Ne doğup buyudugum evde ne de sonrasında yaşadığım kaldığım yerlerde bu duyguyu hissedemedim. Yani yok galiba. Şöyle ki, sanki başka bir yer var ve evim orasiymis, bir gün de o an bulunduğum yerden gitmem gerekecekmis.

Mesela otel ve hostellerde kalırken gidiyor bu his. Ya da birine misafirliğe gittiğimde. Çok rahat oluyorum. Belirli bir süre sonra gideceğimi mantıken bilsem de ruhen yerlesebiliyorum oraya. Çocukken de bana eş dost akrabadan "sen gel bizim çocuğumuz ol bizimle kal" falan derlerdi. Ben de heyecanlanirdim hemen onların çocuğu olsam nasıl olur diye tatlı hayaller kurmaya başlardım.

Şimdi yeni bir yere taşındım. Alıştım artık bu böyle olacak diyordum da yine bu duygunun (evsizlik, aidiyetsizlik, yerlesememek) yokluğu yüzeye çıktı benim için. Ne yapsam da olmuyor. Yapıp dusunebildigim şeyler hep eşya vs almakla ilgili, onlardan da öyle bir "evimdeyim" duygusu temin edemeyeceğimi önceki yaşadığım yerlerden biliyorum.

Belirgin bir soru da yok aslinda.
Ne düşünüyorsunuz ne dersiniz onu merak ediyorum?

Yaşamaya böyle turist gibi devam etmek kaçınılmaz mı? :)

 

bazı insanların içinde bu az sonra kalkıp gidecekmiş gibi hazır bekleyen his hep oluyor

yaşadığın yerdeki insanlarla bağ kurarsan, rutinlerin olursa, yaşadığın yere emek verip katkı sağlarsan biraz daha oralı hissedebilirsin belki

freebird5406_2

o evde ne kadar kalıcı olduğunla alakalı bence. eğer x sene sonra taşınırım zaten kafasında yaşıyorsan kaçınılmaz bir his bahsettiğin.

öyle değilse de yaşadığın yeri kişiselleştirmelisin, eşya almak/evde değişiklik yapmak tabi ki sorunu tamamen çözmez ama baya bi iyileştirebilir

william morris

Bana da olurdu bu ama 20’li yaşların başında. Sonra milyon kere ev, şehir, ülke değiştirince yadırgama ortadan kalktı. Alışmak üç günü bulur oldu. Bende yer değiştirme sıklığıyla beraber ortadan kalktı bu yabancılık. Artık neredeysem evim orası.

monseur thenardier

aidiyetsizlik duygunuz var. esya almak, kendinize gore duzunlemek bunu cozmez malesef ya da gecici cozer sonra o duygu yeniden gelir.
nedenine inmek gerekir.

65 derece

Yüzyıllardır göçebe olarak yaşamış bir milletin çocuklarıyız.
Aidiyetsizlik genlerimize işlemiş.

Bulunduğumuz yere .ıçan, Zevksiz zevksiz binalar yapan, yaşam alanı zevksizliği konusunda çığırlar açan yığınlar olmamız da hep bundan.

Ama senin söylediğin, hayatın baharında görülen bir durum. Yaş ilerledikçe konfor alanı hep küçülüyor. belirli bir yaşa ulaşınca da televizyonun karşısındaki bir koltuk yeterli hale gel,yor.

Mirket

Klube hoş geldin. Ontolojik evsizlik bunun en iyi tanımı. (bkz: monachopsis) Nasıl geçer? nasıl kazanılır? Bence mutlu ve huzurlu olunan bir yerde uzun soluklu iyi ilişkiler ve rutinler kazanılarak edinilir gibime geliyor.

Amaranta ursula
1

mobil görünümden çık