İş hayatını düşünün. Çizginizi bozmaz mısınız? Muhatap olmaz mısınız? O kişinin seviyesine inip her dediğine karşılık mı verirsiniz? Hatta seviyenizi daha da düşürür müsünüz? Yaşı sizden büyükse durum değişir mi ya da karşı cinsse durum değişir mi? Teşekkür ederim.

iş hayatında iş dışı tartışmalara girmiyorum. zaten gereksiz de bir şey. herkesin kendi fikri var, fikirleri söyler konuşur geçeriz. tartışmaya dönüşemez bile yani.
iş dışı tartışmalarda da formülüm çok basit:
karşımdaki kişi benden alttaysa, dinlerim, sonra yorumuna değer verdiğimi ama katılmadığımı belirtir, üstü olduğumu hatırlatır dediğimi yapmasını söylerim.
karşımdaki kişi benden üstteyse, yorumumu paylaşır, benim fikrim bu ama siz bilirsiniz der, üstümün dediğini yaparım.
karşımdaki kişi bana denkse,
1) sağlıklı bir şekilde tartışırım
2) farklı birinden fikir alırım
3) ara bulucu olarak üste danışırım.
eğer karar vermek gerekmeyen bir durumsa, herkes kendi fikrini söyledikten sonra uzatmam, agree to disagree moduna girer geçerim. Kavga --> kesinlikle yok. Sesli tartışma --> imkansız. Sinirlenme = sıfırın altında.


Hayatımda ilk defa bu ay birisi ile kavga etmek zorunda kaldım. Ki ben genelde “ne olacak” diye düşünüp ılımlı davranırım insanlara. Kabul edemeyeceğim bir şey yaşandı ve rahatsızlığımı dile getirdim. Akabinde tüm çalışma ortamına yayılan bir olay yaşandı. Çizgimi bozmadım çünkü herkes bana hak verdi. Uzatmadım. Ama sessiz kalmadan hakkımı da aramış oldum. Hayatımda verim aldığım tek kavgaydı resmen.


Eskiden çizgimi çok çabuk bozardım. Filmlerde olur ya yalancıyı yalan makinesine bağlarlar, makinenin kalemi kağıt üstünde sapıtır. Öyle fena bozardım. Yaşıtlarımla özellikle "ne mal adamsın ya" seviyesindeyken yaşı büyüklere karşı daha çok tam olarak anlamayacakları ama huzursuz olacakları ölçüde ince laf sokuşturuyodum.
şu anki işimde her şey çok hassas dengeler üzerine kurulu olduğu için hayatımda hiç etmediğim kadar teşekkür etmişimdir herhalde. çok az bi karakterim kaldı, idare ediyorum bununla.


Normalde sakin biriyim ama iş yerinde biri acayip beni sinir etmişti. Onunla baya tartıştım. Sinirlenip gitti duvarlara falan vurdu. Yaşı benden büyük, üstümdü. Sonra şizofren olduğu ortaya çıkmıştı.


Zihinsel ve fiziksel olarak büyüğümden beri insanlarla tartışmıyorum. Özellikle iş yerinde hiç. Rahatsız olduğum bir durum varsa veya alanıma / sınırlarıma girilmişse uyarıyorum, devam ediyorsa o kişiyi yavaşça elimden bırakıp hızla uzaklaşıyorum. Yaşı, cinsiyeti hiç fark etmeksizin sınırlar çiziyorum, hayır diyorum, istemediğim şeyleri belirtiyorum. Eğer anlamayacağını bildiğim bir insansa da tamamen kendi haline salıyorum.
Eskiden böyle değildi tabii.


bütün ekibin bildigi bi hata yapmıştı biri. ortaya da sanki ben hata yapmışım gibi söylemişti ama arkada bütün ekip biliyor cünkü ben asıl hatayı düzeltip herkesi uyarmıştım. kendisi farkına bile varmadı. iki kelime söyleyip çıktım arkamdan vırvır ağlayacak sanki. çizgimi bozmadan devamke.
ses yükseltme yok ama haksızlık varsa "hayırdır" demek var


kimseyle tartismaya vaktim yok
duyuruda redditte falan mesaj atanlar oluyor yok kardes o oyle degil diye
meramimi anlatiyorum
hala anlamiyorsa haklisin diyorum geciyorum
edit: iste ise cok sukur oyle insanlar yok. yoneticilerimle konusurken hep tavsiye veriyorum tartismaya falan kesinlikle girmiyorum. dunyayi ben mi kurtaracagim :)))) ok diyorum geciyorum


salakla uğraşılmaz. efendi gibi cevap verip, tavır alıyorum. bundan anlıyor insanımız.


Valla tartismayi cok severim ben, is yerinde de durum boyle. Bazen sirf maksat tartisma olsun diye gercekten dusundugum seyin aksini de savunurum. Bilmiyorum ortaokulda, lisede falan munazara kuluplerinde olmamin da etkisi olabilir bunda ancak savundugum seyi de iyi savunurum. Is ortaminda herkesin her seye surekli hemfikir gibi davranmasi ve kendini maskelemesi ozellikle sinirimi bozuyor. Tartisma anlarinda karsi kisiyi olcmek daha guzel oluyor.
Tabii bu kil tip olaylarini genelde oyle rastgele muhabbetlerde yapiyorum, isle alakali seylerde neyse o. Haksizsam ve yanlis bisey yaptiysam hatami kabul eder devam ederim, karsi haksizsa da direkt soyler ve sorunu cozmesini bekler hatta duruma gore yardim da ederim.


2.cümleden sonra boşa konuştuğumu hissedersem döner giderim. hiiç uzatmam. astım-üstüm fark etmez.


amacim ne ona gore degisiyor
amacim bir uzlasi bulmaksa sakin kaliyorum
amacim ezmekse ona gore cumlelere basliyorum
"herkes fikrini soylediyse, simdi mantikli olan yani benim dedigimi yapiyoruz" gibi
