Slm
En azından farkında olarak psikolojimin bozuk olduğunu iyice kabullendiğim bir dönem yaşıyorum.
Biraz itiraf, biraz iç dökme, biraz kabullenme biraz da geriye dönüp bakınca 'Vay anam vay neler olmuş Serhat ya???' tepkisi vermek üzere bu duyuruyu açıyorum.

Öncelikle:
www.thegeyik.com

Sonrasında:
Bir kadın sevdim, yaklaşık 11 sene önce. İnternet tanışıklığıydı. Çoğu zaman ikimiz de itiraf edemesek de ikimizin de çok zor zamanlar yaşadığı günlere denk geliyordu bu tanışıklık.
İşte bu zorluk aramızdaki bağı bir nevi hayata da birbirimize de bağlıyordu.

O gün yaşananlar hakkında detay vermenin hiçbir manası yok fakat kısacık bir özetle birbirimize bakışımızı ve o günlere ayna tutmayı istiyorum.
Kadın kişisi 17 yaşlarında ve hayata küsmüş bir ergendi. Ben 20'li yaşlarda ve hala ergen erkeğim. Hanımefendi sık sık intihardan bahis ediyordu, ben safın salağın biriydim. Yalnız ona karşı.
Birkaç kez acı dolu bir dille ve benim ciddiye almayacağımı düşünerek veda mesajları yazdı. Ömrümde ilk ve son(?) defa onun için hıçkırarak ağladım. Biliyor musunuz öyle çok içime dokunmuştu ki, onu kaybettim sanmıştım. (Bir kez daha o varken, yanında ağlamıştım ama sebep tamamen o değildi)

Gel zaman git zaman, vakit geçti.
2013 yılında onun için yaşadığı memlekete gittim, 11 saat gelmesini bekledim. Gelmedi.
2 sene görüşmedik.
2 sene sonra aynı şehirde yaşıyorduk, görüştük. Yürütemedik. Beni istemiyordu. Lamı cimi yok. İstese olurdu zaten.
2017 yılında üniversite okuduğu şehre geldim. İki gün kaldım, görüşmedik. 4 ay sonra İstanbul'da o yanıma geldi. Bu kez her şeyi anladım artık seninleyim vs dedi.
Görüştükten 1 ay sonra erasmusa gitti. Orada aldatıldım.
2 sene görüşmedik.
Yine görüşmeye başladık.
Yine her şey ok ben artık anladım seninleyim dedi. 1,5 sene yürüdü gibi. Sonra saçma sapan bir şekilde yine bitti. 1,5 senedir görüşmüyoruz. Sıfır iletişim.

Bu kez bitti ama bende artık azıcık özsaygı kazandım. Ama bakın 'azıcık'

Onun yanında kendimi, kendim gibi hissetmiyordum.
Yan yana yürürken bana yabancı gibi davranıyordu, sanki tanımadığı birinin yanından geçiyor gibi yürüyordu.
İnsan içinde, kalabalık yerlerde, işyerinin çevresinde dahi benimle görüşmüyordu. Eş, dost, arkadaş hiç biriyle tanışık değildim. İsim olarak biliyordum.
Her şeyimi biliyordu ama ben hayatı hakkında çok basit şeylere cevap alamıyordum. Bu arada yanlış olmasın, iç dünyasını, ruh halini, içini dışını, yürüyüşünü, seçtiği kelimeleri, nefes alışverişini, gözlerinin içini bilirdim. Fakat annesini, babasını göstermezdi mesela.
Derdi çoğu zaman biz değil, 'ben' demekti.
Bazen de işte 'ulan yanında olduğuma şükret b*kunu çıkarma' manasında davranır ve beni memnun etmek gibi bir derdi olmazdı.
Araba almıştı, sürmeyi bilmiyorum diye bazen sen de erkek misin l*n gibi davrandığını hissederdim. Çünkü sürmeyi bir başka erkek ve erkeklerden öğrenmişti.
Söylediği bazı şeylerin altyapısını çok iyi bilirdim. Bana neden hiç gömlek giymiyorsun dediğinde o gün birini gömlekle görüp çok beğendiğini anlardım ve itiraf ettirirdim. Bunları da sorun etmezdim.


Bütün bunların sonunda dostlar şimdi İzmir'deyim.
Hem de neden?
Ben 2017'de geldiğimde kaldığı yurdu ve çevresini görmek için. Biraz da kafa dağıtmak için vs işte ama esas sebep bunlar değil.
Gittim bugün, yurdun etrafını gezdim. Yürüdüğü yollarda yürüdüm. Bana o dönem telefonda konuşurken bahsettiği bir sürü şeyi gördüm, tanıdım. Yurttan okula, okuldan yurda yürürken bahsettiği ıssız, karanlık yoldan geçtim. Orada içimden gördüklerime: 'X de sizinleydi değil mi, hem de senelerce. Siz ona yol arkadaşlığı ettiniz.' dedim. Yürüdüğüm zemine takıldı gözlerim. Kim bilir dedim kaç defa bastın bu yollara. Bir kez olsun beraber yürümedik.

Çok seviyorum. Fakat öyle böyle değil. Aşk bu olabilir mi? Değilse de deliyimdir.

Bu kez bitti yine de. Artık mantığımda bana bir şeyler söylüyor. Asla bir kez daha beraberlik düşünmüyorum. Ciddiyim, valla bak.
Kaç kez rüyamda onu gördüm ve hiç yapmadığım şekilde bağırarak: 'Her şeyi b*k ettin, her şeyi' dedim. Çünkü artık bitti. Buraya kadar.

Arkadaşlar, dostlar lütfen saplantılı ve birini rahatsız eden kimse olarak değerlendirmeyin. Karşı tarafa bir kez bile hakaret, küfür, rahatsızlık vermedim. Vermem. Bir kez bile onu zora sokacak dahi bir şey yapmadım, yapmam. Değil saplantılı olmak, ne zaman ayrılsak senelerce tek mesaj bile atmadım. Karşısına çıkmadım.

Şimdi bütün bunlar ışığında, bana ne oluyor? Ben neyim, ne yapıyorum?
Aklım, mantığımda gayet yerinde. Hatta aile büyüklerinin dahi akıl danıştığı, eş dost arkadaşın mantığına güveniyorum dediği bir zat-ı şahane olarak ben ne yapacağım?

İçim sıkılıyor dostlar.
İzmir'den sevgilerle.
1.04.2023/16:49

 
1

mobil görünümden çık