Benimki Havanna. Zaman makinesi ile gecmise gitme hissi cok hostu.
Stockholm.
Tam noel zamanı gitmiştim, inanılmaz keyifliydi. Masal gibiydi.
Cordoba, Ispanya, sosyal yapisi ve sosyallesme pratikleri, buraya ayni sekilde Granada'yi da ekleyebilirim.
Chang Mai, cok kaotik bir huzur hali var, ne oldugunu anlamasan da mutlusun
Santiago de Chile, oldukca siirsel bir yer, insan sanatci olsun diye yapilmis ilham verici bir yer, bu yorumu sosyal yapi degil fiziki yapi uzerinden yapiyorum...
barcelona. dünyanın en yaşanası yeri gibi geliyor bana hala.
Brugge. Tiyatro sahnesi gibi şehir.
Paris; yaşamak istemem ama genel olarak sevmiştim.
St.petersburg
Viyana
Edinburgh.
Bu da zamanda yolculuk yapmak gibi, aynı zamanda Harry Potter evrenine girmek gibi.
Floransa
Bilbao yu cok begenmistim.
Italya da brunico diye kucuk bir kasabaya gitmistim orasi mukemmeldi.
Barcelona
Türkiye'nin Ege şeridi; Datça, Marmaris vs.
çok bir olayı yok ama kültürel olarak Wroclaw'ı pek bir hoşuma gitmişti
gece hayatından ötürü Liverpool gerçekten tatlı bir şehir
noel zamanı Almanyada çirkin şehir yok, bu da güzel bir detay
okyanusu aşınca benim favorim Chicago. hem modern hem tarihi. sokaklar çok güzel, şehrin göbeğinde devasa bir göl. insanlar mutlu. yazı ayrı kışı soğuk da olsa ayrı güzel.
ya bana green card çıksın artık..
Stockhom
Quebec City
New York
Viyana ve Kophenhag, sehircilik anlayislari; bircok kosesinin gorsel olarak gozu doyurmasi; yeme-icmenin cok kaliteli olmasi ve de bu alandaki yenicilik anlayislari. Gordugum sehirler arasinda, "Sehrin, orada yasayanlara ait olmasi" anlayisina en yakin yerler olmalari, yasam standartlarinin cok yüksek olmasi.
Tel-Aviv cölde vaha. O cografyada ümit vermesi.
paris ya sanırım. nedeni ise birçok turistik şehrin turistlerle dolup taşıyor olması ve şehrin yerlilerinin merkezinden kaçması ve günlük hayatın bu şehirlerde sonlanıp bunların artık turist atraksiyonu merkezi haline dönmesi. bu da şehrin ruhunu alıp iskeletini bırakıyor. örneğin roma, brugge falan böyle kentler. çok güzeller fakat doğallıklarını kaybetmişler gibi. yani şehirden çok müze gibiler.
fakat paris'te aslında insanlar yaşıyor. elinde ekmeğiyle eve giden adamı görüyorsun. akşam arkadaşlarıyla çıkıp iki kadeh şarap içen fransızları görüyorsun. tanıdığı kasaptan et alan kadının onunla muhabbetini görüyorsun. yani yaşamaya devam ediyor şehir. 50 yıl önce nasılsa şimdi de öyle. bunu da fransızların kültürel muhafazakarlığına bağlıyorum. gayet güzel bir şeydir. biz ya da italyanlar gibi şuraya da turist gelsin buraya da turist para versin diye kasmamışlar.
viyana, berlin, sydney, new york ve kısmen amsterdam da böyle. ama paris yine de bunlardan daha güzel.
edit: buf-e-kür'de bundan bahsetmiş.
Ankara.
Cok uzaga gitmemek lazim. Ben cok sehir gordugum halde yurtdisinda, Turkiye'de gordugum bazi sehirler kadar hayran kalmadim hicbirine. Bu herseyiyle beraber dusunursek, kulturu, yemegi dahil. Hayran kalmak da kriterlere gore tartisilabilir. Sadece turist olarak gidip hayran kalmak, yasayip hayran kalmak da ayri durumlar. Ya da bazi sehirlerde deneyimledigim spesifik deneyimler de hayran kaldigim seyler arasinda olabilir. Hayran kalmak icin sadece goruntusu yetmiyor benim icin mesela. Havana'yi da gordum ve begendim, ama hayran kaldim diyemem ayrintilarini dusunursem.
Mugla (Fethiyesiyle, Bodrumuyla, Datcasiyla vs.) hayran kaldigim yerler arasinda olabilir, gordugum deneyimledigim kadariyla. Karadeniz'in bazi sehirleri, ilceleri de olabilir. Tabii bazi yerlere bozuldu diyebilirsiniz.
Ispanya'da, Costa Brava'da, Calella de Palafrugell de Mugla'nin el degmemis yerleri havasi vermisti. Barselona da belki yasanilir buyuk sehirler arasinda bir cok guzel seyi bir araya getirebilmis (havasini da dusunursek) ama uzun sure yasamak icin cok iyi degil bence. Uzun sure deneyimlediginiz yerlerin hayranlik hissi sonebiliyor.
Berlin'de de hersey bir arada: kultur, multikulturellik, sanat, muzik, yemek, hedonizm ve cabasi. Hayranlik uyandirmadi degil. Almanya'nin diger sehirlerindeki agir hava da yok. Turk kulturune ve yemegine de cok yakin olmak avantaj olabilir.
Not: O kadar yer gordum ama Paris'i gormedim hala. Ama bildigim kadariyla Berlin gibi oldugunu dusunuyorum. Gitmek istiyorum en kisa zamanda.
Bali
tel aviv'de gencligimi, kuduste yetiskin yaslari, lungern'de yasliligimi gecirebilirim. turkiye iciyse kisin kapadokya yazin kas.
gercekler ise istanbuldan baska yerde yasayamamak
Dalyan, Bodrum, Canakkale.
Coimbra, Lizbon