Türkiye'nin gerçek nüfusu 100 milyon civarındadır. Yetip yetmeyeceği ise ortada. Fiyatlar ulaşılmasını zorlaştırıyor. Konut sıkıntısı da nüfus artışının etkisinde. Konut demek tarım alanlarının yok edilmesi demek.
Öncelikle fazla greenwashing etkisinde kalmışsınız.
Dünyadaki kaynaklar bize yeter, doğru kullanıldığında. Ama burada insanların değil şirketlerin sorumluluğu var. Maalesef büyük şirketler topu sıradan vatandaşlara atarak sanki tüm kaynak israfından sıradan vatandaş sebepmiş gibi davranıyor.
"Karbon ayak izi" lafı bile aslında BP'nin bir halkla ilişkiler çabası. İnanın milyonlarca insanın etkisi bu şirketlerinkinden az.
mashable.com
Yapabileceğimiz en iyi şey bilinçli tüketici olmak. Mesela hazır giyimi fast fashion'ı terk etmek iyi bir adım.
Ya da 3 senede bir telefon yenilememek...
Şirketler bizim tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeye uğraşıyor. Biz de onların üretim alışkanlıklarını değiştirelim yani.
kaynaklar yeter. ama yetmiyor. mesela türkiye'de su bitti. çünkü tarımsal sulama sorumsuz ve bilinçsiz yapılıyor. sonra bize diyorlar "diş fırçalarken çeşmeyi kısın" falan. lan günde iki kere diş fırçalıyorum. on saniye çeşmeyi kapatsam senede iki damacana sudan tasarruf ederim ya da etmem.
bizim burada adam tarlasına yonca ekti. yaz boyunca şarıl şarıl suyu bastı öğlen sıcağında. tarlanın kenarları dere gibi oldu. şimdi kim tasarruf yapsın?