kara depremi dendi o yüzden hadi deniz depremlerini saymayalım desek karada haiti depremi var 7.0 şiddetinde. tamam 7 ve üstü büyük deprem sayılıyor ama sınırdan büyük bir deprem. en az 100 bin ölü olduğu yazıyor. derinlik önemli deniyor onu da söyleyeyim derinliği de 13 km imiş bu depremin.

en büyük kara depremlerinden 2016 yeni zelanda depremine bakıyorum 7.8 şiddetinde gerçeklemiş, derinlik 15 km diyor ve ölü sayısı 2. düz 2. tamam nüfus yoğunluğu az ama baktım yakınında yaklaşık 400 bin nüfuslu şehir falan olan bir bölge gene de.

bizim depreme bakalım afad raporuna göre deprem.afad.gov.tr 7.7 olan 8.6 km derinlikte, 7.6 olan 7 km derinlikte. usgs'e göre ise ilki 7.8 şiddetinde derinliği 17.9 km ve ikincisi 7.5 şiddetinde derinliği 10 km -usgs ve afad verileri arasında bu kadar derinlik farkı olması da garip-. bizde de 20 bin ölü var.

bu 3 depremi karşılaştırınca ben bu yıkıcılık neye göre oluyor anlamadım tam. yeni zelanda, japonya gibi bir yer değil ki binalarının hepsi yüksek şiddette depremlere bu kadar dayanıklı olsun. ya da haiti bizden çok daha mı kötü binalara sahip de çok daha az şiddetle en az 5 kat fazla ölü veriyor. anlayamadım bu işi.

 

usgs'nin rasathanesi uzakta olduğu için hata payı yüksektir. celal hoca bi programda bunların hepsi aynı değeri verse biri ölçüp diğerlerine söylemiş diye düşünürüm. farklı olmaları normal olan demişti.

yapılaşmanın nerede olduğu önemli. siz imarı kayalık sağlam zemine doğru açarsanız ölü sayınız düşer, yok düzayak olsun rant sağlasın der alüvyonlu zeminlere, tarım arazilerine açarsanız yükselir.

yapı yüksekliği bir diğer önemli konu. biz rant için 3 kattan fazla olmaması gereken yere 15 kat çıkıyoruz. zemin taşımıyor. çok katlı binadan çok daha fazla ölü çıkıyor haliyle. binalar 1-2 katlı olsa hem üstüne yıkılan yapı daha hafif olacak hem öne arkaya veya bulunduğu yere çökme durumunda daha az yükseklikten düşmüş olacaksınız.

yıkılan binaların geneline bakınca bulunduğunuz muhitte sağlam zemini olan mahallede 2-3 kattan daha büyük olmayan, ulaşımı da düşünürsek kenar mahallede kalan binada oturmak en mantıklısı gibi duruyor.

b1020

@b1020 sadece türkiye'yle yeni zelanda depremlerini karşılaştırsam bi şekilde bir mantık çıkarılabilir ama haiti'deki durumu da katınca çok enteresan oldu tablo sanki. tamam haiti daha geri kalmış bir ülke ama türkiye'de plansızlık desen kralı var, kuralsızlık desen kralı var, müteahhitlerin malzemeden çalması artık kanıksanmış gerçekler. buna rağmen haiti'de önemli ölçüde daha az şiddette bir depremde nasıl en az 5 kat daha fazla insan ölüyor bu açıklamayı merak ettim esas.

semaforo de medianoche

şiddet ve büyüklük ayri seyler. sizin siddet dediklerinizin hepsi büyüklük.

fay hatti üzerine sehir kurmazsaniz kimse ölmez. sehir kurarsaniz ve binalarinizi saglam yapmazsaniz cok kisi ölür. sehir kurup cürük bina yapar bir de anında müdahale etmezseniz onbinlerce kisi ölür.

tadellesever

@tadellesever tamam hocam büyüklük olsun bu sorumla ilgili bir şeyi değiştirmiyor ki. türkiye'de depremden etkilenen şehirlerde fay hattında bir sürü yapı yok muydu onları konuşmuyor muyuz 5 gündür? haiti komple fay hattında mı yani o yüzden mi çok daha düşük büyüklükte bir depremde 100 bin ile 316 bin arası ölü var? öyledir belki de gerçekten soruyorum, çok garip geldi bu olay anlamaya çalışıyorum o yüzden.

semaforo de medianoche

ekip arkadasim haiti depreminde görev yapti, anlattigina göre bizim icin yeni zelanda ne ise, haiti icin türkiye de o kadar ileride bir ülke.

depremde ölümlerin büyük bir kismi ilk anda gerceklesmiyor. yıkıntı ne kadar büyük olursa olsun ilk 3-5 saatte ulasabildiklerin ve enkazdan cikardiklarinin yaşama sansi cok fazla. insanlarin büyük cogunlugu deprem enkazi altında yaralanmis ve hareket edememis oluyor, önemli bir kismi enkazın tozunu soludugu icin, susuzluktan, travmanın yarattıgı ic kanamalar ve sepsisten yavas yavas ölüyor. 72 saatten sonra bircogunda susuzluk yüzünden böbrek hasari basliyor, böbrek hasari geri döndürülemez başka hasarlara sebep oluyor ve enkaz altından cikarsan bile yaşama sansi azaliyor.

bu deprem icin de yaklasik 60 bin ölü sayisi bekliyorum ben, van depreminde de aynisi olmus, kaydi kuydu olmayan bir sürü sıgınmaci, kimlik tespiti yapilamayanlar, yakını arayip sormayan bir cok kisi kayitlara ölü olarak gecmiyor. onlari da eklersen 80 bin ölü yapar. cok büyük bir kayip, yerinde ve organize bir müdahale olsaydi, bu insanların yarisi kurtulabilirdi.

tadellesever

büyüklük ve şiddet arasındaki fark da şu acidan önemli.

depremin ölcülebilir etkisine büyüklük diyoruz. depreme yakin ölcüm merkezlerinde sonuclar hatali cikar, deprem merkezinden uzaklastikca ölcümler daha saglikli kaydedilir. o yüzden özellikle büyük depremlerde kandilli sonradan güncelleme yapar. bu sebeple usgs nin ölcümleri bu depremin büyüklügünü daha net gösterir.

şiddet ise depremin yol actigi hasara bakarak hesaplaniyor. yani 7 büyüklügünde bir deprem bir ülkede 8 şiddetinde hissedilirken başka bir ülkede 9 siddetinde hasara yol acabilir. bunun farkli olmasinin bir cok sebebi var, zemin yapisi, yapı özellikleri, yapıların kullanilis sekli (kolonları mı kestin, kolonlara civi mi caktin, kolonlari kesip atik su borusu mu dösedin, herkes balkonuna klima taktirip kullanmadigi esyalari oraya mi yigdi gibi meseleler statik hesaplarini bozar), binanın nasil yikildigi gibi bircok unsur depremin şiddetini ve dolayisi ile ölü sayisini belirler.

tadellesever
1

mobil görünümden çık