bana saçma geliyor bu. ben ise her zaman elinden geleni yap abi aldığın para düşük olsa bile sen çalış sonra hakkını ara, işten ayrılacaksan da arkandan çalışmadı demesinler kafasında olan biriyim.
hangisi doğru sizce.
Çalışmak yıpratıyor insanı.
sana verilen para=deger. az sevilip hayvan gibi fedakarlik yapmak gibi bi sey enayilik mi sana kalmis cunku callsarak fazla tatmin oluyo olabilirsin. benim icin kesinlikle enayilik. hakkindan az para almanin anlami=birilerinin havadan cebini doldurmak yani baskasi zengo olsun diye daha iyi calisiyosun sonra da yorulacaksin
Senin düşüncen doğru.
Atatürk'ten geliyor;
Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.
Emeğinin karşılığını alamadığını düşünüyorsan ya zam istersin ya da ayrılırsın işinden.
Görevi iyi yapmak başka olay, bunun maddi değeri bambaşka bir olay. Herkes bu ikisini aynı gördüğü için tembel, hasut, geri kalmış bir toplum olduk.
Uluslararası şirketlerde çalışmayı hedef edinin. Özellikle Amerikan, Alman, Japon.
Bu ozelliklerinizle hem rahat eder, hem de başarılı olur ve para kazanırsınız.
Enayilik falan değil. Haklısın burada.
Az çok bir işyerinde gerçekten kişinin yaşadığı bazı haksızlıklar sebebiyle işine karşı gereken önemi vermemesini, motivasyonsuzluğunu anlarım. Bu ayrı konu.
Diğer yandan normal koşullarda gevşeklik, tembellik ve kişinin kendi rahatlığına verdiği önemden dolayı iş yapmamazlığı ise artık bir tür hobi ve cidden bulaşıcı bir nitelik taşıyor.
Buna benzer şeyler yaşadım. Çoğu insanımız ucuz yollu, az emek vererek, az iş yaparak çok kazanma derdinde.
Verilen para kadar çalış.. demeden az evvel işssizken, ne iş olsa yapıyorduk oysa.
Ürün aldığımızda "f/p" değerine dikkat ederiz. Çalışma hayatında ise kazanma ölçütümüz:
az iş / prim+ikramiye+fazla mesai+iş yerinden zimmete geçirilenler+ bizden biraz fazla kazanan arkadaşı aylarca kıskanmak+kredi kartları borcumu banka silse de rahatlasam arzusu+iş arkadaşından alınan borcu bilerek unutmak+ işe geç gelmek+ işten erken gitmek+ hastane gibi acil işlerimiz bitse bile keyfi olarak dışarıda fazladan bir kaç saat daha geçirip iş yerine öyle gitmek+ silsilenin üstü ile yakınlığı tamamen iş adına değil de kişisel menfaat için kullanmak, şirin görünerek onlardan takdir beklemek
abartı gelecek ama gerçek bunlar.
evinde yatağından kalkmadan, sadece dışarıdaki hayatında bir kadro işgal ettiği için aylık maaşını atm'de hazır bekleyenlerin olduğunu düşünmemek elde değil.
İşini düzgün yapmak insanın kendine saygısıdır bence.
Paran azdır çoktur onlar başka konu. Ya iş değiştir ya zam iste. Ama param az diye düzgün iş yapmamak ahlaksızlık.
Düzgün yapmak kendine saygıdır.
Parası azdır çoktur kalitelidir değildir o ayrı mevzu.
Genel yargı ise çalışmanın yıpratmasından kaynaklı.
işine önem göstermek en az tabirle iyi ahlak göstergesidir, hakkınızı alamadığınızı düşünüyorsanız gidin kendinizi anlatıp konuşun, hakkınızı isteyin.
Eğer alamıyorsanız, arkadaşların dediği gibi çalışana değer veren firmalarda ki çalışanlarına şirket hissesi veren firmalar bile var, bu firmalara girmeyi deneyin, oda olmadıysa imkanınız var ise yurtdışında olabilir.
ülkemizde maalesef bir çok şey kokuşmuş durumda, iş yerinde yalakalar, ispiyoncular, yalayıcılar daha çok maaş alıyor.
Ayrıca bir seçenek olarak işini iyi yapan insanların kendi işlerini kurduklarında başarılı olma ihtimalleri de yüksektir, ancak tabiki tek başına yeterli değil.
enayilik değildir.
enayilik olarka gören tüm arkadaşlarım şuan benimle aynı yaşta ve sürünüyorlar. ben belki geçmişimde daha fazla çalıştım ama şuan çok daha rahat bir pozisyondayım ve geleceğim daha parlak.
Onların söylemek istediği "kendini kullandırtma, herkesin işini yüklenmene sebep olacak şekilde öne çıkma, ortalığın düzenini olumlu yönde bile olsa bozma çünkü zaten hepimiz kullanılıyoruz (enflasyon sürekli maaşlarımızı yiyor) bir de sen kendini gereksiz yorma, bizi de töhmet altında bırakma".
Seni de kendilerini de korumaya çalışıyorlar, bunu bizzat kardeşim yaşadı oradan biliyorum. Bir departmanın 1 haftada yapacağı işi kardeşim yarım günde bitiriyordu, ona çok fazla yük yüklediler, yaptıkça da kötü davranıp sürdüler. Gerek yok evet.
Yoksa işine saygı göstermek iyi çalışmak en doğru şey. Dengeleri bozmadan yapmak lazım. Bazen her insan senin yeteneğinde de olmayabiliyor, çoğunluk orta seviyede olabiliyor sen sırıtabiliyorsun... denge gözetmek en doğrusu.
Benim anlamadığım bazı şeyler var.
İş yerinde yaptığınız bir şeyi anlatmak ve aldığınız para kadar çalışmak ne açıdan işe özen göstermemekle ilgili ki?
İşe özen göstermek işi vaktinde ve doğru şekilde bitirmekle görünür olan bir durum. Bu saydıklarınız işi belirlenen sürede ve doğru olarak bitirmenin önünde engel değil.
"Çok çalışıyormuş gibi görün ama keyfine bak" kısmı da yanlış ifade edilmiş bence.
İşten kaytarmak ayrı bir konu ve uygunsuz. Ancak mesele hızsa işinizi hasta, sağlıklı, mutlu, üzgün her çeşit ruh halinde sürdürebileceğiniz bir tempoda yapmazsanız enerjik bir dönemde yaşadığınız parlamanın sonuçlarını, enerjik olmadığınız bir dönemde çekersiniz.
Sizin sağlığınızı kimse düşünmez @skr1292 yarın ölseniz iş yerinde yaratacağı şaşkınlıktan sonra kimsenin umrunda olmazsınız. Hal böyleyken hayatta daha önemli şeyler var.
yeteneğinin ve çalışmanın karşılığını verecek iş yeri bulabilmekle ilgili bu
mevcut işte yeni bir şeyler öğrenmiyorsan, yaptığın az iş de yeterliyse zaten çatışma yok
ama ilerleme de olmaz
Türkiye'de çalışırken böyle yorumlar duydum ama şimdi düşününce ne kadar saçma olduğunu görüyorum.
Aslinda olay doğru yerde çalışmak. Doğru yerde calisinca olay win-win oluyor. Misal şu an çalıştığım yerde durum aynen böyle haliyle isimin en iyisini yapmaya çalışıyorum ama ben buraya isimin en iyisini yaparak geldim, paramin karsiligini yaparak değil.
Örnek verirsem ilk satin alma yapiyordum ve Fransa'da memur işi gibi; sabah 9 aksam 5 bitti, iki saat öğle arası. Ama ben fazlasını yaptim, daha fazlasini öğrenmek istedim. Şirket bunu gördü ve sonrası iyi bir kariyer gelişimi.
Ama cevremdekileri dinlesem heralde hala satin almaci ya da iste key user takilip dururdum.
Bu arada iki adet yüz bin+ kisinin olduğu sirkette calistim. Ikisinde de isinizi ne kadar iyi yaptiginiz kadar bunun ne kadar görüldüğü de önemli dendi. Bu sebepten benim müdürlerim yaptığım işleri üst yönetime sunarken benim yaptığımı söylerlerdi, ben de böyle bir eğitim aldığım için bir calisanim bir şey yaparsa kesinlikle onun yaptığını söylerim hatta ben bile yapmış olsam işi beraber yaptık derim misal.
Kısacası sizin yapmaniz gereken karakterinizi dandik is yerleri için degistirmemek. Siz işini düzgün yapan biriyseniz işini düzgün yapana doğru parayi veren yerde calismalisiniz. Dediğiniz doğru ama buradaki tek sıkıntı karsiligini vermeyince ayrilmamak. Bunu yapan çok insan olduğu için boyle konusuluyor ama karşılığını alamadığı zaman başka yere geçse çoğu kişi böyle sıkıntı olmaz
Verdiğin ekstra emeğin karşılığını alıyorsan tabii ki enayilik değil.
Herhangi bir kariyer hırsı olmayan, severek yaptığı mesleğine devam eden biriyken içinde bulunduğum kurumun çalışana değer veren yapısı sayesinde çok çalıştım çünkü karşılığını alacağımı biliyordum. Ondan önceki şirketim ise öyle değildi ayrıldım.
Kadirşinas şirketteki başarım karşılık buldu, sonraki iş seçimlerimi de benzer yaptım ve 32 yaşında direktör oldum.
Doğru organizasyona doğru yatırım yaparsan emeğinin karşılığını alıyorsun, buna inandığın yerde çok çalışmanın bir zararı yok.
İşsizlik çok, rekabet çok ve herkesin arasından sıyrılmak için işini en iyi biçimde yapman lazım. Evet bunu göstermen de lazım ama bu yalakalık yapmak anlamına gelmiyor.
En çıkmaz durumda başka şirketlerle görüşüp pazardaki ağırlığını ölçerek bundan daha fazlasını yapabilir miyim, benim değerimi anlayacaklar mı diye bakıp düzenli iş görüşmeleri yaparak bi sonraki seviyeye atlayabilirsin.
benim gördüğüm herkes kaç paralıksa onun karşılığını alıyor. o sızlanıp duranların çapı aslında o kadar. eğer yerini beğenmiyorsan ve ağaç değilsen yerini değiştirirsin. eğer yerini değiştirmiyorsan veya bunun için gerekli çabayı sarf etmiyorsan aslında orada olmak senin de işine geliyor bi şekilde. benim gördüklerim sızlanıp duruyorlar ama durumlarını iyileştirmek için bulundukları şirket içinde hiç bir reaksiyon göstermiyorlar, şirket dışı fırsatlar için de kollarını kıpırdatmıyorlar. böylelerine söylenecek tek şey var. sürünün ....
hangisinin dogru oldugu sana ve senin hayatta ne gerceklestirmek istedigine bagli.
memur zihniyetli adam cok calisiyormus gibi gorun keyfine bak, ne kadar az calisirsan senin icin kardir der.
yirtici piyasa adami ise bu tazr hesaplara girmez, isin sonunda yapacagi paraya bakar. bazi aylar cok calisirsin bazi tohumlar dikersin, hemen meyvasini yiyemezsin ama ilerde donusu buyuk olur.
Artık bazı mesleklerde çok çalışmak bir zorunluluk. Eğer senin gibi çok eleman varsa, yaptığın işi yapabilecek çok adam varsa o zaman çok çalışmak zorundasın.
Başarılı bir cerrah günde 1 ameliyat yapar. Onda da bir sürü naz yapar. Hastayı azarlar, çevreyi azarlar. Kimse ona ses edemez. Böyle bir konumda değilsen sıradan bir beyaz yaka için çalışma koşullarını eleştirme hakkı yok gibi.