lise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal olarak sürekli zayıf düşüyorum ve toparlanması güç hale geliyor.
çok basit bir olayda bile en güçlü ben olmak zorundayım.
Kötü bir olay olduğunda yakın kaybetmek, kaza geçirmek, sakat kalmak, hastalık, hatta uçağa binmek karşısında aşırı çaresiz kalıyorum
olaylara karşı savunmanız yok
siz kolunuzu kaybettiniz oturdunuz kahroldunuz ama bir başkası diger kolum var diyip şükredebiliyor ve hayata geri dönüş yapabiliyor siz yapamıyorsunuz işte
aynı şekil annenizi kaybettiniz diyelim bu acıyı sizden ne alabilir? annem sonsuza kadar yok oldu demek mi yoksa annem öteki dünyaya göç etti demek mi sizi tekrar hayata tutundurabilir?
uçak mevzusu ve esprisi zaten var biliyorsunuz şiddetli türbülans olsun ankisiyete atağı geçiriyorsunuz yapabileceginiz bişey yok korkudan ölmezseniz seyahat tamamlanmış oluyor.
bir tarafımda diyor bunca sene ateist kafayla yaşamış bir insan gidipte nasıl inanç seçsin bilemiyorum çıkmazdayım fikri olan söylesin arkadaşlar.
Abi senin kafan çok karışmış hiç öyle bir şey yok, yani ateistiz diye oturup kahrolmuyoruz ölene kadar ya da ateist olmayanlar her acısında şükrederek çıkış yoku bulmuyor, hiç alakası yok yani.
İnançlı olsanız da benzer krizleri yaşayabilirsiniz.
Evrende değiştirebileceğiniz çok az şey var uçak alegorisi güzel her gün yüz bin uçak inip kalkıyor hepsinin de bir elektronik ve mekanik çalışma prensibi var arada bazıları türbülansa giriyor. Yolcuların kimisi dua ediyor, pilot işini yapıyor bilim tarihinin ve binlerce insan emeğinin sonucu uçak bunu atlatıyor peki insan ne diyor. Oh Allah buda Jesus Evren korudu? Belki de öyledir bilemeyiz inanıyorsanız ve bu sizi rahatlatıyorsa hiç bir şey diyemeyiz. Birini seçtiğinizde yine kalan %99.9 unu reddetmiş olacaksınız.
Bir tanrıya inanmaktan korkmayın. Nasılını falan boşverin. Güvende hissedecekseniz ve sizi işitip kolladığına inanacaksanız, dua edin ona, size yol göstersin...
Eskiden daha inançlıydım. O günleri özlüyorum. İnsana bir var olma amacı veriyor güçlü inanç, psikolojik olarak da başaçıkabilme gücünü artırıyor. Keşke o günlere dönebilsem.
İnançlı olmak iyidir inanmak isteyen inansın zaten inancın temelinde bir şeye adanmışlık var. Bilim istediği kadar çürütsün bir maneviyat arıyor insan. Bir ateist olarak bu eksikliği arıyorum. Ha inancında içimde şüphe yine olacak ama bunu farklı bir maneviyata yöneltmek de bir seçenek. Aile bağları, kültür, dostluk ilişkileri bunlar da maneviyat.
ateist bir tanıdığım reenkarnasyona inanıyor. bu sayede delirmekten kurtuldum diyor.
Hocam siz ateist değilsiniz ki?
Ateizm, hadi tanrının olmadığını kabul edip ona göre yaşayalım gibi bir şey değil ki?
Diyelim akşam yemek yapacaksınız, o yemek için domates gerekiyor. Siz evde domates olmadığının farkındasınız. Evde domates varmış gibi düşününce eve gidip o domatesli yemeği yapabilecek misini? Hayır yapamayacaksınız. Domates yoksa yoktur, buna göre yeni bir çözüm geliştirip gidip domates almalısınız.
Ailenizden birini kaybetmek elbette kötü, ancak siz onların başka bir yerde yaşamaya devam ettiğine inanmaya çalışsanız inanabilecek misiniz? Yani bunu kendinize anlatabilecek misiniz? Eğer cevap evetse ateist değilsinizdir ki zaten.
Evde domatesin olmadığını bilirken domatesli yemeği yapacağıma ne kadar kendimi ikna edebiliyorsam ölümden sonra hayat olduğuna da o kadar ikna edebiliyorum ben. Yani edemiyorum. Bu benim elimde olan bir şey değil artık esasen. Varmış gibi yapmak hiçbir şeye çözüm değil, yas gibi süreçlerle baş etmenin birçok yolu var. Baş etmeye çalıştığınız zorlukları hayatınızda bir tanrının olmayışına bağlamaktan vazgeçmelisiniz. Bu sizi bir çözüme götürmez.
Hocam siz anksiyetenize ve mutsuzluğunuza bahane buluyorsunuz konuyu ateizme bağlayarak. Ama konunun ateizmle alakası yok.
Bir kolumu kaybettiğimde tabi ki bir ateist olarak bende ikinci kolumun yerinde duruyor olmasına mutlu olabilirim. Tanrı inancıyla en alakasız konu bu anlattıklarınızın arasında. Bu sizin düşünme tarzınızla alakalı, allaha inanıp inanmamanızla alakalı değil ki.
Birini kaybetmenin üzüntüsü ile alakalı;
İnanç üzüntüye değil pişmanlığa iyi geliyor. Birini kaybettiğinizde eğer elinizden geleni yapmadıysanız o kişi için, o zaman inançlıysanız, kader diyebiliyorsunuz, kısmet diyebiliyorsunuz, alın yazısı, vadesi gelmiş diyebiliyorsunuz, allah almak istedi, konunun benimle alakası yok diyebiliyorsunuz, bunlar hep pişmanlığa iyi gelen şeyler. Ama anneninizin yanında olmamasının üzüntüsünü inançlı da olsanız, inançsız da olsanız yaşayacaksınız.
Eğer annenizin hastalığında ona gereken doktorun bulunması için yeterli desteği göstermediyseniz, belki de son günlerinde yarında olmadıysanız o zaman düştünüz vicdanı sorundan sizi inanç kurtarır.
Ama eğer bu sorumluluğun bilincinde bir ateistseniz siz elinizden geleni zaten anneniz ölmeden yaparsınız, vadesi gelmiş diye düşünmezsiniz, kaderi buymuş demezsiniz, allahın dediği olur demezsiniz, olayların akışını kendiniz yönlendirdiğinizin farkında olursunuz ve gerekli aksiyonları alırsınız. Anneniz vefat edince de geriye kendinize yalan söylemenizi gerektiren bir pişmanlık hissi değil sadece annenizi kaybetmenizin üzüntüsü kalır. O konuya zaten çare yok.
Konuyu allaha bırakıp beklemek yerine, gerekli aksiyonları alırsanız kötü olaylar gerçekleşmeye bilir. Gerçekleştiğinde de sizin kendinize yalan söylemenizi gerektirecek bir “acaba” durumu olmaz ortada
Demek ki ateist degilsiniz dua edin kurtulun. Anneniz hastayken ya da ölünce icinizden gelerek dua edebiliyorsaniz ya da edebilecekseniz neden kasiyorsunuz. Ben babam hastayken dua edecek merci bulamamıştım mesela, olunce de cennet temasinin gercek olmasini istemistim ama bir avuntu olma ihtimali cok daha yuksek geldi. Oturup aksama kadar da ateistim diye kahroluyorsaniz bununla barisik degilseniz ateist degilsinizdir.
Mavi ve kırmızı hap arasındaki seçimin aynısı. Seçim sizin.
Ancak burada dini inanç ve hayat görüşünün dışında daha temel bir boşlukta hissetme durumu var gibi.
@akhenaten +1
siz ateist değilsiniz. ateizm olgusu zamanında size karizmatik gelmiş ve kendinizi buna zorlamışsınız. şu an kendinizi boşlukta ya da güçlükler karşısında çaresiz hissediyor olmanız bilinçaltınızda hala bir mutlak güç olduğu kabulünden kaynaklanıyor. siz istemeden bir tanrının var olduğuna inanıyorsunuz ama inanmıyorum diye kendiniz kandırıyorsunuz. ateizm 'tanrıya inanmamak' değil. tanım olarak bu yanlış. çünkü bu tanım aslında bir tanrının var olduğu ama kişinin ona inanmadığı anlamını doğuruyor. bu yanlış. ateizm bir tanrının varlığını toptan reddeder. siz yanlış olan tanımda takılı kalmışsınız. bir güce sığınma ihtiyacı duymanızın nedeni bu.
Sen ateist değilsin ki.
İnkar etmişsin sadece.
Şu anki duygusal boşluğunu ya da çöküntünü de buna bağlamışsın.
Çözüm basit.
Tövbekar ol. Dinine geri dön.
Olsun bitsin.
zimbirik +1
ateist olup olmadiginizi bilemem ama sizi rahatsiz eden durum bambaska bir sey bence. kaldi ki birini kaybettigimizde gidene degil, kendimize ve kendimizin onsuz kalma haline uzuluruz buyuk cogunlukla, giden zaten gitmistir ve farkinda degildir ne oldugunun.
Ateist değilsin diyen herkes +1
Sizi mutlu edecek şey dinse dine geri dönün. Ateizm ızdıraplar içinde tek başına yaşamak demek değil. Herhangi bir durumda aklıma son gelecek şey tanrı varlığı olur. Sizde böyle değil, farklı sorunlariniz da var o yüzden dua edin rahatlayin.
batınilik çok güzel gelsenize