Bu mesajlaşmanın üstünden 2 hafta geçti, ama ben onunla yeniden irtibat kurmadım çünkü onu tekrar görmek istemiyordum ve nasıl yapsam diye düşünüyordum. Bu süreçte ondan da ses çıkmadı. Ama sonra benim doğum günümde "sevda, mutlu yıllar!! umarım doğum gününde arkadaşlarınla harika bir güç geçirmişsindir :)" diye mesaj attı. ben hala kırgındım ve nasıl hiçbirşey olmamış gibi böyle mesaj atabildiğine şaştım kaldım, bir yandan aklım da karıştı tabi. sessiz kaldım. bir yandan benim doğumgünümden iki gün sonrası da onun doğumgünüydü ama ben birşey yazmadım, böyle birkaç gün geçti. iyice düşündüm ve onun kırıcı laflarını unutamayacağım kararını verdim cesaetimi topladım ve "merhaba, teşekkürler, bu arada telefonumu ofisimin kapısındaki güvenlik görevlisine bırakabilirsin bilgisi var." yazdım. bu da "anladım" cevabını verdi. ben de rahatladım o "anladım" deyince, bir mesaj daha yazdım şu saate kadar getirebilirsin diye. sonra 3-4 saat sonra bu bana "sevda ben iş için İstanbul dışındayım, adres ver postayla göndereceğim" diye yazdı. Postayla gönderilmesini tercih etmediğimi, çünkü telefonun değerli bir eşya olduğunu, istanbul'a dönünce bırakabileceğini söyledim. benim bu mesajımdan sonra işler iyice garip bir hal almaya başladı çünkü bana aynen şunu yazdı:
"ben istanbul'a gelecek sene döneceğim. döndüğüm zaman sana haber veririm."
ben bu mesajı alınca dalga geçtiğini düşündüm ve sinirim çıktı. sonra sakin olmaya çalıştım çünkü telefonu geri almam lazım sonuçta, dedim ki "bu çok uzun bir süre, o kadar bekleyemem. sen hangi şehirdesin? ona göre bir arkadaşımdan rica edeceğim alması için." cevabı geldi, antalya'daymış. bu arada antalya memleketi, ailesinin yaşadığı şehir.
durum bu şekilde, çıkmaza girdim sanki bilerek gıcıklaşıyor ve yalan söylüyor gibi hissediyorum. yani madem istanbul dışındasın niye baştan söylemiyorsun da "anladım" yazıyorsun? antalya'ya gittin madem telefonumu niye yanında götürüyorsun? telefonumu geri almak istiyorum bir yandan da. bu durumda sizce ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim?
kargoya versin güzelce paketleyip bir şey olmaz
Yani normalde nezaketen, ayrılmayı isteyen taraf daha çok sorumluluk üstlenir bu konularda bu onun ayıbı olmuş ama size geri dönüş yapmadı diye oturup beklemek de sizin hatanız olmuş.
Şu an yapacak bir şey yok ya gidip alacaksınız, ya o kargolayacak ya da bir sene bekleyip telefonu belki de hiç geri alamamayı göze alacaksınız.
Kargoyu çok riskli buluyorsanız armuttan falan özel kuryeyle anlaşın
@akhenaten, evet bu hata oldu, geri dönüş yapmadığı için değil de onu görmek istemediğim için bekledim ne yapsam diye bir de açıkçası bana ilk telefonumu arabasında bulduğunu söylediği an "oh be bulundu" diye rahatladım, sonrasında bir şekilde alırım diye düşündüm, istanbul'dan ayrılacağı hiç aklıma gelmedi ki, kendisi de söylemedi işin ilginç tarafı.
kaldı ki ben yalan söylediğini düşünüyorum, daha önce de olmuştu bahane tarzında yalanları "o hafta sonu işim var olmaz" vs. şeklinde.
Hocam telefonunu unuttuysan gidip nerdeyse kendin alirsin. Biri bana da telefonumu getir guvenlige birak dese ben de goturmem.
@brkylmz, durum böyleyse açıkça söyleyebilir, ben "istanbul dışındayım, dönüş tarihim de 1 sene sonra" diye palavra sıkmasına sinirleniyorum. işi, işinin merkezi esas istanbul'da, 1 sene boyunca istanbul'a hiç yolunun düşmeyecek olması aşırı mantık dışı.
Bence size yine de “ben getiremem gel kendin al” demek istememiş olabilir ama aynı zamanda “güvenliğe bırakırsın lafına da asıl o gıcık olmuş olabilir.
telefonumu getirip güvenliğe bırakabilirsin demek kaba geldi bana. Sonuçta senin telefonunsa en azından orta bir noktada buluşulabilirdi veya siz gidip alabilirdiniz. Ben de böyle bir durumda ya kargoyla gönderirim yada ne halin varsa gör düşüncesine girebilirdim.
İlk gıcıklığı sen yapmışsın güvenliğe bırak diyerek. Ben de getirmezdim açıkçası adam haklı.
ben de sizin hatalı olduğunuza dair cevaplara katılıyorum.
"ofisime gel" zaten gıcık edici, üstüne "(ben seninle muhatap olmayacağım) güvenliğe bırak" ekstra gıcık edici. insanların %90'ı böyle bir görevi yapmaz herhalde. böyle şeylerde orta noktada buluşulur.
ben olsam şu saatten sonra kargoyla bile yollamam. hadi yollarım mecbur ama geç yollarım ve alıcı ödemeli yollarım. üstüne bir de "hızlı kargo" isterim ki fazla para ödesin.
ayrıca, hiç mi internetten telefon siparişi vermediniz? kargoya vermesin diye bu kadar zorlamak neden? "şehir dışındaki arkadaşa söylicem, o alacak gelecek vs. vs." koyar bir tane kutuya yollar. zaten yedek telefonunuzmuş. kaldı ki adamı engellemişsiniz, haftalarca konuşma olmamış, "beni engellemiş, daha yazmaz herhalde" deyip telefonu atabilirdi de.
"antalya'ya gittin madem telefonumu niye yanında götürüyorsun?"
doğru söylüyorsa telefonu arabada bulduğu için arabanın bir köşesine koyup geçmiş olabilir. niye evine götürmesi gerekiyor peki?
edit: zaten bu mesajı "sevda bu mesajı ciddi yazmamış, sırf sinirimi bozmak için yazmış" şeklinde anlaması da olası. "sevda oturmuş, 'dur şunun bir sinirini bozayım' demiş" diye düşünmek de çok normal. "gel, bırak, git" denilen bir mesajı normalde bir insanın ciddi olarak (düz anlamıyla) algılayacağını sanmıyorum, "niye şimdi ters ters konuşuyor" demiştir.
bir dünya bencil, keyfi ve kaba davranışta bulunmuşsunuz bir de "neden" diye soruyorsunuz.
Ayrılmışsınız neden engelliyorsunuz?
Adam medeni bir dille telefonunuzu bulduğunu söylüyor, sonra doğum gününüzü kutluyor, siz emredermiş gibi telefonunuzu ofisinize şu şu saatler arası istiyorsunuz. Bence çok ayıp etmişsiniz. Kargolasın telefonunuzu bitsin bu iş.