anlamadığım anadolunu en ücra köşesine kadar yıllarca nasıl kullanılmış hayret ediyor insan böyle kelimelere.
türk halkı kelimeyi kullanırken nereden alınmış, alınan dilde nasılmış diye bakmıyor. zaten de bilmiyor. direkt kelimesindeki -t'nin telaffuzu "meşakaatli" olduğu için zamanla kullanılmamaya başlamış, direk olmuştur (tahminim).
sokaktan 100 kişi çevirip sorsan, 95 tanesi o kelimenin "direct"ten gelmiş olduğunu bilmiyordur, hatta dilimizde kullanılan halinin "direkt" olduğunu da bilmiyordur, "direk" zannediyorlardır. "niye direk demişler peki?" diye sorsan, "işte direk gibi böyle dümdüz olduğu için" diye cevap alırsın.
Futbol bu kelimeyi dilimize sokmuş olabilir. Hala öyle mi bilmiyorum ama spikerler, serbest vuruşları; direkt ve endirekt diye ayırırdı. Dinleyici de son t yi anlamamış ve en ücra köşeye kadar böyle yayılmış olabilir.
Hocam heyecanınızı baltalamak istemem ama diller arası etkileşim insanlığın başından beri var. Bu olay böyle çalışıyor.
Bugün de bizzat dile yeni giren sözcüklerin nasıl yayıldığını aşamalarıyla görebilirsiniz. Örneğin "internet".
Anadolunun en ücre köşesindeki kişi de internetin ne olduğunu bilir. Ancak etimolojisiyle ilgilenmez. Orada bir şey vardır ve insanlar ona bu adı vermiştir, bu kişi de bu adı öğrenir.
Komple bir dili öğrenmekle kökeni bir dilden gelen bir sözcüğü öğrenmek arasında büyük fark var.
İnternet bir ürün. Ürün olmayan sözcükler de böyle yayılıyor, örneğin bir gazeteci veya gazeteci grubu, bir politikacı ya da politikacılar grubu veya başka bilinir kimseler bir sözcüğü alıp belli başlı konuları tanımlamak için sıkça kullandıklarında bunlar da dile yerleşiyor. Son yıllarda dilimize yeni giren veya artık kullanılmadığı halde yeniden canlanan Arapça-Farsça sözcükler var.
Örneğin bugün özentilik olarak görülen "plaza türkçesi" yarın dile çok daha fazla nüfuz etmiş olacak büyük ihtimalle.
yedigimiztavuk +1