Hastalık süreci zaten başta annem olmak üzere hepimizi yordu.
Ama işte kardeşimle falan beraber annemle yakından ilgilendik.
Tabii kardeşim de evlendikten sonra annem tek kaldı.
Klasik bir türk ailesi hikayesi işte.
Biz maddi olarak ne kadar rahat ettirmek için uğraşsak da, Sık sık birlikte vakit geçirsek de babamın da yokluğuyla iyice yalnızlık hissine kapıldı.
Bu hastalık, cenaze süreçlerinin ardından çok içine kapanık bir insana dönüştü. Kendi başına bir şey yapmak istemiyor çok. Bizle dışarı çıkarsa çıkıyor. Görüştüğü birkaç arkadaşı var bazen onlarla buluşuyor ama çoğu zaman evde yalnız başına.
Gündüzleri oyalanmak için bir okulda part time işe gidiyor.
Ama hepimizin hayatları çok yoğun benim de kardeşimin de yoğun bir iş temposu var. Haftaiçi görüşmeye çok fırsatımız olmuyor.
İkimiz de yoğun çalışmak durumundayız çünkü hem kendi evlerimizi,
hem annemizi geçindiriyoruz. Burada da muhtemelen yük oluyorum hissi var ondan da bir çekingenliği var.
Ben bir şekilde o içine kapanıklığı atarsa o yalnızlık hissinden de sıyrılacağını düşünüyorum. Beraber ufak tatillere gidiyoruz mesela ama mesela yoğun olduğum bir dönem yakın arkadaşıyla günübirlik bir tur alayım dedim. Onları istemiyor gibi gibi.
Eminim birçok duyuru sakini benzer şeyler yaşamıştır. Ne yapmak lazım. Psikolog vb ile konuşsa belki içini dökse muhtemelen bize anlatmadığı hisler vardır iyi gelir diyorum. ama o da ters tepecek bunu teklif etsem.
muhakkak yapmışsınızdır, ama yine de yazayım dedim.
psikoloğa gitmek ne kadar iyi bir şey olsa da, bir çok insan söyleyemediklerini orada dillendiriyor. temel rahatlama aracı bu. bu rahatlamayı annenizle yapın.
hayatımda net olduğum, açık açık söylediğim her şeyden olumlu sonuçlar aldım. annenizi karşınıza alıp, uzun uzun bu yazdıklarınızı anlatmanız en güzeli. babanızın sürecinin zor olduğunu, sonrasında yalnız kaldığını gördüğünüzü, onun için bir şeyler yapmaya çalıştığınızı, arkadaşlarıyla turlara gitmeyi pek istemediğini fark ettiğinizi... konuşun yani. içini dök, bizden beklentin varsa de, demeniz bile ona iyi gelir. psikoloğu olun onun. arkasından düşünüp kaygılandıklarınızı ona söyleyin. konuşmak, en iyi şey.
bunun yanında, her gelişinizde önce sarılın ve öpün annenizi. bazen bu davranış alışkanlık olmadığı için erteleniyor. rutine bindirin bunu.
son olarak da, ondan bir şeyler isteyin. hem sizin için bir şeyler yapıyor olmanın doyumunu yaşayacak, hem de görev alacak, işim var diyecek. anneanneme bir şeyler ördürürdüm ben mesela. sabahları "dün şu kadar ördüm, bugün de şu kadar örerim" hesabı yapardı. işe yaramak iyi gelirdi. banyo lifi gibi basit şeyler örmesini istemekten tutun da, eşinizle karar veremediğiniz bir konuyu danışmaya kadar, her yardım talebi iyi gelecektir.
başınız sağolsun.
Eş kaybı çoğu durumda evlat kaybından bile travmatik geçirilen bir dönem, özellikle de uzun süreli evliliklerden sonra. Babanızınki gibi uzun süreli hastalık döneminden sonra yaşanan kayiplarda ise eşlerin bazilarinin yas tutma süreci çok kısa sürerken bazılarınin da çok uzun sürüyor. Beklenen, olmasi gereken yas sürecinden farklı bir deneyim yasiyorlar. Bu noktada annenizin hala yas sürecinde olduğunu düşünebiliriz.
Eğer gitmeyi kabul ederse bir psikolog ile görüşüp yas terapisi almasını sağlayabilirsiniz. Emin olun çok faydasini görecektir ama bunu kendisinin de istemesi gerekiyor. Zorla gidince terapötik ilişki çok zor kurulur çünkü. Terapötik ilişki kardeş, çocuk vs gibi başka insanlarla kurulamaz bu arada. Sizin yaptiginiz şey sosyal destekten öteye gitmez. Terapi yapılandırılmış ve çok daha farklı işleyen bir süreçtir.
Sizin yaptığınız sosyal ve maddi destek kısmı zaten olması gereken dozajinda. Kendinizden çok çok fedakarlık yaparak bu süreci atlatmasini saglayamazsiniz ama komple elinizi de cekmemelisiniz. Eğer terapiyi asla kabul etmeyecek gibiyse kardesiniz ve sizin dışında olan sosyal desteğini arttirmalisiniz. Ne gibi? Birlikte ikinizinde de keyif alacağı bir gruba katılabilirsiniz, orada sosyallestikten sonra siz yavaş yavaş ortamdan ayrilabilirsiniz. Anaokuluna yeni başlayan çocuk gibi düşünün. Anneniz de yeni bir hayata başlayacak. Sevdiği bir hobi bulmasını sağlayabilirsiniz.
Yine siz bu konuyla ilgili bir uzman ile görüşüp destek alabilirsiniz. Kendisinin gitmesi daha etkili tabii ama siz de danışmanlık alabilirsiniz.
Başınız sağolsun. Ölüm ve yas süreci gerçekten insan hayatında zorlu olan dönemecler ama anneniz şanslı ki sizin gibi çocukları var. Bir şekilde destekle hayatını yoluna koyacaktır.
Aynı durumlarda çok daha büyük sorunlar yaşamış biri olarak tavsiyem eğer yanınızda değilse aynı evde yaşamaya çalışın çünkü ne kadar destekte olsanız da Yanlızlık duygusu bu gibi durumlarda zordur.
İşe gitmesi çok olmulu bir durum devam etmesini ve sosyal olmasını sağlayın
Belirli yaştan sonra psikoloji çok önemli , bu çöküntülerin arkasından parkinson yada Alzheimer gibi hastalıklar tetiklenebilir lütfen ihmal etmeyin.
Dostum bende çalışmasının çok iyi geleceğini düşünüyorum. Hem ister istemez kafası dağılır hem bir iki arkadaşı ile sohbet eder.
Unutmadan eğer yoksa bir pet edinmeye çalışın kendisi için, özellikle kedilerin psikoloji üzerindeki olumlu etkisi yerine göre ilaç tedavisinden bile daha etkilidir.