Hak olarak verilmiş, hakkını kullanabilir. Hak olarak verilen şey 300 liralık yemek yemek, arkadaşınız bunu yapmıyor.
Yemediği yemeği yemiş gibi göstererek geleceğe dönük harcama istatistiklerinde problem ortaya çıkartıyor. Bu kendi menfaatine uygun bir karar, şirketin bütçesi içinse zararlı bir karar. Yani atıyorum şirket harcama oranlarına göre yeni bir plan çıkarmaya kalkarsa arkadaşınızın bu işi yanıltıcı bir etken olacak.
Bu da temelde bir çeşit sahtecilik aslında.
Doğrusu yanlışı kendi bileceği iş, ama yapılan işin usülsüz olması objektif bir durum.
Doğru değil. Etik değil. Ahlaklı bir hareket değil.
Yeme içme hakkıysa yeme-içme için kullanılmalı.
Ekmek yediği şirkete yalan söylüyor, kazık atıyor.
Böyle insanlar hep vardı, hep olacaklar maalesef.
Bu insanların bu hareketlerini yaparken saklama gereği hissetmemeleri, utanmamaları benim garibime giden kısmı. Şirketine yalan söyleyen size de söyler, kendinize dikkat edin.
o harcirahlar zaten şirketin yıllık bütçesinde gider olarak ayrılmış yani hakkınız, kullanmadığınız kısım şirkete daha iyi bir amaçla geri dönmüyor, tamamını kullanın
1 yumurta olmus 5 lira. bu sartlarda iscinin dogrusuna, etigine bakacak hali yok. ofsayt yok. devam.
Kullanabiliyorsa tabiki kullanmalı. Madem hakkı var, gitsin istediğini yesin.
Ama yemediğini yemiş gibi göstermek ahlak dışı bir durum. Bu hakkını kullanmak değil. Üstüne üstlük o farklı durumlar düşünülerek verilmiş bir limit, o limiti son damlasına kadar zorlamak bana çok bayağı bir hareket gibi geliyor. Gerçekten bunu yapıp da nasıl utanmaz bir insan ve kendini haklı görebilir anlayamıyorum.
yeninesiltupcu +1
Kendisine hak olarak verilmiş günlük 300 TL yi sonuna kadar kullanmak hakkıdır ama 200 liralık yemek yiyip 300 yemiş gibi göstermek yanlış.
Benim içeri bir kuruşum bile geri gitmesin diyorsan otur o parayı tamamlayacak kadar ye iç madem sahtekarlık yapma.
dogrusunu yapiyor. ha pratikte dogru mu, bazi acilardan degil ama bu arkadas bir sirketin calisani. o yuzden dogrusunu yapiyor.
ben de zamaninda bu tur seylere cok dikkat ederdim, sonra calisa calisa ogrendim bazi seyleri.
biri nasil olur da bir insan utanmaz falan demis de hakkin yene yene pisiyorsun diyelim biz ona.
ben ki bir kurus borcum kalsa bi markete rahatsiz olurum ama sirket tarafindan verilen bu haklarda hic rahatsiz olmuyorum. arkadasini tebrik ediyorum.
Eğer 300'ü tamamlamazsa seneye 200 olarak güncellerler. Şirket bir bütçe ayırıp limit belirlediyse bunu mümkün olduğunca kullanmanızı öneririm. Yoksa uzun vadede şirketteki herkes zararlı çıkacaktır, yaşanmış olay.
Buradaki sorumluluk çalışanda değil, finansta. Eğer 300 liralık yemek fazla ise ona göre planlama yapmaları lazımdı.
300 lük verdiyse 300 lük yiyeceksin yemediğimi cebime atayım yok öyle şey.
madem öyle şirket arabasına 1000 tl lik benzin koyduruyor 800 harcadın bu kafa ile hortumla çek kalan 200 ü sat o zaman .
düpedüz hırsızlık. yapmasın.
taksiyle dönme hakkımız vardı. ev yakın olduğu için (30dk) yürüyüp sonra taksi fişi alırdım. hakkın her türlü senden alınıyor sen raad ol.
şirket cimrilik yapmamış, yeteri kadar limit belirlemiş. Bu iyiliğe, kötülük yapmaya girer. iyi değil.
bu net hırsızlık. sırf doldurmuş olmak için yemeyeceği halde 300 liralık yemek yemek bile hırsızlık olur. şirket diyor ki, "o an yemek istediğin şeyin 300 lirasına kadarını ben öderim", böyle düşünmek lazım. "ben sana her gün 300 lira para veririm" demiyor. hatta bir adım ötesinde, normalde 100'er liradan 2 dürüm yiyecekken, 1 tane daha söyleyip evde yemeye karar vermek bile hırsızlık.
hırsızlık. iç denetimde ortaya çıkarsa işine son verilir. denk geldi işte geçen hafta böyle bir çalışan tespit ettik. iş seyahatinde limit 1000 lira. seyahate gidiyorum diyip oturduğu yere yakın bir dürümcüden her gün 1000 lira fiş getirmiş. üstüne bir de bahşiş verip masraf yapma durumu var. hepsine 200 lira bahşiş de girmiş. soygun resmen. yemeksepeti'nden bakmışlar dürümün tanesi 100-200 lira. açıklama isteyince, limitim vardı, karnım açtı cevabı geldi. dürümcüyü aramışlar ve ortaya çıkmış. şimdi ahlaksızlıktan işine son verilecek.
10 sene önce çalıştığım yerde de benzer bir durum vardı. satışçılara şirket kredi kartı veriliyordu. limitsiz. masraf sorgusu yapan iç kontrol sistemi de yok. bazı insanların maaşlarının bir kaç katı masraflar geliyordu. paketlediler hepsini.