arkadaşım araç linki atıyor ikinci el 21 model 700 lira, sıfır liste fiyatı 500. böyle böyle diyorum, gayet normalmiş gibi "ee sıfır araç yok piyasada" diyor. adamın biri bi şekil aracı almış diye diğeri 2 yıllık maaşı kadar farkı ödemeyi normalleştiriyor mesela.
kardeşime arabamı sattım yurtdışına gelmeden (o zamanlar 280 civarıyken piyasası ben 200'e sattım geldim) şimdi satsa 400'e gider diyor, aradaki zamlardan gelen farkla bile benzer aracı ingiltere'de almanya'da çok rahat alabiliyorsun. araç fiyatına 2-3 tane alabiliyorsun bir de.
en midemi bulandıran ise ilk anlattığım gibi herkesin bunu kabullenmiş olması. pedere bakıyoruz sıfır ufak bişey mesela şehir içi için. ilana koyanlar at hırsızı tipler, mesaj attıklarım yamuk türkçelerle cevap vermeler falan.
kabullenemiyorum emekli bir adamın, diğer tarafta on yıllarca çalışan mühendisin öğretmenin işçinin yıllarca birikimini bir tane bayilerle arası iyi ya da şansa bala bi şekilde bulmuş birinin alıp yüzbinlerce lira fazlasına satmasını.
ne olacak bu piyasa? nereye kadar gidecek? hayal meyal hatırlarım babam 94 krizinde de ev fiyatlarına yakın araçlar vardı diye falan peki şimdi ne olacak
Olacak bir şey yok, böyle gittiği yere kadar devam. Kasım ayında satış rekoru kırıldı, aralıkta da kırılacak çünkü insanlar nerdeyse yok parasına arabalarını takasa verip araba alıyor ‘aman bulamam’ endişesi ile. Daha memlekete giriş bile yapmamış gemideki araçlarda sıra var. Bu galerici/esnaf stoğu bitmedikçe ne yazık ki böyle devam.
peki bu çip krizi saçmalığı ne zaman bitecek? geçen seneden beri her ay "çip krizi 6 aya bitiyor" deniliyor
birebir aynı durum mesela amerika’da da var, redditte veya farklı sitelerde dealer markup diye aratırsanız araçların yerine göre liste fiyatının 1.5 2 katından daha fazlaya satıldığını görebilirsiniz. çip krizinden sonra açıkçası iyicene boku çıktı. yapılması gereken çok basit, almamak. bayide sıraya girmek, sıran gelince o liste fiyatından almak. stokta olmayan aracı hemen almak şu an lüks bir şey ve o lüks takıntısı yüzünden saçma sapan adamlar zengin oluyor.
ben de araç almayı düşünüyordum, biz bayilerde değil bayiler bizim önümüzde sıraya girene kadar (2019’dsn öncesinde öyleydi) mevcut aracımla devam ederim tertemiz. bir çok modelde zaten araç gelmeye başladı yani çip krizi olmayan araçlar da var. onların peşinden koşarsan çok beklemeden araç sahibi olunabiliyor.
donanımhanerdeki sıfır araç fiyatları konusuna yazıyorlar her gün nerede ne araç var. ama bizdeki araba ve hemen sahip olma tutkusu öyle bir seviyede ki kesinlikle hemen her şey olsun istiyoruz. bu da böyle gider o yüzden.
2020 suzuki vitara 1.4 turbo glx cam tavan, hasarsız, 40 bin civarı olanlar 800 bin tl'ye kadar çıkıyor. ben aynı arabanın 2020 çıkışlı 2019 modelini 21600 euro'ya aldım daha bu haziranda doğu avrupa'da.
Olacakları söyleyeyim.
Cip krizi bitecek
Eskisi gibi her araba bulunabilecek
İkinci el piyasası çökecek
Olmayacak diyenlere inanma bunların hepsi olacak ama bugün ama yarın. Hayat döngülerden ibaret
gerçekten öyle ama sözlükte ikinci el otomobil piyasası başlığına ne zaman baksam herkes düşecek düşecek diyor. hiç de düştüğünü görmedim. hiç bu fiyatlar ne böyle diyen yok. bir tek bana mı garip geliyor bu durum anlamadım.
Dolar bazında fiyatlar düşecek
Ben de arabayı değiştirecektim ama sırf bu durum yüzünden beklemedeyim. Yani param var ama bu tiplere 5 kuruş kazandırmam. Eninde sonunda bitecek bu, konut krizi de geçen seneye göre yavaşladı epey. Önümüzdeki sene en azından dolar bazında fiyatlar düşmeye başlar.
geçen sene bu dönem 180 bine aldığım araba 480 bin şu an. artmaya devam ediyor. akp kalırsa 600 olur chp gelirse 400 e iner en fazla :)
piyasa ahlaksız, alıcı satıcı da ahlaksız. bu durumda vatandaşını koruması gereken devlet lazım. sanayici arkadaşım, iki kazalı aracı alıp hiç kaza yapmamış gibi satıyor. artık şehirlerde şebeke olmuşlar. sigortacısından her türlü sanayi ustası birbirini tanıyor. sen arabayı göstermeye sanayiye gidiyorsun galerici ustaları arayıp benim araçta sıkıntı yok diye ağız birliği yaptırıyor. ustalarda araç alıp sattığı için galericilere adam yönlendiriyor.
burada devletin her şeyi kontrol etmesi lazım. araç sahibindende 6001 km almaya gidiyorsun 3000 kmde noter inip kontrol etmiyor çünkü noterlerle galerilerde artık birbirini tanıyor ahbap olmuşlar. yani bir sürü saçma sapan örnek var. herkes birbirini kandırıyor çünkü sistem buna seni sürüklüyor.
bence tek çözüm ötv tamamen kaldırılıp araç alımının kolaylaşması ve çürük araçların piyasadan toplanması ile olur. yani araçlar 0 km alındıkça 2. el piyasası değersizleşir arabaya ulaşmak kolaylaşır ve galerici sanayici bağı azalır. bu çok zor bir şey. yani ülkede emlakçı galerici vb. aracı iş kollarının bitmesi lazım. bu biter mi çok zor. çünkü türkiye mal üzerinden para kazananların ekonomiye katkı sağladı bir ülke. bu değişim için yıllar ve ekonomik refah lazım.
fırsatçılar ve stokçuları bir kenara bırakırsak "çünkü enflasyon" "çünkü ihtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlıdır" diyorum.