Grave of the fireflies
mar adentro.
ilk kez 15-16 yaşındayken izlemiş, yarısına bile gelmeden "ulen engelli halinle bile karı kız etkileme peşindesin" diye kızıp kapatmıştım ahaha.
sonra ama işte biraz yaşlanıp çelikten yapılmadığımı fark edince, etrafımda bazı insanların benzer durumlar yaşadığını görünce, benim de üç dakika sonra engelli olmayacağımın garantisi olmadığını anlayınca... çok fena vurdu.
kaldı ki filmin teması zaten "engelli adam var, ölmek istiyo"dan ibaret değil, çok şey bulabilir her insan kendinden.
koskoca adamım, gerçek anlamda bir sürü peçete harcayıp salya sümük aralıklı olarak belki bir saat ağlamıştım bu filmde.
***
ikinci olarak "idi i smotri" ama eğer tarihe, ikinci dünya savaşı'na merakınız yoksa gerçekten önermem. ben kahvaltı yaparken savaş videosu izleyen biriyim, bu film psikolojimi bozmuştu. çok kaliteli ama çok ağır. hollywood'un tırt kahramanlık hikayelerine karşı isminin de söylediği gibi "gel ve gör" neymiş savaş diyor. çok fena.
hachiko
sanırım en son the broken circle breakdown’da hüngür hüngür ağlamıştım.
Babam ve oğlum. Hanıma da altyazılı izlettim "manyak misin ya böyle film niye izlenir üzücü" dediydi. Katılıyorum.
Manchester By The Sea
Babam ve Oğlum
Bu iki filmi ne zaman izlesem ağlarım, iki filmin de ana mevzusu ortak aslında.
titanic (kücükken)
prayers for bobby (lisede)
alttakiler 20+ yaslarinda
unsere Mütter, unsere Väter
dedemin insanlari
The Boy in the Striped Pyjamas
hachiko
selvi boylum, al yazmalim
castlevania (dizi ama olsun)
ben kücük bir diaylogdan bile aglayabilirim. günlerce onu düsünebilirim. öyle bir mallik :D
Field of Dreams
ucurtmayi vurmasinlar
Train De Vie
Life is Beautiful
Aslan Kral
Dizi olarak da this is us... ne ağlakmışım ya :)
The Cure (1995)
dünyanın ortasında aşk için ağlıyorum
Precious (2009)
Ağlamaktan mahvolmuştum. Bence dünyanın en üzücü filmi.
Uçurtmayı vurmasınlar
Canım kardesim
Kız kardeşim Momo
Babam ve oğlum
PS i Love you
Gönül yarası. Ne filmdi be..