Şu an hâlâ dünya üzerinde kalmış ilkel kabilelerde işler nasıl yürüyorsa büyük ihtimalle öyleydi. Kültür dediğimiz şey aslında tam da bu.
ilk çağdaki tüm topluluklarda aynı değildi. tıpkı şimdi de aynı olmadığı gibi.
Tüm topluluklar aynı değil +1
Erkek bedeni tıpkı kadın bedeni gibi karşı cinsin tercihlerine göre şekillendi zaten zaman içinde. Alın çatı, omuzlar, boy gibi bilindik şeyleri geçip istisna bir örnek vereyim: erkek anatomisi hakkında okuduğum bir kitapta afrikalı bir kabiledeki erkekler kadınların ilgisini çekmek ve onlarla çiftleşebilmek için cinsel organlarını yarıp içini çeşitli taşlarla doldururlarmış. Daha büyük ve güçlü gözüktüğü için bir erkeklik sembolüymüş mesela. Bunun gibi birbirinden farklı ama ortaya çıktığı kabilede işe yarayan türlü türlü davranış biçimi var. Zaten o kabilede işe yaramasaydı bu davranışlar da yapılmazdı. Uzakdoğuda kadınların bedenlerini küçültmek için girdiği garip işkenceler de buna bir örnek mesela
Kadının söz hakkı konusunda ise yine bildiğim kadarıyla kadının ikinci plana atılması zaten yeni bir şey. Doğada böyle bir şey yoktu. Hatta “aile” kavramı da çok yeni bir şey. Aile kelimesinin etimolojisine baktığımızda “köleler evi” gibi bir anlama geliyormuş. Çünkü zamanında kölelerin çalıştıktan sonra belli bir yerde toplanması yiyip içmesi ve toplu hareket etmesi gerekiyordu. Sonra çocukları falan oluyordu. Onların kaldığı eve de “köleler evi” deniliyordu. Zaman içinde bu yapı çekirdek hale bürününce “aile” ortaya çıkmış oldu gibi.
Bir belgeselde izlemiştim ilkel kabilelerden iki köy zaman zaman karşılıklı festivaller düzenliyorlarmış sırf kabiledeki kadınlar daha çok çiftleşebilsin ve çok çocuk olsun diye. Yine bir kitapta eski kabilelerde doğan bir çocuğun tüm köyün çocuğu olarak kabul edildiğini çünkü “babalık” kavramının bir kişiye ait olmadığını, herkesin herkesle çiftleştiğini bu yüzden kendilerini bir bütün gördüğünü okumuştum.
Yani günümüzdeki algılarla cevaplayamayız. Açıp bir kutup ayısı belgeseli izleseniz daha uygun cevaplar bulursunuz. Doğa var, hayatta kalma mücadelesi var, aşk yok, çiftleşiyorsun, baba yok, çocuk var, onu koruyorsun, sonra yine çiftleşiyorsun. Partnerini daha iyi kükremesine göre falan seçiyorsun.
el belirleme ne demek ya? Kimse de sormamis, bu duyurunun salagi ben miyim?
Freedonia +1
El belirleme ne cidden? :)
El belirleme ne
Cözdüm sanırım. "Eş belirleme" olacak herhal :)
ilk çağlardan kastının ne olduğunu tam bilmiyorum ama tek eşlilik diye bir şey yok. babanın kim olduğu bu topluluklarda (avcı-toplayıcı) pek belli değil. penis şekli itibariyle vajina içindeki yabancı spermleri dışarı çıkaracak şekilde evrimleşmiş. bu da bunun bir göstergesi. alttaki makaleden inceleyebilirsiniz.
www.sciencedirect.com
kadınların söz hakkı olduğunu pek sanmıyorum. söz hakkı da zaten çok modern bir kavram. buldukları yerde çiftleşiyorlardır. şimdiki bonobolar falan da öyle.
ruhen hastayim ben + 1
kadının söz hakkının olmaması, kadının yerine babanın karar vermesi tarım toplumuna geçişle beraber başladı. tarihte her zaman ileri doğru ilerleme yok. kadının haklarının kısıtlanması, erkeğin malı haline getirilmesi ile "medeni" devletlerin kurulması aynı zamana denk geliyor.
ruhen hastayim ben +1
kadinin soz hakkinin olmamasi fazlasiyla yeni bir durum. dogaya baktiginizda bile, kuslarin ya da hayvanlarin bir kisminin erkek olanlarinin kadindan daha 'guzel' olmasinin nedeni, erkeklerin kadinlara kur yaparak ciftlesmek icin dogru kisi olduklarini ispatlamaya calismalarindan ileri geliyor. netflix'te bir belgeselde vardi mesela, bir kus inanilmaz bir dans gosterisi yapiyordu disiyi etkilemek icin.
eski topluluklarda kadin fazlasiyla deger gorurdu, kadin yaratici guctur. toprak ana denir zaten, yaratir, ana olan topraktir, gokyuzu erkektir, samanizmden okuyabilirsiniz. hatta gecen gun bir podcast dinledim, eski kadim medeniyetlerde kadinlarin regl donemleri kadinlarin yaratici gucleriyle, icleriyle iletisime gecmeleri ve bu gucu daha iyi ve bilincli kullanmalari bu gucle iletisime gecmelerini saglayacak bir donem olarak kullanilirmis. bugun 'kirli' ya da 'tabu' bir donem gorulmelerinin aksine. bugun her iki cins de iclerinde feminin ve maskulin, alici ve verici, yaratici ve yonlendirici enerjilerinden koptugu icin, dogadan ve gerceklikten kopuk sacma sapan bir yasama dogru yol actik.