ciddileşen ilişki ve beklentiler - evlenmiş evlilik geçirmişlere soruyorum
Böyle vardıysa ve devam ettiyseniz de yanıtlasanız olur. Sonu nasıl gerçekleşti?
Yani değer vermek herşeyi çözer mi yoksa başka şeyler de aramış mıydınız?
Evet vardı ve gerçekten çok güzel geçen yıllar sonrasında ayrıldık.
Ama bu ayrılma ile baştaki kafadaki soru işaretlerinin hiçbir ilgisi yoktu.
Erkek tarafı olarak biliyorum ki hiçbir zaman kendimi evliliğe Zaten hazır hissetmeyecektim.
Bununla ilgili sihirli bir formül olduğuna da inanmıyorum.
Gerçekten çok ciddi kırmızı çizgileriniz varsa ve bunun dışında bir durum içerisindeyseniz elbette sonucu zaten bellidir bu işin.
Bu arada sadece değer vermek çözmez değer verdiğini davranışlarla da göstermek zorundasın sadece ben çok seviyorum Benim için çok değerlisin düşüncesi çok havada kalan bir şeydir.
Bende vardi, hala var. Biriyle herhangi bir iliskiye baslarken benzer durumlar yasiyordum, sevgili olsak mi, olursak ayrilir miyiz, o zaman ne olur vs gibi.
Evlilik icin de boyleydi, su an hayat sartlari bunu gerektiriyor, evlenelim, ilerde olmazsa bosaniriz napalim diyerek evlendim, neticede ilk bosanan olmayacaktim. Uzun sureli iliski ile evlilik cok farkli degil benim gozumde, onemli olan yillar gectikce kisiliklerin ayni yonde evrilmesi/degismesi. Bu evlilikten bagimsiz, daha insancil bir sorun, isin icinde evlilik olmayan uzun sureli iliskiler de bitebiliyor.
5 kusur yil gecti, hala ayni kisyle evliyim, hayatimiz guzel, pisman degilim. Ailelerden uzagiz, ikimiz de finansal olarak iyi durumdayiz, hayattan beklentilerimiz asagi yukari ayni, bunlarin etkisi cok buyuk biseylerin guzel ilerlemesinde.
Biz dokuz yilin sonunda (6 yili ayni evde olmak uzere) artik evlenelim bari deyip evlendik 1.5 yil once.
Dediginiz gibi guven vs ile ilgili bir sorunumuz zaten yoktu, esim icin evlilik sadece imza atip isleri resmilestirmekten baska bir sey degildi, gayet rahatti; ya da bana oyle soyledi, soyluyordu.
Karsimdaki kisi cok sevdigim, benim icin surprizi olmayan, hayatimi ondan baskasiyla gecirmeyi asla dusunmeyecegim, ortak degerlere sahip oldugum biriydi fakat buna ragmen 'evli olmanin sorumlulugu' kismi dugune son bir iki hafta kala beni biraz gerdi. Kafamda degisik senaryolar kurdum. Tabii bunda ailelerin bir arada olmasi, onlarla vakit gecirme, dugunun gel gitli kosturmacasi vs de oldukca etkili olmustur. Hatta dugunden iki gun once 'ay cok yoruldum bu kosusturmacadan, bitse de gitsek ya da keske hic bulasmasaydik.' dedim de 'babam sen bizden biktin galiba' deyip guldu :).
Dugunun ertesi gunu biz bize kalinca da tum sorunlarim isaretlerim bitti, gitti. eski moduma dondum.
Benim icin iliskide temel iki kriter var; iletisim ve saygi. Iletisim kurmaya gonulluyseniz, birbirinizin fikirlerine ve alanlarina saygi duyuyorsaniz, ortak paydada bulusuyorsaniz ve birbirinizi seviyorsaniz kivrilmayacak bir durum yok bence.
Hiç yoktu. Aklıma takılan bir şey olsaydı kesinlikle evlenmezdim.
ayrilirsak ne olur gibi birseyi hic dusunmedim, oyle bir B plani yapmak bence evlilige giris olarak sakat bir yaklasim. olu dogum gibi birsey olur. Evlilikte iki tarafinda %100'e yakin samimi ve acik olmasi lazim. Yoksa yurutmek zor. Evlilik gizli ajandayi kaldirmaz. Samimiyet ve durustluk oncelik olmali deger vermekten once.
Vardi. Hanim fransiz, o ilk burada kaldi. Yüksek lisans falan. Haliyle onun ve ailesinin kafasinda vardi tabi.
Sonra ben baktım fransiz kisisine Türkiye hayati yasatilmaz, dedim senin memlekete gidelim. Orada da olur olmaz vardı sonuçta büyük değişim.
Onun dışında karakter olarak da ikimizin de belli cekinceleri vardi ama sonuç olarak 8 yili devirdik, 5 yıldır evliyiz. Mutlu mesut yaşıyoruz hiçbir kavga dövüş olmadan. Bu noktada önceden beraber yasamanin da etkisi var bence.
evlenme kararı verdiğimde bariz bir soru işaretim yoktu sadece çok insani kendime dair güvensizliklerim gelip gidiyordu ama normal. esas öncesinde vardı benim ilişkide ve uzun süreliydi ilişkimiz, benim genel anlamda eminsizliğim sebepli çok git-gel durumları oluştu. şu an da 6 senelik evliyiz ve bir kızımız var her gün verdiğim en iyi karar diyorum. açıkça konuşacaksak ben bu duruma hiç sahip de olmayabilirdim çünkü çok müsaittim dağılmaya ama eşim çok netti ve o bahsettiğiniz değeri resmen yaşatan bir insan kendisi. elbetteki bir insanı sevmeden istemeden değer veriyorum, allahın sevgili kulu diye evlenilmez ama sorudan kastınız sırf değer vermek değil diye anladım. yani sevgi, değer, saygı, arzu, istek bunların hepsi önemli çünkü. ama tabi bunları bir günde öğrenmedim sağolsun eşim her anda yanımdaydı, bana yırtına yırtına öğretti. ve ben de bir anda dank etti mesela ben napıyorum niye zaman kaybediyorum diye bir düşünceyle bu endişelerden sıyrılmıştım. ama önceki endişelerimde kendimce bir temele dayanıyordu çünkü bir kendimden emin olmam lazımdı, para konuları nolucak ben bu işte mi devam edeceğim gibi konular vardı kafamda. o gelecek endişesi hepimizde var herkeste var zaten kafadan bireysel olarak, bir de bir çift olma mevzusu işin içine girince iyice artabilir bu normal bence. ama ben bunu doğru zamanda durdurdum ve benim için iyi ki de öyle oldu, şu anki hiç bir şeye değişmem.
Genellikle gelismeye dair bir adim attigimizda eski aliskanliklarimiz, kisiligimiz vs bizi 'tutmak' icin alti bos endiseler yaratabiliyor, bu yeni bir sayfanin getirdigi bilinmezligi bir sekilde telafi etme, basetme yontemlerinden biri. Ama degerleriniz ortusuyorsa, iletisiminiz iyi ise vs bu kisma takilmamak lazim, ego programlamamizin gorevi bu; her bilinmezi tehlike olarak algilayip bizi hayatta tutmak
Vardı (güven değil, genel şeyler). Devam ettik, soru işaretlerimin bir kısmı çözüldü. Bir kısmı çözülmedi.
Karşısındakinden %100 emin olan insanların gerçekte olabileceğini düşünmüyorum. İnsan kendinden bile %100 emin olamıyor. O yüzden eğer soru işaretlerin çok kritik şeyler değilse (bağımlılıklar, kişiliksel problemler, ailevi sıkıntılar, maddi problemler kumar vs gibi, ten uyumuyla ilgili sıkıntılar vs) o zaman çok kafaya takmaya gerek yok.