Beyaz yakanin patron, ust yonetici vs gorunce ayaga kalkmasi
hiç rastlamadım, patronun mizacıyla da ilgili olabilir. benim patronla abi-kardeş gibiyiz mesela. çalışanların da çoğu öyle. ama bu konuda takıntısı olan ve çalışanlarca bu takıntısına katlanılan patronlar da illa ki vardır diye düşünüyorum.
Benim yöneticim kalkmamı istiyor, ama kalkmıyorum. :) Şoföründen arabasının kapısını açmasını bekleyen bir tip ayrıca. Aslında mütevazı ve egosuz bir insan. Böyle şeylere önem veriyor nedense.
Konunun beyaz yaka veya işçi olmasıyla çok ilgisi yok.
Okulda öğrenciler öğretmen karşısında, eve gelen bir misafir olduğunda vs. olduğunda ayağa kalkılır.
Tabi silsile kıdemler arası yakınlık, ortamın etkisi de burada belirleyicidir.
Öyle ki bazen çok değişik bir hal alabiliyor. Sosyal deneymiş:
m.youtube.com
19 yıllık beyaz yakalı olarak hiç kalmadım istenmedi de.
ay bizde var sesli gülmüştüm ilk görünce, bir bölümün muhasebesi mali direktörü odaya gelince tüm personel ayağa kalkıyor ama müdürde herkesin ağzına sıçan cinsten.
yarı kurumsal şirketiz yarı kurumsal nasıl oluyorsa
Nostaljik fotoğraflara bakarken görmüştüm. Bir İstiklal caddesi fotoğrafı, herkes takım elbiseli. 1960lar falan sanırım.
O dönemde bazı kurallar varmış. Birine kapı açmak, yol vermek, görünce kalkmak, oturmadan oturmamak, o başlamadan yemeğe başlamamak. Saygı ifadesiymiş. Büyüğe, yaşlıya, patrona, kadına. Saygı duyulan kişiye ufak tefek hareketlerle gösterme gereği duyulurmuş. Görgü kuralı denirmiş. Eskidenmiş.
Selamlaşmak için ben de ayağa kalkarım. Saygı gösterisi olarak düşünüyorum.
Bu arada bir çok üstüm de beni selamlamak için ayağa kalkabiliyor.
Karşılıklı saygı gibi düşünmek lazım.