasında olduğum pozisyon niş, spesifik bir satın alma değil, firmanın ihtiyaçlarının tedarik süreciyle ilgili, dediğiniz alanlarda mühendis arkadaşların şansı daha yüksek gibi, bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz ama teknik bilgiye sahip olmaları daha avantajlı gibi, yoksa a4 kağıdını, masa sandalye, bilgisayarı o ülkenin vatandaşı da temin edebilir tabii ki de. Ama başlangıç açısında maddi açıdan nefes aldıracağını ve özgüvenimi tazeleyeceğini düşünüyorum. Ama benim için iyi olacaksa olmasını diliyorum. Öbür türlü geçen sefer yaşadığım saçmalığı tekrar yaşamak istemem. İş görüşmesine çağırılırken söylenenin tam tersi bir durumla karşılaşınca başlamadan bitti.
Iki tip satın alma var; direkt ve indirekt. Direkt üretimde kullanilan hammadde falan alır. Indirekt misal temizlik servisi de alabilir kağıt kalem de ama milyon dolarlık makine satın alması da. Ne yapacağınızı bilmedigimden bir şey diyemem.
Ilk olarak yapmaniz gereken bir şekilde kafayi sokmak. Kimse süper başlamıyor. Ben 2016 yılında depoda mal kabul yapip sayım falan yapiyordum, irsaliye imzaliyordum. Ben de ilk ise baslarken illallah etmistim sayimdi, irsaliyeydi falan. 8 sene öncesi yani. Ha benim buraya gelişim tedarik zincirinde olmamdan sebepli değil ama tedarik zincirinde olup gelen çok tanıdığım var. Önemli olan;
Bir şekilde tedarik zinciri girmek
Kendinizi gelistirip calismak
Hedefiniz yurtdışı ise bu hayal için sürekli calismak, cabalamak. Belki sizin için en doğrusu bu değil ama isteginiz bu gibi.
Bu şekilde yaparsaniz da yurtdışı olmaz ama Türkiye'de iyi bir şey olur.
Bu arada üst seviye Avrupa ülkeleri zor ama macaristan, romanya, Polonya genelde ucuz iş gücü olarak bakıldığı için oralara gitmek daha kolay.
@logisticsmanager dediğiniz ve ilandaki iş tanımının ışığında indirekt bir pozisyon olduğunu anlıyorum. Sizin için doğru değil derken tam olarak neyi kast ettiniz anlayamadım ama yurtdışında yaşamı mı kast ettiniz yoksa işi mi. Orada biraz kafam karıştı. Yurtdışında yaşamın zorluklarının farkında olduğumu ilk yazımda ifade etmiştim. Birazda kendimi ona hazırlamaya çalışıyorum. Sizin ilk işinize benzer bir işti o sıkıntı yaşadığım firmada ama o sorunlar yaşanınca olmadı. Başta kendimi düşündüm niye sabretmedim diye ama sonrasında birkaç kişiden duyduklarım, kararımın arkasında durmama neden oldu.
hocam ben de 27 yaşında yazılım öğrenmeye başlamış (top bir üniversitede okuyarak) biri olarak önermem, alaylıları geçtim sağlam yerlerden mezun olanlar için bile ortam çok rekabetçi. Satın alma tarzı beyaz yakalı işler vasat hatta kalifiye yazılımcılıktan daha iyi olabilir.
@Erestor açıkçası rekabetçi ortamın ve alaylı olmanın dezavantajlarının ben de farkındayım, bazen kafayı kırıp ikinci öğretim mühendisliğe gidesim geliyor, gündüz çalışarak kendini finanse edeyim vb ama bu sefer de yaş geçiyor. Lisedeyken ilgimi çeken bir konuydu yazılım. Ancak eşit ağırlığa geçmek zorunda kaldım. O zaman iyi bir üniversitede okuyamadıktan sonra TM'ye geçerim daha iyi kafasındaydım. Pişmanım açıkçası. İnsanın istekleri yaş geçtikçe netleşiyor gibi. Bir de ilerisini göremiyorsun burada her an her şey olabilir. Belki buradan çıkmama yardımcı olur vb. hem de ilgi duyduğum bir alan diye düşünüyorsun. Serbest çalışmak hayalim desem, hayalperest mi olurum acaba? Riskleri var evet ama kendime sorduğumda günün birinde freelance olarak çalışmak düşüncem var. Bir de beyaz yaka olarak buradan çıkamayacağını düşünüyorsun. Orada da parlak bir ortam beklemiyor belki ama bilmiyorum, bu hayal yıllardır kafamda var. Hiç yaklaşmadım ucundan kıyısından bile ama bir gün olur belki diyorum.
Eğer doğru ise 1 Yılı aşkın işssiz durumda olmanızdan maddi bir derdinizin olmadığı ve konforunuzu bozmak istemediğiniz anlaşılıyor İİBF gibi genel bir bölümden mezun olup iş bulamamak imkansız gibidir belli ki siz istemiyorsunuz aksi ayrıca herkes mezun olduğu alanda iş bulacak diye bir kaide yok dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok zaten bu yüzden devletler vatandaşlarını girişimciliğe yönlendiriyor neyse
madem tavsiye istiyorsunuz bir yerden başlayın devamı gelir. Geçici bir süre markette kasiyerlik olabilir mesela (maddiyat ve statü olarak bakmayın insan ilişkileri ve iş ortamı tecrübesi olur bu süre zarfında daha iyi işler bulursunuz devamı gelir.)
Uluslararası geçerliliği olan ve kolunuzda altın bilezik olacak olan yazılım dili (java) öğrenmenizi tavsiye ederim.
1 yılda pek çok görüşmeye katıldım ve çoğu olumsuz sonuçlandı, bir tanesiyle olacak gibi oldu ama olmadı, iyi ki de olmamış, konforu bozmamaktan ziyade geri dönüş alamamak diyelim, başvurduğum ilan sayısını şu an hatılamıyorum, java gibi, c# gibi oop bir dili öğrenmek mantıklı, zaten liseden az biraz c# bilgim vardı tazelemek şart,
soruna tam olarak cevap veremem ancak biraz kendimden bahsedeyim, sen de nasiplen.
31 yasindayim. cocuklugumdan beri hep bilgisayar muhendisi olup microsoft'ta calismak istedim. ancak ya benim malligimdan, ya da sistem yuzunden o sinavlari bir turlu kazanip muhendislige giremedim. kac kere universite sinavina girdigimi hatirlamiyorum bile. sacma sapan islerde calistim asgari ucretli olarak. baristalik, garsonluk, kasiyerlik vs. oralarda calisinca sunu cok iyi anliyorsun; bu hayat boyle devam etmez. son bir kez sinava girdim ve 26 yasindayken onlisans siber guvenlik bolumunu kazandim yari burslu. sonra okulda gordugum egitim cok hosuma gitti ve siber guvenlik alaninda uzmanlasmaya karar verdim. kimsenin almaya cesaret edemedigi sertifikalari aldim, isimde cok ilerledim. kendimi ovmek gibi olsun, turkiye'de su an top3'teyim. fakat malesef turkiye simulasyonu yuzunden issizim su an. bunun iki sebebi var: 1- danismanlik sirketleri cok az para veriyor. 2- kurumsal sirketler 4 yillik mezuniyet istiyor. yani baska ulkede olsam havada kapilacakken turkiye'de issizim. neyse, uzatmayayim. sana verecegim tavsiye oncelikle denemen olur. neden? cunku en azindan yillar gectikten sonra icinde kaldiginda en azindan denemedim demezsin. ben yazilimi denemedim mi? denedim. kac kere baslayip kac kere biraktigimi hatirlamiyorum bile. hatta bir sertifika almak icin programlama dili ogrenip zararli yazilim yazmam gerekiyordu, onu bile zar zor ogrenip hallettim. kafa almiyor bir turlu. linkedin'de mimar arslan diye biri dusuyor onume surekli adam javaci, yurtdisinda yasiyor. belki ona mesaj atip fikir alabilirsin. baktin calistin cabaladin olmuyor, kabullenip satin almaci olarak calisirsin. ama once dene. kafana uyarsa siber guvenlik de deneyebilirsin destek de olurum sana. mesaj atarsan mail adresimi iletirim.
kpss alan çalış
@dissendium takılmamaya çalışırım, olumlu geri dönüş yapılırsa denemeyi düşünüyorum, belki ileride de başka fırsatlar da karşıma çıkar diye ümit ediyorum ve çabalarım o yönde
@Hallegadola alandan girmeyi mezun olduğum dönem düşündüm ama sonra vazgeçtim. O süreçlerde uğraşıp sonrasında kurum sınavlarında mülakatlarda elenen arkadaşları görünce o topa girmek istemedim. İktisat maliye muhasebe hukuk üzerine kendi alanınızın derslerini çalışıyorsunuz, iki sınava girip üstüne kurum tarafından bir yazılı sınav+ sözlü mülakat, Ankara'ya git gel yapmak, 1 gece konaklamak vb. maddi ve manevi açıdan külfet. Memuriyette merkezi atama dışında şans göremiyorum kendime. Hoş imkanım olsa duyuruda belirttiğim gibi hayatıma başka bir ülkede devam ederdim. Belki vatandaşlık alırsam kesin dönüş denerdim.