Bugün bir arkadaşım başına gelen bir olaydan bahsetti. Bir çocuk sahibi de olan boşanmış bir kadınla berabermiş bir süredir, dün kadının eski kocası yolda arkadaşımın karşısına çıkmış. "Çocuğumun annesinden uzak duracaksın" ile başlayıp tehditler savurmuş.

Bu şekilde boşandığı eski karısının özel hayatına müdahale eden adamlar memleketimizde nadiren mi oluyor sizce, yoksa sıklıkla karşılaşılabilen bir durum mudur? Sizin de böyle duyduğunuz hadiseler oluyor mu?


 

Boşandığı karısının (çocuksuz) üniversiteden normal arkadaşının yolunu kesip döven gördüm. Geçen de sözlükte başlık açmıştı birisi çocuğun seviştiklerini görüyor şöyle böyle yapacağım diyen.

Yani sanırım yaygın

okumakserbestbegenmeksart

Bu ülkedeki kadın cinayetlerinin pekçoğu bu sebepten değil mi zaten.

"Çocuğumun annesi" kısmı hikaye. Yaptığı itliği çocuğu kullanarak gerekçelendiriyor.

Kadının kendisinden sonra başkasıyla sevişmesini, mutlu olmasını sindiremiyor.

Çünkü kendisi o kadar boş ve sığ ki başka bir kadının onu sevebileceğine de ihtimal vermiyor.

Bence ülkemizde fazlasıyla yaygın.

msb

kesinlikle nadir değil.
erkeklerin çoğunda eski karısını hâlâ kendine ait görme gibi bir durum oluyor.
neyse ki çevremde hiç duymadım, şahit olduğum bir olay da olmadı.
en fazla, biriyle birlikte olduğunu duyunca hafif kıskançlık belirtisi gösteren olmuştur.

çok hastalıklı bir durum tabii ki.
çocuğunun annesine o kadar meraklıysan kadını mutlu eder, evli kalırsın.
bu tipik bir "benim kadınım" meselesi.
çocuk mocuk hikâye.

blatta hiberna

hayır çok yaygın ben de çok duydum

freebird5406_2

Sadece eski karısı değil, eski sevgilisine de aynı manyaklıkla yaklaşanlarla dolu güzel ülkemiz.

Kadıncağız bir erkekle yaşıyor diye (sevgili değil, ev arkadaşı) ev basıp iki akademisyeni öldüren, üstüne intihar eden eski sevgili var. Katili görseniz senin benim gibi, müzisyen, okumuş etmiş düzgün biri dersiniz. Öldürülen gençlerin ikisi de eşimin akademik çevresindendi, hiç böyle olaylar beklemeyeceğim yer.

kobuzchu kiz

Erkeklerin büyük kısmı kadın hakları, cinsiyet eşitliği ve sosyal ilişkiler hakkındaki söylemlere reklam gözüyle bakıyor. Kendi hayatlarına sokmuyorlar. Erkeklerin hakim olduğu çalışma ortamlarına, özellikle de şantiyelerde dönen muhabbetlere şahit olsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Kadın yöneticilerin sevilmemesinin nedenlerinden bence en büyüğü de bu, her şey bir yana rahat edemiyorlar. Kadın çalışanlarla karşı karşıyayken söylemler bambaşka, onların yokluğunda bambaşka. Cinsel imalardan itibarsızlaştırmaya kadar her türlü şey başta espri konusu olarak, sonra kabullenilmiş genel geçer bir gerçeklik olarak sessizce kabul görüyor.

Haliyle kendi kendini besleyen kapalı bir döngü var ortada. Bu insanlar kişi kendinden bilir işi kafasıyla kendi kızlarını ve evli oldukları kişileri de sosyal hayattan uzak tutmanın derdinde bu yüzden. Çünkü herkesi kendileri gibi düşünüyorlar. Bu durum hayatın her alanına yansıyor. Bahsettiğiniz konu da bundan bağımsız değil, böyle şeyler sık oluyor çünkü birbirini gaza getiren büyük bir zincir var.

akhenaten

ülkemizdeki erkeklerin ezici çoğunluğunun gözünde bir süre birlikte vakit geçirdiği ya da geçirmese de hoşlaştığı tüm kadınlar onun mülküdür.

sert siyah krom
1

mobil görünümden çık