Bu neden yasak değil? Sunta ve mobilyalar yüksek polimer/plastik oranına sahiptirler. Bu adamlar artan tahtaları yakıyorlar ve bütün o plastik dumanı bizim evlerimize giriyor. Dahası plastik yakmak kadar çevreye de zarar veren çok az şey vardır. Buna rağmen neden buna izin veriliyor?

Türkiye'nin mobilya şehri İnegöl bunun için olsa gerek, bütün ilçe çapında okullar dahil bütün hanelerde soba kullanımını yasakladı.


www.genclermuhendislik.com

Bu yasak neden bütün marangozlara uygulanmaz? alışverişte poşet kullanmayarak çevreye zarar vermeyelim ama marangozlar istedikleri gibi plastik yaksınlar. Saçmalığa bak. Kaldı ki adamlar sobaya eline geçen her şeyi atıyorlar, çöplerini bile sobalarda yakıyorlar.

Yanık plastik solumaktan sinirim bozuldu. İlçe/il/ülke çapında bu yönde bir kanun geçmesi için biz sıradan vatandaşlar ne yapabiliriz?

teşekkürler.

 

Yasak olmadığını kim zoyledi? Yere çöp atmak da yasak kapalı alanda sigara içmek gereksiz yere korna çalmak yaya geçidini ihlal etmekle yasak ve yaptırımları var ama uygulanmıyor. En büyük denetim bireyden başlar kamu kurumlarını harekete geçirende bireylerdir kamuoyu oluşturmak için kamu kurumlarını harekete geçirmek için bireylerin şikayetçi olmaları ve haklarını aramaları gerekir ama herkes halinden memnun gibi.

doharkoman

hocam özür dileyerek söylüyorum kötü anlamda algılamayın ama çok ponçiksiniz.

türkiye'de çevreyi korumak adı altına yapılan bütün uygulamalar göstermelik, adı çevreyi korumak için ama aslında para için, bir yerlerden para kazanmak için. evet kuralı konuyor, kanunu var ama bunun amacı çevreyi korumak falan değil.

poşetin paralı olması, poşet kullanılmasın, çevre korunsun diye değil. poşet kullanan işletmeler poşet başına devlete 38.5 kuruş katkı payı ödüyor. müşteriden 25 kuruş alıyor, devlete 38.5 kuruş ödüyor, çevre falan hikaye.

egzoz emisyonu, yaptırırsan çevre bakanlığına ücret, yaptırmazsan çevre bakanlığına ceza.

geri dçnüşüm kutuları, atık yağ, atık pil vs. hepsi bunları toplayacak şirketler kazansın diye.

oto sanayilerde kullanılmış motor yağı yakıyorlar sobada. kaldı ki atık bertaraf ücreti diye yağ boşaltmanın parasını da alıyorlar.

hal böyleyken, sunta gibi dışarıdan baktığında ahşap olan malzemeyi yaktı diye kimsenin kimseye ceza keseceğini pek sanmıyorum.

kibritsuyu

@kibritsuyu:

suntanın içinde ve dışında boya, tutkal gibi sentetik materyaller var. polyesteri, plastiği yakmaktan farklı değil. kimse egzosa 24 saat maruz kalmıyor. çocuğunuz pencereye/balkona çıktığı her anda bu suntanın yanmasıyla ortaya çıkan gazı soluduğunda da kendinize "ya ülkede ne hale gelmiş, senin dert ettiğin şeye bak" mı dersiniz?

"
Ağaç işlemeden ve sunta ve mobilya
üretiminden kaynaklanan atıklar neden
tehlikeli atık grubuna girmektedir?
Ağaç kabukları ve mantar atıkları
tehlikesiz,
Tehlikeli maddeler içeren talaş, yonga,
kıymık, ahşap, kontraplak ve kaplamalar
ile kontamine olmuş ahşap, cam ve
plastik atıklar tehlikeli atık grubuna
girmektedir.
Kapalı ortamlarda formaldehit ve asetaldehit gibi aldehit kaynakları;
mobilya, halı, ısıtma ve soğutma sistemleri ve sigaradır.
Formaldehitin kendisi ya da diğer kimyasallarla hazırlanan bileşikleri
mobilya imalatında; boyalarda ve kaplamalarda koruyucu olarak,
döşemeler ve perdelere kalıcı şekil verilmesi amacıyla zamk ve
yapıştırıcıların bileşeni olarak vb amaçlarla sıklıkla kullanılmaktadır.
Özellikle MDF ürünlerinde elyaf/resin oranı en yüksektir ve en fazla
formaldehit yayan üründür. Aynı zamanda mobilyalarda kullanılan
tekstil ürünleri de formaldehit kaynağı olabilmektedir. Formaldehit,
baş ağrısı, bulantı ve baş dönmesi gibi özgül olmayan belirtilerin
yanında boğazda iritasyon, allerjik reaksiyonlar, gözlerde kızarıklık,
sulanma, burun akıntısı vb belirtilere neden olmaktadır.
Özellikle kronik etkisi, kronik konjuktivit, farenjit, larenjit, bronşit ve
öksürüğe neden olabilmektedir.
Aynı zamanda kontakt dermatite, polen ve diğer alerjenlere bağlı
alerjik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına ya da hastalık seyirlerinin
ağırlaşmasına neden olabilmektedir.
Formaldehitin astımın oluşumunda rol alabildiği ve astımlılarda
gece ortaya çıkan solunum güçlükleri ile ilişkili bulunduğu
bildirilmektedir.
Formaldehit, Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu tarafından
kanserojen özelliği açısından Grup 2A olarak sınıflanmıştır.
Yakın zamanda yapılan çalışmalarda formaldehitin özellikle
burun ve üst solunum yolu kanserlerine neden olabileceği ayrıca
ultraviyole’ye bağlı deri kanserlerinin gelişimine katkıda bulunduğu
bildirilmektedir
"

summerof69

hocam haklısınız. ben size plastik yanığından çıkan dumandan rahatsız olduğunuz için ponçik demedim. bu memlekette hala, ne kadar sentetik madde içerse de ahşap görünümlü bir şeyi yaktı diye -istediği kadar kanun olursa olsun- birine gidip ceza yazılacağını, bunu engelleyebileceğinizi düşünmenize ponçik dedim. bana niye zararları hakkında bilimsel makale yazıyorsunuz, ben bunları biliyorum, savunmuyorum da.

günde binlerce kilometre yol yapan kamyonlarıa ucuz diye yakıt yerine koyuyorlar 10 numara yağı, zaten motor gitmiş. adam kara kara dumanları tüttüre tüttüre bütün türkiye'yi geziyor, hiç mi polise müfettişe denk gelmiyor? geliyorsa da nasıl devam ediyor işine? kapı gibi de kanunu var bunun. çevreyi düşünen adam 1 haftada şunları tamamen temizler, zor iş değil. hız cezası kesen kameralı radar araçları kara duman çıkaran her kamyonu tespit edip hem egzoz muayenesinden, hem çevre kirletmekten bassın cezayı bak ne oluyor. ama yok, elinde teknolojik imkan bile varken bunu yapmıyorlar. hani ne oldu çevre?

hal böyleyken müfettişin birinin gidip marangoz atölyelerini gezip, sobada ne yaktıklarını kontrol edip, içeriğindeki sentetik zararlı maddeyi tespit edip ceza kesmesi. isveç'te falan mümkündür belki. bunun türkiye'de olmasını beklemek maalesef çok ponçikçe.

kibritsuyu

kurallar uymak için değil =~ ceza kanunu göstermelik
ceza kanunu hakikaten arkasından dolaşılabilen bir şey olsa da, göstermelik değil. ancak yine de suçu önlemiyor. suçlar cezasız kalabiliyor. o halde ceza kanunu göstermelik mi yoksa 90 milyon insan ve 1milyon kmkare ülke ve 200bin etrafı gözleyen gözle bu kadar mı oluyor? doğru soru bu olmalı. çevre için de aynı soru geçerli.

zabıta gelecek uyaracak. ceza yazmak için 2 saat kavga edecek. hiçbir zaman canını yakacak kadar tehdit edemeyecek devlet bu hatayı yapanı.

bunu kesin önlemenin yolu o semtte yaşayanların örgütlülüğü. ama devletimiz örgüt değil birey birey bölünmemizi istiyor. modern insan bireycik olmalı. yoksa devlete de kafa tutarsın mazaallah.

bi de internetten örgütlenmek var. o da sıradan vatandaş için bi yol.

"geri dönüşüm kutuları, atık yağ, atık pil vs. hepsi bunları toplayacak şirketler kazansın diye."
sevabına mı dönüştürecekti? esas maksat kıymetli şeyi çöpe atmamak. kentsel dönüşümü hayrına yapmadığı için müteahhitler, rantsal dönüşüm diyenler de böyle. hanginizin sermayesi olsa gidip sıfır kâr ile iş yapar?

lambırcek
1

mobil görünümden çık