Türkiye'de büyütülmeyen abartılmayan bir şey var mı? Sorunun asıl cevabı muhaliflerin acizliği. Hiçbir konuda çözümü ve argümanı olmayanlar güncel olaylar üzerinden itibarsızlaştırma kampanyası yürütüyorlar.
Evet sisi darbecidir halk düşmanıdır aynı şekilde esed diktatördür zalimdir katildir temennimiz bu zalim diktatörlerin değişmesidir fakat değişen dünya şartları ve konjonktürüne ayak uydurmalıyız öncelik ülkemizin menfaatidir maalesef bazı kesimler siyasetin esnekliğini kavrayamıyor.
youtu.be
bu lafları da bizim köydeki hasan emmi etti zaten adam gelmiş muhaliflerin acizliği diyor hala
başta iç politika amaçlı söylenen gerçek dışı şahin sözler, hafızası iyi olan yurttaşlar tarafından "ülke çıkarları" sosuna bulanan özünde mecbur kalınan halihazırdaki durumu yenmiyor. ya önce hata yapıldı "bunlar terörist" denilerek, ya şimdi yapılıyor. o laflar edildiğinde de "yapmayın, ülke yönetmek kişisel ihtiraslarla olmaz" diyenleri linçliyorlardı afiyetle...
Akp Senelerdir Rabia, darbeci sisi diye kafa ütüledi. Şimdi döndüler işte.
Oooo arici gelmiş.
Sebebi hukumetimizin mukemmelligi. Olağanüstü hükümet dun ak dese bugün kara der ve bu doğrudur. Çünkü hükümet ne dediyse ne yaparsa savunurum. Canım hükümet bebegim hükümet.
Beyblade hükümetinin askerleriyiz, sisi kardesimizdir, esed canimizdir.
Ödemeyi transferwise üzerinden alabilirim, bosuna masraf olmasin diger aracilar ile. Ben faturayı gene genel merkez emailina atarim.
Türkiye'yi yönetenler ülkenin çıkarı neyse ona göre davranırlar dış politikada mutlak dostluk mutlak düşmanlık yoktur konjonktür ve şartlar ne gerektiriyorsa ona göre hareket edilir. Yarın öbür gün Esed yönetimi, Ermenistan veya güney Kıbrıs ile ilişkiler kurabiliriz veya İran ile ilişkilerimizi kesebiliriz.
Yahu en başta kopan tantana yüzünden bugün düşülen hallere, sil baştanlara gülünüyor. Sen en azılı Sisi muhalifi, en azılı Esad düşmanı gibi atar tutarsan bugün de sadece komik olursun.
Ha tabii işler değişince hemen başlar “çıkarlarımız neyse ona göre hareket ediyoruz”. “Sıkışınca, işler b.ka sarınca döndük” demek olmaz tabii.
Balyapan ne derse hep arkasindayim, aslan balyapan.
Sisi dediğin çok düzgün efendi bir insandır. Esed dedigin aile terbiyesi almış bir devlet adamidir. Bu adamlara yillarca laf diyen terbiyesizler, simdi devlet cikarlarimiza karsi çıkıyorlar.
Misal yarın soroscu da olabiliriz, Kürt açılımı da yapariz. Beyblade terbiyesi almış bir ummetiz.
Yok mavi marmara savcisiyim, yok kurt açılımı, yok sisi, yok esed, yok rahip vermem/veririm, yok patritorlari aliriz, yok f-35 odemesini aliriz, yok feto. Hayır kardeşim ayda yilda bir yanlış bir hareket yapiyor hukumetimiz onda da hemen tepesine cikiyorlar. Ayıp ;)
1922'de denize döktüğümüz yunanla 1930 Türk-Yunan Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaştırma ve Hakemlik Antlaşması imzalandı.
Dış ilişkilerde duygusallık olmaz, ülke çıkarlarına göre hareket edilir. Rusya'nın uçağını düşürdüğümüzde Putin ananızı belliycem dedi, şimdi can ciğer kuzu sarması.
@beemaker komple haksız. Halkımız maalesef eğitimli ve analiz yeteneği olan bir kesim değil. Onları da galeyana getirip halkı birbirine karşı kışkırtarak oy devşirmek için düzenli propaganda yaparsan, Sisi ile herhangi bir temas önerisi olana darbeci deyip meydanlarda Rabia diye ağlayarak onun adını (4.) adeta partinin simgesi yaparsan böyle dönüşlerde insanlar elbette bu kadar büyütür.
@mustafakesekci de sadece kısmen haklı. Haksız olduğu kısımların başında Yunanistan örneği geliyor. 1922'de denize döktüğünde ülke Yunanistan Krallığı. Yönetim sistemi de yöneticileri de farklı. Ardından 1924'ten 1934'e kadar İkinci Yunan/Helen Cumhuriyeti var. Yöneticileri de yönetim sistemi de farklı. Monarşiyi devirip yerine bu yönetimi kurmuş halk. Başka bir akımdan söz ediyoruz. Sisi ise ikisinde de aynı kişi ve aynı yönetim. Bu örnek alakasız o yüzden.
Kısmen haklı, kısmen de haksız olduğu konu ise dış ilişkiler. Dış ilişkilerde duygusallık olmadığı, ülkelerin dostlarının değil çıkar ortaklıklarına bağlı geçici ittifaklarının olduğu doğru. Fakat hem iç siyasette ortalığı bu kadar kavurmak, hem de dış siyasette bu kadar olay çıkarmak (bunları büyük oranda seçmene oynamak için yapmak) bunun sonucunda da göz göre göre ülkeyi zarara uğratmak herhangi bir ülke çıkarı içermiyor. Sadece malum partiye seçimlerde fayda sağlıyor.
Ardından sırf Sisi değil, Suriye'de Esad, YPG/PYD'de Salih Müslim, Libya'da Kaddafi vs. diye devam eden 14214 örnekten sonra bu gibi hareketler çıkar ortaklı anlık değişimler değil, dış ilişkilerde tutarsızlık oluyor. Bu da ülkenin güvenilirliğini büyük oranda zedeliyor. Şimdi bu gibi aceleci ve ateşli kararlar sonrası geri dönüşler için bir deyimimiz var ama hemen egm falan etiketlerler.
@mustafakesekci ile aynı fikirdeyim. Yukarıdaki örneklere gkry, Ermenistan ve Esed yönetimide eklenebilir dış politikada duygusallık olmaz. Suriye örneğinden gidersek daha önce Suriye ile munasibeti olan bir çok ülke Esed yönetimine ambargo uyguluyor ve bir çok ülke yavaş yavaş politikasını değiştirmeye başladı. Farklı bir örnek Rusya'ya ambargo uygulayan ab ülkeleri muhtemelen geri adım atacaklar siyaset böyle bir şey işte. Esed, sisi, hafter zalimdir darbecidir katildir bu değişmez fakat realiteler var. Burada Türkiye Cumhuriyeti'nin geri adım attığını düşününenler maalesef hiçbir şey bilmiyorlar.
@nawar yukarıda görüşlerimi yazdım haklı haksız diye bir ayrımım yok sadece fikir ayrılığı olabilir diye düşünüyorum. Dış politikada tutarlılık o şekilde ölçülmez. O açıdan bakarsanız ABD ve Rusya Ortadoğu'da bataklığa saplanmış durumda Avrupa zaten Ortadoğu ve Afrika'da silinmiş durumda Fransa özeline gelirsek frankkfon ülkeler günden güne Fransa etkisinden kurtuluyor en son burkino faso'da darbe ile Fransa yanlısı hükümet devrildi...