Kadının yaşı ve maddi kazancı arttıkça sevgilisiyle yaşayabilme oranı da artıyor bence.
Kabul edecek ailenin genel nüfusa oranını soruyorsan %5 in altındadır. Ne kadar altında olduğunu bilemem.
@inawen +1
Sevgilimle tatillere gidiyoruz, haftanın dört günü beraber yaşıyoruz dindar olduğunu düşündüğüm ailemin karşı çıkmaması beni şaşırtıyor bazen.
Buraya göre normal, büyük şehirlere göre normal, kırsal bölgelere göre değil, fakirsen değil, zenginsen normal, statülüysen normal ... gibi gibi koşullara bağlı.
Bi arkadaşım yaşıyor.
Bence okuma seviyesi yüksek yada aile bağı kopuk gençlerde oluyor.
Aileler genellikle okay olmaz. %98 bile az olur.
Türkiye "bilmiyorum, bilmek istemiyorum, ama tahmin ediyorum" toplumu. Çoğu kişinin kızı erkek arkadaşıyla yaşıyor ama aileler "yalnız yaşıyor" diye biliyor. Bir şeyler tahmin etseler bile sormuyorlar karışmıyorlar, çünkü net olarak "evet onunla yaşıyorum" denirse büyük ihtimalle olay çıkar.
Mesela çoğu baba, kızının erkek arkadaşı olduğunu tahmin ediyor ama iş evlilik gibi konulara gelmeden duyup tanışmak istemiyor.
kabul edeceklerin oranı %5-10 arasındadır. ikna aşamasına ihtiyaç duymadan direkt buna okey diyecek mindsete sahipleri soruyorsan, o %1'i geçmeyebilir. bu ülkenin yarısından fazlası sağcı, diğer yarısı da solcu görünümlü sağcı arkadaşlar. nerede yaşadığınızı unutmayın.
İnanç bence tersine en büyük etken. Yeterince "muhafazakar" hiçbir ailenin buna onay vereceğini sanmıyorum bu ülkede. Paraya, ekonomik özgürlüğe falan bakmaz katı muhafazakar aileler.
Benim hem anne hem baba tarafım son derece muhafazakardır. Evlerden ırak Sülalemde, kızı başörtülü olduğu halde sırf pantolon giydiği için (o da kot veya dar pantolon değil bu arada) yeterince dindar bulmayan ve baskı yapan tipler var düşün.
Bu tarz bir aile böyle bir şeye onay verir mi yani, verir dese biri güler geçerim:)
Türkiye'nin maalesef realitesi bu
%5 bile onay veren çıkmaz.
türkiye'deki büyük çoğunluk kız evlatlarının evlenmeden bir erkek ile birlikte yaşama konusuna sıcak bakmaz. ama pratikte ailesinden ayrı-tek kalıyor, kız arkadaşıyla kalıyor vs şeklinde süregelen bu durum gerçekte elbette herkesin malumu. yalnızca küçük bir azınlık bu konuda prtatikte ve reelde farklılık gösterebilir. açıkçası bu durum ile eğitim seviyesi veya kazanç ile doğrudan bir korelasyon kurulması kesinlikle doğru değil. ancak kız evladın yaş durumu bu konuda önemli bir parametredir. 35 yaşını geçkin kuzenim bazı günler erkek arkadaşının evinde kalmasına rağmen ailesi tarafından hala kız arkadaşında kaldığı şeklinde bilinir. ailesi elbette şüphelenir bilir vs aslında ama bunu yekten erkek arkadaşında kalıyor şeklinde kabul edip hem kondurmaz hem de sindiremezler.
türk toplumu genel olarak muhafazakardır. muhafazakarlık genelde hep inanç bağlamında düşünülür ama çok bu büyük bir yanılgı. inançsız olupta muhafazakar olan çok insan var.
bizim toplumumuzda en son babalar duyar diye klişe ama gerçek bir tespit var. ailelerin ekseriyeti böyle bir durumu kabul etmez. ama ironik bir şekilde önemli bir kısmı buna engelde olamaz. sadece potansiyel olarak reddeder. ve yüzleşmek istemez.
binde bir ve altı diyorum
Okey olmak, açık onay anlamına geliyorsa binde birden de azdır herhalde. Kapalı onay (ses etmemek, bahsetmemek) belki yüzde 1.
Bir kadın olarak söylüyorum %1dir kabul edilme oranı.
Evlenmeden önce sevgilimle yaşadm ama ailem başka şehirdeydi. Hiç görmediler. Görselerdi muhtelemen şimdi yaşamıyor olurdum.
sessiz onaylama baskin olmak uzere %7-8. konu komsu bilmesin yeter diyeni de var, cikarlarina uygun dustugu icin memnun olani da, bunu dogal karsilayani da, hepimiz bilelim ama seni mervelerde zannedelim diyeni de. istanbulda her turlusu vardir da anadoluda sanmiyorum. bireyselligi kabullenmislikle alakali bi durum bunu da sosyo-ekonomisi iyi olanlar cogunlukla kabul ediyor. manitasiyla yasayan biri olarak parasiz kadinlarin yapmamasi gereken bir eylem oldugunu dusunuyorum. ya aile karsilayacak ihtiyaclarini ya kendi. tersi cinsiyetler icin de gecerli. hem bireysellik hem geleneksellik karisir na-makul