@roket adam . Garo Paylan iyi sallamış.
Yapı kayıt belgesinin geçerlilik süresi
MADDE 9 – (1) Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır.
kentsel dönüşüm her yerde zorla olmuyor biliyorsun. adam mis gibi tapum var, evlerim kirada neden yıktırayım da kendimi zora sokayım 10 derse ne diyeceksin, diyor anladığım kadarıyla.
zoraki insanların evlerinden atıldığı kentsel dönüşümde zaten alternatif yok ama onu her yerde yapamıyorsun biliyorsundur. ayrıca bu tarz aflar kaçak yapılaşmayı teşvik ediyor. devletin arsasına ev yapan adam hırsızdır senin benim malımı çalandan farksızdır ve af yaptığımızda herkesi buna teşvik etmiş oluyoruz. keza devlet arsası olmasa bile imarsız ev yapmanın zararlarından bahsetmeye gerek yok.
@roket adam imar barışına anlattığın nedenlerle ben de karşıyım. Ancak deprem neticeleri özelinde sordum. İmar barışı olmasaydı da o adamın evi yıkılmayacaktı. Apartman ise zaten maliklerden biri çürük ise imar barışından yararlanmış olsa dahi yıktırabilir.
pbs.twimg.com
Devlet sanki kuralsız bina yapımını meşrulaştırıyor. Kırık cam teorisi vardır, bir cam kırıksa öbürünü kırmak kötü gelmez ama kuralların harfi harfine yerine getirildiği yerlerde bunu yapmak daha zordur. Tam da bu yüzden Türkiye'de işler pek yolunda gitmezken AB ülkeleri tarzı yerlerde yolunda gidiyor.
Devlet zaten vergisini vermeyeni, yapmaması gereken yere bina yapanı, şartnamelere uymadan bina yapanı, suç işleyenleri bir noktada affediyor, bu da böyle "oluversin" canım. Genel bakış açısı bu.
Bu binalara veya yapılan eklere, en başında izin verilmemeliydi veya yıkılmalıydı.
Dediğiniz gibi bu mevcut yapılara bir şey yapmıyor olabilir ama imar barışı çıktıkça, 1 kişi yapacaksa 100 kişi yapıyor. Ertesi barışta 10 bin kişi oluyor vs. Kaçak yapılaşmayı teşvik ediyor ve çok çok çoğaltıyor bu işler.
Deprem olmasaydı seçimden önce bir daha düşünülüyordu sanırım.
.
imar barışı depreme dayanıklı bina yapmayı imkansız hale getiriyor.
şimdi imarsız bir yer var, hatta arsa da hazine arazisi. ben buraya kafama göre bina yapıyorum; çarpık, depreme dayanıksız, beton var mı yok mu belli değil, yapı denetim yok filan. sonra bu evleri çatır çatır kiralayıp güzelce hayatımı bunlarla geçiriyorum. imar affı çıkıyor, tamamen yasal hale geliyor binalar.
ama bunu yıkıp yerine düzgün bir bina yapmak istersem, imar yok deniliyor. @Mistyimage mevzuatı gayet güzel koymuş oraya.
üstelik o dandik binayı yıkıp tekrar yapmak istersem, proje çizdireceğim, yapı denetim olacak, beton testi olacak, falan filan. aynı rantı veren binayı tekrar yapmak için eşşek yüküyle para ödeyeceğim. bütün masraflar cebimden çıkacak, aldığım kira da zerre artmayacak. brüt metrekarede harcamam gereken para 15 bin lira. Devlet o dandik yapıyı yıkmama garantisini vermiş, neden cebimden eşek yüküyle para çıkarayım?
benim o saatten sonra yapacağım belli; devletin gelip düzgün bina yapmasını beklemek ve bu süreçte sesi çıkan kiracıları çatır çatır evden atmak. deprem olup insanlar ölünce "aaa şerefsiz usta dandik yapmış" diyip geçme şansım da cepte; şantiye şefi yok, yapı denetim firması yok, izin veren bürokrat yok, çalışan inşaat mühendisi yok. Sorumlu HÜseyin ustaydı, o da geçen sene rahmetli oldu der geçerim, kimse de bir halt edemez.
ölen de öldüğü ile kalır, haluk levent sağ kalanlara prefabrik ev için bağış toplar. ölenler şehit, kalanlar depremzede, ben de "aaa binam yıkıldı a dostlar" der toki moki deprem desteği filan tekrar yapar geçerim o binayı.
17 Ağustos depreminde yıkılan kaçak binaların yerine aynı kaçak binayı nasıl diktiler, aynen öyle işte.
döngü bu, bu döngü içinde sürekli onbinler depremde ölüyor. yüzbinler evsiz kalıyor, bir avuç insan birey de bu döngünün sefasını sürüyor.