evet. ilk firsatta annemleri, kentsel donusume basvurmaya ikna edecegim. paralari yoksa da destek cikmayi taahut edicem. onlari enkaz altinda cikarmak istemiyorum.
deprem bi şeyi değiştirmedi.
zaten siyasal islamcı yamyamlarla bir arada yaşamak her gün her an hayatı sorgulatıyor.
deprem öldürmez, tayyip öldürür. ki gayet öyle oldu bu depremde.
Değiştirmedi. Canlıyız. Bir gün öleceğiz. Bunun nasıl olacağını bilemeyiz.
değiştirmedi. kentsel dönüşümmüş falan hikaye. sabah bir video izledim arabalar yerinden sıçrıyor o nasıl bir depremmiş ya? böyle bir deprem istanbul'da olsa 8 milyon kişi ölür. avrupa yakası diye bir şey kalmaz.
bu videodan sonra kaderime razı duruma geldim resmen. bu depremde ayakta kalan binaların yapımcılarına devlet nişanı verilmesi lazım.
Yalan yok her fırsatta anadolu çomarı diye aşağıladığımız insanların, aslında özlerinde kötü olmadığı, baştakilerin cahil bıraktırma, fakirleştirme ve kutuplaştırma politikalarının sonucu bu durumda oldukları gerçeğini farkettim.
Malatya'da yakalandım depreme. Üçüncü gün güç bela bilet bulabilip çıktım şehirden, aile evine geldim.
Gerçekten atlatılamayacak bir travma, her şey boş. Artık ecelimle öleceğime inanmıyorum mesela. Dört gün önce şanslıydım, yarın belki şanslı olamayacağım.
Bende değiştirdi. Eskiden kendi apartman dairem için bir şeyler yapardım. Şimdi ne kadar saçma sapan bir şey yaptıgımı anladım. Üst üste kibrit kutusu gibi yıgılmış kat kat apartmanlarda kalmak kadar salak saçma bir şey yokmuş.
En iyisi müstakil tek katlı saglam bir evde huzur içinde yaşamak.
4-5 yıllık ve düzgün yapılmış yeni bina için bu düşünce yanlış. maraşta bile fay hattı şehrin içinden geçmesine rağmen yıkılmayan binalar var. istanbulda fay hattı adaların arkasında şehire 15-20km. yani anadolu yakası ve düzgün bina depremde büyük zarar görmeyecektirç
avrupa yakası için durum daha farklı tabi.
İstanbul'da oturan biri olarak İstanbul depreminde ölmenin daha iyi bir durum olduğunu düşünüyordum içten içe. Bu konudaki fikrim değişmedi maalesef. Çocuğum yok, çocuğum olsa nasıl düşünürdüm bilmiyorum.
bunu 2000'li yıllarda yaşadığım için aşırı derecede değiştirmedi.
Apartman, deprem çantası olarak değiştirmedi ama bazı konularda değiştirdi.
- Kaçak yapıların yapılmasına doğrudan imkan verenler (yapanlar, izin ve onay veren) azap çekmeleri için sadece cehennemde gitmeleri yeterli mi olacak şimdi? Onlarla aynı cennette mi bulunacağız cehennemden sonra?
- Bazı imkanlarım ve fırsatlarım var. Bu imkan ve fırsatlara rağmen oturup üfff çok üşendim ya demenin vebaı çok büyük cidden.
Türkiye'nin hiçbir yerinde güvende olmadigimiza ikna oldum.
İstanbul'dan deprem bolgesi diye taşınmayı falan düşünmüyordum, hala dusunmuyorum. Türkiye'yi terketmek lazım komple, yoksa istnabuldan cikmanin alemi yok. İzmirin adi gecmezdi eskiden mesela, deprem olacak diye İstanbul'u terk edip izmire yerlsenler orada da depremi yaşadı evler yikildi İzmir'de.
Onun dışında olur da enkaz altinda kalirsam kurtulma ihtimalim olmadigini anladim. Hiçbir operasyon duzgun yürütülmüiyor ulkede, enkaz altonda sag kalsam birileri gelip enkazo kaldirana kadar 25 kere ölürüm.
Tv'de enkazdan sag cikarilanlari goruyoruz sadece, bunlar asiri istisnai durumlar. 3-5 kisi bilmemkac saat sonra sag cikariliyor onu görüyoruz ama binlercesi, bayagi binlercesi enkaz altinda bekleyerek yavas yavas can verdi. Kurtalilanlar istisnai 3-5 kisi, alayi kurtarilmayi bekleyerek öldü.
Enkazlari gorunce bircogunun tuz buz olup bosluk bırakmayacak sekilde yikildigini farkettim. Yani yasam ucgeni, cok kapan vs bunlar hikaye bunu bir kez daha anladım. Tabii ki sansini az da olsa arttirmak adina mantikli ama cok cok yüksek ihtimalle ise yaramaycak ve bina yikildiysa oldun demektir diyorum gerisi hikaye. Yani bina oyle bir cokecek ki sen boslukta kalacaksin, üstüne sen orada can vermeden once birileri gelip seni kurtaracak falan mucize lazim.
Bir de İstanbul'da en son gece yarısı bir deprem olmustu kisa zaman once, o zaman da anladığım sey bir deprem oldugunda ev yikilmadan once disari cikma planimin hikaye oldugunu, asla zamanjnda dışarı çıkamayacagimi anladim.
Eviniz yıkılmasa bile (ki bazen beklenmedik binalar da yıkılıyor) şehirde yollar köprüler viyadükler her şey yıkılacak. İş çıkışı trafiği bile cehennem gibi olan şehirde gidecek yer bulunmaması olası…
Ben çok korkuyorum açıkçası her İstanbul’a gidişimde korkuyorum. 99un travması ama haksız da değilim bence