Sevgili dostlar.
Uzun süredir bu konuları araştırmaya çalışıyorum. ama şirketlerin reklamlarından, yanlış yönlendirmelerden gına geldi. Sizlerin samimi insanlar olduğunu bildiğim için aslında biraz fikir almak için böyle bir soru soruyorum.

Ben türkiye'de bir yurtdışı ortaklığı olan firmada çalışıyorum. ama firmanın vize vb. konularda bize destek olması şimdilik mümkün görünmüyor (belli de olmaz bir anda davet mektubu da yazabilirler).
o yüzden bu konuyu kendi çabamla halletme girişimim var.

birkaç arkadaşım ile bu konuda kafa yoruyoruz. "almanya dil okuluna kayıt olalım. 6 aylık para ayıralım. o arada iş de ararız." "orası olmaz ise irlanda'yı zorlarız" gibi fikir alışverişi yapıyoruz.
mesleki olarak teknik sektörlerdeyiz. yani inşaat, harita, mimari vb. teknik yeterliliklerimiz var. birçok sertifika veya diplomalarımız da var. ingilizcelerimiz değişiyor. kimisi b2, kimisi a2, kimisi a1.

çalışmaktan kaçan, konfor delisi tipler de değiliz. yani kendi adıma konuşmak gerekirse şantiyede çivileri demirleri topladığım da oldu zamanında. tarlada dahi çalıştım. şu an yönetici pozisyonunda olsam da, en dibi gördüğüm için konforsuzluğu bilirim, şımarmam. hani öyle büyük beklentilerimiz yok açıkcası.
benim için toplumsal uyum, yasalara uymak, asayiş vb. konular daha önemli. yasaların uygulandığı bir ülkede zenginliğin o olduğunu düşünür, emeğimle çalışırım diye düşünüyorum.

fakat, burada ülke, şartlar, ve ülkenin seçenekleri kafa karıştırıyor. kimisi dil okuluna kayıt olursan çalışma izni veriyor, kimisi vermiyor, kimisi almanca zorlar hazır ingilizce varken onu zorlayıp öyle bir ülkeye gitmeyi tavsiye ediyor. haliyle de kafa karışıklığı çok fazla. ha şunu da biliyorum, şu sıralar vizeler vb. konular çok zorlaştı. ama en azından hedefimizin en makul olanını seçer isek ona göre çalışırız diye düşünüyorum. ve aracı şirketlere güven konusu.
yani araya şirket koymadan kendimiz mi çözsek, almanya zor olur deyip irlanda, ingiltere gibi ülkelere mi yönelsek. bilemedim ya, epey kafam karışık. arkadaş sohbeti gibi böyle fikir verecek dostlar varsa sevinirim.

 

almanya icin cevap verirsem, bu konuda cesitli kanuni ve is bulma ile ilgili engeller var. bunlarin asilmasi gerekli.

- ilk olarak dil kursu ile almanyaya yerlesip calisamazsiniz. cunku egitim vizesi size calisma izni saglamaz, uzun sureli egitim vizeleri ise (uzun sureli dil kursu, master, bachelor vs) ise yillik 90 gun calisma izni verir. ama egitim icin almanyada bulundugunuz surede is arayabilirsiniz elbette.

- is bulmak icin mevcut egitiminiz kanuni acidan gecerliligi olmasi lazim. ozellikle insaat gibi islerde yapi guvenligi, is guvenligi gibi konular isin icine girdiginde altina imza attiginiz is icin, sizin de kanuni olarak yetkin olmaniz lazim. bu konu diploma ve sertifika denkligi konularina denk geliyor.

- kanuni imza yetkisinden kacinmak icin ise bu sorumluluklarin size verilmeyecegi is ve pozisyonlari secmeniz gerekiyor. bu durumda da isveren tecrube ve yetkinlige bakacaktir. yani daha dusuk imza yetkisi olmayan isler. tabi bu isler icin de rekabet fazla, ucretler daha dusuk olacaktir. ozellikle yurt disindan gelenler icin. bir firma yurt disindan birini isci olarak getirmek icin ekstra calisma izni vs. icin ugrasiyorsa ucuz is gucu icin yapiyordur.

- almanya sertifika ulkesi. hangi isi yapmak isterseniz isteyin mutlaka onunuze alinmasi gereken sertifikalar cikacaktir. ev temizlemekten tutun da cocuk bakiciligina hangi isi olursa olsun tamamlanmasi gereken sertifika egitimleri olur. eminim insaat gibi islerde bu cok daha fazladir. zorunlu olan, ya da alinirsa is bulmakta avantaj saglayacak sertifikalari arastirip bir sekilde alirsaniz ciddi avantaj saglarsiniz.

- daha ust pozisyonlari hedeflemek isterseniz master yapmak da bir secenek olabilir. master hem diploma denkligi konusunu cozdugu gibi, ayni zamanda calisma izni prosedurlerini de kolaylastirir. ayni zamanda daha iyi maas ve kariyer seceneklerini onunuze acar.

emrahday

irlanda için konuşabilirim,

irlanda dil okuluna 25 haftalık yazıldığınız zaman size haftalık resmi 20 saat(part time) çalışma izni veriyor. 25 haftalık okul tamamlanınca 8 hafta full time çalışma izniniz oluyor(40 saat haftalık). bu toplamda 3 kez yapabiliyorsunuz toplam süre 2 yıl oluyor.

Eğer bu şekilde 1 sene boyunca aynı yerde resmi olarak çalışırsanız ankara anlaşmasından dolayı oturum kartınızın türünü stamp-1 yapıp okula gitmenize gerek kalmadan 40 saat çalışabilirsiniz. bunu 3 sene boyunca yapınca oturum kartınızı bir üst basamağa taşıyabilirsiniz ve artık aynı iş yerinde değil, farklı iş yerinde 40 saat çalışabilirsiniz. 5 sene sonunda vatandaşlığa başvurur ve irlanda vatandaşı olabilirsiniz.

üst tarafta yazdıkları reklam kokan hareketler. Herhangi bir danışman size bunları anlatır zaten. Ben size çoğu danışmanın söylemediği kısmı anlatayım.

-Ev bulmak aşırı zor. küçük bir odayı 3 kişi bile paylaşırsınız ve kişi başı min 500 euro ödersiniz.
-haftalık 20 saat çalışarak geçinemezsiniz.
-geçinemeyeceğiniz için elden nakit alacağınız işleri kovalayacaksınız.
-elden nakit iş kovalayacağınız için haftanın 6 günü gece gündüz çalışacaksınız.
-kazandığınız paranın büyük kısmını devlet sizden vergi olarak geri alacak.
-dışarda yemek, içmek çok pahalı.
-market gerçekten ucuz.
-ırkçılık yok.
-müthiş aksanlı bir ingilizce var. keyif alırısnız.
-fazla türk var.
-çok fazla eğitimsiz türk var ve bunlar sizi dolandırmaya çalışacak.
-burdan gideyim beyaz yaka iş bulurum umudunuz çok olmasın çünkü çok zor. sponsorluğa çoğu şirket yaklaşmıyor.
-sağlık hizmetleri çok iyi değil.
-dublin bir irlanda şehri gibi değil. çok fazla evsiz var.

güzel bir deneyim olur ama neden buraya geldim deme ihtimaliniz çok yüksek. iyi şanslar!

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
1

mobil görünümden çık