Merhabalar arkadaşlar. Çok vaktinizi almadan uzun zamandan beri canımı sıkan bir durumu sizinle paylaşmak istiyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum, zor durumdayim. Tüm yorumlarınızı dikkate alacağımi bilmenizi istiyorum.

Halihazırda doğunun sınır şehirlerinden birinde Polis memuru olarak görev yapıyorum.

İlk görev yerim olan Batı şehrinde, henüz mesleğimin ilk ayında tanıştığım eşimle tanışmamızin birinci yılında evlendik. Şu an 5 yıllık bir evliliğim var. Biraz evliliğimle alakalı bilgi vermek istiyorum size.

Eşimle severek evlendik, ancak sağlık problemlerinden dolayı birkaç kez düşük yaptı, henüz çocuğumuz olmadı. Tedavi görmek gerekti. Ancak çocuğa tam anlamıyla çift olarak hazır olmadigimizi düşündüğüm için eşim ne kadar istese de bu konuyu hep gozardi ettim. Hazır olmadığımız derken kastettiğimiz şey çocuğun sorumluluğunu alamamaktan ziyade, ileriye yönelik olarak er-gec bir patlama yaşayacağımızı, evliliğimizin olası bitmesi durumunda çocuğun zarar görmemesiydi. Bu yüzden ertelemek istedim.

Konuya gelecek olarak ne benim, ne de eşimin birbirimize karşı en ufacik sadakat şüphesi yok. İlişkimizde küfür, hakaret ya da şiddet de yok. En büyük problem ne yazık ki İNAT. Ayrı dustugumuz bir nokta olduğunda benim düşüncemin "haklı" olma durumu yok kendinin nazarinda. Evliliğimizin ilk baslarinda bu durum bu kadar belirgin değildi, ya da ben tartışma ortamına girmek, huzursuzluk çıkarmak istemediğim için sürekli farkında olmadan alttan alıyordum bilemiyorum. Ancak artık dayanacak gücüm kalmadı, uç noktasına geldim arkadaşlar.

Üstte belirttigim gibi doğunun güvenlik açısından sıkıntı sayılabilecek bir sınır ilinde polis memuru olarak görev yapıyorum. İlişkimize başlamadan önce de bu konuyla ilgili eşime defalarca kez belirttim: "Benim mesleğim pamuk ipliğine bağlı, çalışırken yeteri kadar sıkıntı, stresle uğraşıyorum, tek istediğim huzur, eve geldiğimde güler yüzle karşılanmak. Başka bir isteğim yok senden" diye. Ama bugün geldiğimiz noktada öyle bir duruma geldi ki günlerce benimle küs kalabiliyor, ben adım atmadigim sürece kesinlikle yaklaşmiyor, sürekli kendini haklı görmemi istiyor. Biraz yumuşak mizacı olan, güler yuzlu bir yapım olduğu için de, evde yaşadığım bu huzursuz durumun ister istemez isyerimde de olumsuz anlamda etkisini görüyorum. İş arkadaslarim çok kolay bir şekilde anlıyorlar tartıştığımizi, modum negatif oluyor yani.

Dayanamayıp haklı olduğum halde her defasında özür diliyorum, konuşuyorum kendisiyle bu şekilde surat asmaktan vazgeç diyorum, meslegimi de olumsuz etkiliyor bu durum diyorum. Aklım evdeyken bu mesleği yapamam, iş yerinde sorun yaşarım diyorum ama ne yaparsam yapayım 3-5 gün sonra farklı bir tartışmada yine bana surat asarken buluyorum kendini. Bu arada bahsettiğim şey basit "trip atmak" değil. Örneğin Ben geceden çıktığımda eve gelirim sabah uyurum 11:00 gibi uyanırız tek kelime etmeden kahvaltıyı hazırlariz, sonra gider diger odaya akşama kadar tek başına kalır orada.
Her seferinde nereye kadar ben özür dileyecegim, hatasının farkına varmalı diye düşünürüm ama ne yazık ki gelmez.

Sizlere bir de şu durumdan bahsetmek istiyorum. Eşimin Ailesi oldukça tutucu. Biz evlenirken eşim ailesinin "severek evlenmeye" karşı olduğunu,ailelerinde genelde görücü usulü evlilik yapıldığını söyledi. Bu yüzden evlenirken oldukça zor oldu ikna etmek. Az çok biliyorsunuz bu zihniyeti, ben kendisine şiddet uygulayan birisi olsam bile onu evlilikte tutmaya devam ederler. Neyse Aradan geçen 5 yıllık süreçte beni tanıdılar; ne bir kelime kötü soz sözledim, ne bir hakaret ettim, ne de başka bir sey. Diğer damatlardan yana çok ciddi sorunlar yaşadıkları için Annesi de, babası da beni çok severler. Hatta aramıyorum diye darılırlar bile.

Şimdi eşimle daha önceden çok defa boşanma konusunu dile getirdim. Ben bu şekilde yapamıyorum, kendine acımıyorsan bana acı, bu şekilde hayatımı sürdürmek istemiyorum diyorum ama hiç bir şekilde sıcak yaklaşmiyor buna. Boşanmak istemiyor aama günlerce küs kalır konuşmaz yani benimle. Açıkçası eşimin bu huyu olmasa seviyorum, boşanma durumu gerçekleşirse üzülür muyum evet üzülürüm ama bu yaşadığım şeyler de kolay şeyler değil arkadaşlar. 2 hafta boyunca evin içinde iki yabancı gibi yaşadığımız oluyor. Konuyu ailelere yansıtmak istiyorum dediğimde benim aileme soyleme, yaşlı insanlar uzulurler diyor. Çünkü ailesine yansıttığinda beni az çok tanıdıkları için kendini haksız bulacaklarını biliyor.

Kalakaldım yani bir başıma. Bulunduğum ilde psikolojik yardım alacağım bir yer de yok ufacık bir ilçe, köyden hallice.
Hele bir sizlere yazayım dedim. Özelden de yazabilirsiniz. Buraya kadar okuduysaniz da Hepinize çok teşekkür ederim.

Ne yapmalıyım, nasıl bir yol izlemeliyim sizce?
Her yorum çok kıymetli benim için.
İyi ki varsınız.

 

bulunduğun ilde yardım almana gerek yok, iyi referansı olan uzman bulursan online olarak çift terapisi yaparsınız.

batıda da durum aynı mıydı? batıda daha farklı ise büyük ihtimalle eşiniz sosyalleşemediği için doğunun ücra bir yerinde olmanızdan sizi sorumlu tutup her şeyi size olumsuz da yansıtıyor olabilir. terapi sürecinde ortaya sizin de hatalarınız, yanlışlarınız çıkacaktır. sürecin sağlıklı ilerlemesi için iki tarafın da açık olması gerekli.

ben sizin yerinizde olsam terapi sürecine de olumlu yanıt vermiyorsa bir avukatla konuşur tek taraflı davayı açarım.

duyulmasi gerektigi kadar

@duyulmasi... Batıda ailesinin yanında olduğumuz için asla bu kadar değildi. Zaten 2-3 aksamda bir benim ailem orada olmadığı için kaynanagile giderdik. Onlar beni sevdiği için ben de onları severdim kendi anne babamdan da ayirmazdim. O yüzden sık sık giderdik.

su eve bi peynir alamadin diyen fare

sizin dışınızda bir arkadaşı, çevresi veya bir işi meşgalesi var mı? eğer bunlar yoksa yaşadığı olumsuz ruh hali yaptıklarınızdan bağımsız size de yansıyordur. çift terapisi almanız iyi güzel ama bu eksiklikleri gidermek için de düşünmek lazım, daha kalıcı bi çözüm olabilir. bunlara rağmen böyleyse terapi, terapi de işe yaramazsa ayrılıktan başka çare kalmıyor.

nic cage

yazdıklarınıza göre hep ama hep, her seferinde alttan alan siz görünüyorsunuz. bir tarafın bu şekilde "sonsuz" tolerasyon gösterebilmesi psikoloji bilimine de hayatın olağan akışına da aykırı. eşiniz haklıdır demiyorum, sadece bu mevcut senaryonun bu anlattığınız şekilde olmasına imkan yok diyorum. ilişki, tartışmak, anlaşmak vb. olgular "işteştir" her zaman zira olayın iki muhatabı vardır.

çift terapisi+1 diyorum.

ayrıca bir de kendizi de sorgulamanızı öneriyorum. sınır çizememek, needy olmak, bağlanma şeması, koşullu sevilme, onay ihtiyacı vb. size dair bir sürü nokta olabilir bu senaryonun tekrarlanmasına zemin hazırlayan. ya da acaba bir mağdur ve/veya kurban rolünden beslenme durumu yaşıyor olabilir misiniz?

tekrar etmek isterim, bu hikaye sizin anlattığınız haliyle rasyonel değil. burda dillendirmenize de gerek yok ama kendi içinizi irdeleyin, kendinize karşı dürüst olun.

Phoebe

Bu evliliğin her tarafı yanlış. Zoraki yapılmış kırsal bölge insanı evliliği. Ayağı kırık bir at gibi düşünmek lazım. Ne yapılması gerektiği belli.

ferenc

5 yıllık evlilikte bir çocuk için gerekli altyapıyı yapamamışsınız. Bu evliliğin çok da doğru olmadığının sen de farkındasın.

Anladığım kadarıyla eş kişisi ev hanımı. Karşına alıp yetişkin bir insanla konuşur gibi SON KEZ konuşacaksın. Tekrar aynı şey olacak. Babasıyla konuşup ailecek düşünmeleri için ailesinin yanına yollayacaksın. Bir süre sonra 'Tamam' diyecekler, gidip getireceksin. Birşeyin değişmediğini görüp boşanacaksınız. Bu süreç çok uzun olmamalı.

Gerek yolladığında ve gerekse boşandığınızda o yaşadığın kırsalın bütün kasveti yalnızlığınla birleşip üzerine çökecek. O depresyondan sağlam çıkmanın, düzgün, içinde çocuk sesleri olan yeni bir aileyi bir an önce kurmanın yolunu bulmalısın, yoksa senin için çok zor olur.

Mirket

senin çocuklu versiyonundum, boşandım, çocuğa rağmen diyebiliyorum ki verdiğim en doğru kararmış. çocuk yaparsanız o zaman hiç bakmaz yüzüne haberin olsun. o yüzden ayrılmasan bile bu tutumları değişmedikçe çocuk falan yapma.

antihero

her ne karar verirseniz verin öncesinde mutlaka bir aile terapistine görünün. insan başta yaw ne diyecek çok takma, biraz alttan al vs. diyecek diye düşünüyor ama hiç öyle değil. mutlaka gidin

yemrem

"ileriye yönelik olarak er-gec bir patlama yaşayacağımızı" şundan sonrasını okumaya lüzum var mı. kehanette bulunmuşsun zaten. -ben heralde boşanırım ya bundan- demişsin. o halde sevgili kalamadığınız için süren bu evliliği uzatmaya gerek var mı. kadını da yanıltmış oluyorsun.

lambırcek
1

mobil görünümden çık