Evlat neden çok sevilir.Bazen tanık oluyorum bazı kişiler evlattan çok sevilebilir.Sizce?Aile kavramına çok mu anlam yüklüyoruz acaba?




 

Evlat sevgisini hiç tatmadığım için bilemem ama, anne/baba kavramına çok anlam yükleniyor bence. Kim olursa olsun; anne, baba, evlat, kardeş, iyisi de olur, kötüsü de. Anneler melektir, kardeş şöyledir, babalar böyledir gibi genellemeler saçma ve yanlış bence.

el conquerador

kişiden kişiye değişir. Kendinden bile çok evladını seven bir çok kişi de tanıdım , çocuğunu yıllardır kendi isteğiyle görmeyen umursamayan kişileride.

mümkün yani ama bu kişiler genelde iyi insanlar olmuyor.

srjkvon

Kavramlar umrumda degil. Sansliyim ki annem, babam ve kardeslerim cok sevdigim insanlar. Onlar bir yana dunya bir yana. Ben cok anlam yukluyorum yani seve seve. Herkesin ailesi bir degil, kimisi de hic sevmez, olabilir. Dogrusu yanlisi yok bunun.

Genel bi aile guzellemesi de gormuyorum, bu tarz sorularla kotuleme goruyorum aksine. "Evlilik cok abartilmiyor mu?" Yani yok evliligi oven gormedim mesela, varsa yoksa bu tarz sorularla kotuleme var. Herkes her seye kotu demek istiyor ve soru yoluyla soyluyor bunu sanirim. Insanlarin cani sikiliyor heralde.

unidentified floating object

Bence bu emek vermekle dogrudan ilintili, ilk gunden itibaren dunyada hicbir seye vermediginiz bir emek ve ozen veriyorsunuz bebeginize, bu cok buyuk bir bag, sevgi ve sorumluluk doguruyor, hepsi bir arada inanilmaz yogunlukta bir sey yaratiyor.

Aileye gereginden cok anlam yukluyor muyuz bilemem ama toplumumuzda sagliksiz bir aile yapisi oldugu bir gercek bence.

Genel olarak birini sevmekle kendini terk etmenin/feda etmenin dogru orantili olduguna inanan bir toplumuz, hatta anlamsiz bir yaris var bu konuda. Birey olmayi ogrenememis (dolayisiyla ne istedigini, istemedigini, sinirlarini, gercek ozunu vs.) insanlar arkadaslik/es/aile/is iliskilerinde sinir koymayi bilemeyen, kendini terk eden ve bunun dogal sonucu olarak da aynisini karsidakinden bekleyen, gormeyince icerleyen/bilenen garip iliskiler yasiyorlar (kontrol etmeye calismak, fedakarlik yarislari, sanki birinin hayatina ne kdr cok karisirsak onu o kadar seviyormusuz yarislari, bunu yapmayani yaftalamak). Yine bununla baglantili olarak cocugu uzerinden kendini gerceklestirmeye calisan ebeveynler cok fazla. Neden, cunku kendine 'kendi' olabilme izni vermemis, bunun ne oldugunu bilmiyor, dolayisiyla cocuguna da bu izni veremiyor, elinde degil. Baska birini yonetmeye calisiyor.

bu da birey olmayi ogrenememekten ve 'kendimiz olarak' sevilmemekten ileri geliyor. Hep baskalari ne der diye yasamis ve cocuklarimizi da oyle yasatmis bir toplumuz, kim ne der, ne dusunur. Kimse aslinda bizkm gercekte kim oldugumuzu bilmiyor, cunku biz de bilmiyoruz. Hayir demek isteyip, evet dediginiz milyonlarca deneyimde ufak ufak kendimizi terk ediyoruz, oz benligimizin ne istedigini unutuyoruz ve kendimize 8hanet ediyoruz.

Aslinda iliskilerimiz siklikla "bagli" degil "bagimli".

Bir soylem var siklikla, yurtdisinda insanlarin cocuklarini bizim kadar sevmedigine/onemsemedigine dair. Acaba onlar cocuklariyla saglikli iliski kuruyor olabilirler mi? Kendi hatalarini yapmalarina, kendi sinirlari olan bireyler olmalarina izin veren, kontrol etmeye calismadan destek olan, gercekten cocuklarina birey olarak saygi duyan, ebeveynlik surecinde 'kendini' ve kendine verdigi 'insan olabilme, hata yapabilme iznini' kaybetmeyen ve dolayisiyla cocuguna da bu izni veren aileler. Birine, onu gercekten oldugu kisi olarak, hosumuza gitmeyen secimleriyle, hatalariyla sevmekten daha degerli ne hediye verebiliriz ben bilmiyorum. Dolayisiyla bu pencereden baktigimizda kimin kimi ne kadar sevdigi tartisilir.

kassiopeia
1

mobil görünümden çık