selam,

2 durumu da tecrübe etmiş kişilerin yorumlarını merak ediyorum. tabiki evrensel geçerli durumlar var ama illaki olumlu veya olumsuz değişen durumlar oluyordur. türkiyede şöyle davranıyordum ...'da şöyle davranmaya başladım vs gibi.

spesifik olarak türkiyede 5-10 sene tecrübe sonrası almanya için soruyorum (sektör: makina müh R&D) ama diğer ülke veya sektörler için de yorumları merak ediyorum.

teşekkürler!

 

İsveç- it sektörü.

Türkiyedeyken iş saatini şirket kontrol ediyordu, verimli olmasan da bilgisayar başında kalmak zorunda kalıyorsun.. Şuan kendim kontrol ediyorum, yöneticim iş hününü istediğim anda bitirebileceğimi söyledi, saat saymana gerek yok dedi.
Böyle olunca iş benim vicdanıma bindi. Ve eğer günü verimli tamamlamazsam vicdanım rahatsız oluyor. Türkiyedekine göre daha çok çalışıyo gibiyim.

Türkiyede iş dışında aranmak hiç istemezdim, ararlarsa açmazdım ilkinde. Şuan iş dışında hiç hiç aramıyorlar. Ararlarsa da açarım. Çünkü artık bu iş konuları çok stresli bi konu değil benim için.

Uluslararası ortamda çalışmak çok güzel değil bence. Bi dünya kültürle iç içesin. Bazı kültürlere uyum sağlasam da bazıları beni çok irite ediyor.

zimbirik

Olumsuz - çok fazla yasal hak var ve müdür olunca acayip dikkat etmek geliyor. Bunların olması ile sıkıntım yok da bazen harbiden resmi islerle uğraşmak ile geçiyor. Bir de harbiden dediğine yaptığına dikkat etmek lazım. Sen haklı olsan bile yasalar çalışan koruyor.

Türkiye'de "oha abi bunla mi uğraşıyorlar" dediklerine millet uğraşıyor. Ben müdür olduğumda başka bir çalışan neden o müdür oldu diye sendikaya gitmişti de müdürlerim çalışan sendikasina neden benim müdür olduğumu neden diğerlerinin olmadığını anlatmak zorunda kalmıştı.
Cok çalışmak garip karşılanabiliyor çünkü millet 35 saat çalışırken ben Türkiye'de gibi çalışıyorum. Hatta bir kere işi öğrenme zamani yasal günlük süre geçince ik'dan uyarı gelmişti yasal değil günde 10 saatten fazla ofiste olmak diye...

Olumlu
Bu taraf şirkete ve ofise bağlı. Acayip iyi bir ortamda çalışıyorum ve çok iyi iki müdürüm var. Bana verdikleri iş ahlaki ve egitimi sayesinde ben de onlar gibiyim. Ve başka ülkelerde calisanlarim var, onlarin arkadaşları bizim ekibe girmek istiyor çünkü yanımda çalışan arkadaşa nasıl davranırsam hindistandakine de öyle davraniyorum. Ama bazıları böyle yapmiyor sanki oradakiler koleymis gibi takılıyor. Bunu hindistan servis müdürü söylemişti "sizin gibiler çok yok genelde daha bunu yap sunu yap diye takiliyorlar calisanlarla ama onlara insan gibi yaklasqn çok olmuyor" diye.

Issiz kalma korkum yok.

Türkiye'den kesinlikle daha çok caliiyorum çünkü win-win var çalıştığım yerde. Buna ek olarak calismam istenmiyor hatta müdürüm "tatile çık/ aman yapma aciliyeti yok" gibi insanlar. Yani benden istenmediği için daha çok yapasim geliyor.

Ofiste din/siyaset konuşulmuyor. Konuşulmadıgi için kim neye inanir kimi destekler bilgim yok. Ama Türkiye'de çok içiçe günlük hayatta haliyle biliyorduk.

Ofiste siz demek yok, haliyle emea vp'sine de sen diyorum. Garip ama alıştık.

logisticsmanager

calismayi seviyorsan, hirsliysan almanya'yi gec.
is odakl degiller, mesela isi bir saat daha calissan bitireceksin sonra da tatil var, orada birakirlar. bunu bazi Türkler Tr'de köle düzenine alistiniz dogrusu bu falan der ama benim alanimda böyle degil. sirket calisani falan olsam tamam.

senin basarili olman vs. de kimsenin umrunda degil.

cikarlari yoksa vermeleri gereken bilgiyi vermiyorlar, darlamak lazim. ucundan onlara da fayda gösterdiginde 180 derece dönüyorlar.

insiyatif + 1

asil problemle degil, ayrintilarla ugrasiyorlar.

durgunfoton
1

mobil görünümden çık