Yanlızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla
Yanlızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka, baka
Bir dost göz arayışıyla, saat tıkırtısıyla
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka, baka
Bir dost göz arayışıyla, saat tıkırtısıyla
Korkmam, geçinip gideriz biz mutlulukla
Ama "Günün aydın, akşamın iyi olsun" diyen biri olmalı
Korkmam, geçinip gideriz biz mutlulukla
Ama "Günün aydın, akşamın iyi olsun" diyen biri olmalı
Bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa kulağımda
Yoksa, zor değil, hiç zor değil, demli çayı bardakta
Karıştırıp bir başına yudumlamak doyasıya
Ama "Çaya kaç şeker alırsın?" diye bir ses sormalı ya
Yani evet güzel vokal güzel gitar riff'leri sözler beste aslında her şey çok güzel ama bir anda "Ama 'Çaya kaç şeker alırsın?' diye bir ses sormalı ya" kısmına geldiğimde hiç istemesem de bir aydınlanma yaşadım. Yani bir insan onca yılını birlikte geçirdiği birlikte yaşlandığı can yoldaşının kaç şekerli çay içtiğini bilmez mi ya? Yani alelade bir söz olsa hadi olur ya deyip geçeceğim ama şarkı bu cümle üstüne kurulmuş, en vurucu kısmı bu, şarkının ismi olmuş ya daha ne olsun, bana mantıksız geldi bu durum. Yani son ana kadar her şey süper giderken birden böyle söyleyince ben bir anda soğudum şarkıdan dinleyemez oldum ve bu beni biraz incitti. Yani 30 sene boyunca herkes birbirine "çaya kaç şeker alırsın" diye mi sordu yani bir kere sorarsın iki kere sorarsın, hadi üç defa sor yani 10 defa sor ama 30 sene de sorulmaz ki bu soru bence.
Şimdi bunları yazarken "karşı taraf Alzheimer hastası da sürekli unutuyor mu acaba kaç şekerli çay içildiğini" gibi bir teori geliştirdim böyle düşününce mantıklı geldi ama bunun dışında bir anlamı varsa mantıksız gibi şarkının böyle bir cümle üstüne kurulması çünkü çok mantıksız bir söz. Sizce nedir? Teşekkür ederim.
Şarkı: www.youtube.com
Bu albümü piyasaya çıktığı günden beri bilirim ve ara sıra dinlerim, her seferinde aynı şeyi düşünüyorum, insan kaç yıllık eşine "kaç şeker" diye sormaz ki, saçma. :)
Bir ihtimal "ara sıra" derken ciddidir, ara sıra bir arkadaş eş dostla çay içip iki sohbet etsem diyordur.
Böyle düşününce mantıklı ama bir yandan da evde çay içecek kadar samimiyet gelişmişse insan yine bilir gibime geliyor ya böyle şeyleri. Yani ben şimdi kendi içimde bi düşündüm arkadaşlarımın çoğunun çayı kahveyi nasıl içtiğini biliyorum, hatta mesela bi yere davet edilsem ve giderken bira alsam kimin hangi marka birayı içtiklerini de bilirim galiba, az önce bi umutlandım ama şimdi yine karamsarlık çöktü zihnime.