Sadece empati yapmadan, kendi bakış açılarından doğru olan neyse ona göre davranıyorlar.
Şimdi biz narsist kişiye diyelim ki: "neden böyle davrandın?" ,
daha fazla empati yap,
hep alıcı değil, biraz daha verici davran.
Karşıdakinin ihtiyaçlarını gözet.
Fakat sonuçta kasıtlı, kötü niyetli ve sürekli kötü davranan biri olmamasına rağmen, bunları diyoruz.
(Narsist de üzülüp, zaten olmayan özsevgisi, öz saygısı paramparça olarak öfkeleniyor.)
Bir de üstüne tamamen teması kesiyoruz. (O bunu kesinlikle sessiz cezalandırma olarak algılıyor, ki her insan böyle algılar.)
Yani özetle şiddetine karşılık bir şiddet gösteriyoruz.
Normal bir ilişki gibi oturup konuşmuyor, davranmıyoruz. (Kafamızda narsist etiketi var zira)
Fakat hiç bu kurguları yapmayıp, (o gün bir isteğimiz varsa), ben bugün şunu şunu yapayım diyebilirdik. Yanlış davranışını mümkün mertebe kırmadan ifade edebilirdik.
Yani günlük konuşma içinde böyle diyaloglar çok sık olur malum.
Narsistçe davranan bir insana bir empatın (nezaket, ilgi beklediği için) kızması,
üzülmesi yerine, (karşıdaki kasıtlı, kötü niyetli olmadığına inanıyor bir de)
empatın kendi ihtiyaçlarını gözetmeyi,
karşıdakiyle günlük diyaloglar içinde (karşıdakini etiketlemeden) normal bir biçimde konuşması,
narsisti de, her ne kadar o korkuyorsa da, yavaş yavaş kendi kendisini sevmeye, bireysel vakit geçirmeye teşvik etmesi gerekmez mi?
Bir de baştan karşıdakine narsist deyince,
7x24 sürekli toksik, bağıra çağıra davranan bir insan var mı?
Bundan bahsetmiyorsak,
her normal insanın zaman zaman toksik, karşıdakini kötü hissettirecek şekilde davranabildiği gerçeği de var.
özetle herkesin içinde bir narsist çekirdek varken,
ilişkilerin günlük rutinde (o narsisttir, ben empatımdır diye etiketlemeden) konuşularak çözülmesi daha doğru değil mi?
Zira narsist diye birini etiketleyince,
o kişinin her davranışı artık sorgulanmaya başlıyor.
Halbuki gerçekten empati yapıp davrandığı zamanları da oluyor.
O zamanları da "empatı tekrar kendine bağlamak için yapıyor" diye hemen bir kurgu oluşturuyoruz.
Karşıdakine sorsan kurana el basar gerçekten seni düşünerek davrandım diye.
Bu duruma ne diyorsunuz?
Narsistler arasında narsist olduklarının farkında olanları, bunun için terapi alıp davranışlarını kontrol etmek için uğraşanları esas sorun değil zaten. Sizin tanımladığınız narsist tipi narsist olduğunun bilincinde olan bir tip. Ya da daha doğrusu sizin dediğiniz yöntemlerin işe yaraması için böyle varsaydığınız bir tip gibi görünüyor. Bir denge kurma çabasından bahsediyorsunuz yazınız boyunca.
Gerçekte birçok narsist kendini haklı görüp davranışlarını düzeltmeye değil, bütün olumsuz davranışlarıyla kabul görmeye çalışıyor. Bunun karşısında diğer insanlardan psikolog gibi davranmasını bekleyemeyiz. İnsanlar nerede, hangi durumda ne yapılmasını nasıl hareket edilmesi gerektiğini kestiremez. Psikolog be psikiyatristler dahi söz konusu olan kendi bireysel hayatları olduğunda profesyonel karar veremeyebilirler, hayatın doğal akışına aykırı bir şey bu zaten.
Narsizm bir hastalık değil, bir kişilik bozukluğu olarak sınıflandırılıyor. Yani diyelim ki narsizm içermeyen başka tür sorunlu, problemli bir ilişkiniz var ya da çevrenizde sizi tüketen bir iletişim ağı içerisindesiniz, o halde size zarar veren herkesin davranışlarını "düzeltmek" için çaba mı harcamanız gerekir yoksa bunları bir kenara bırakıp hayatınıza devam mı etmelisiniz? Elbette bir nebze karşınızdakine derdinizi anlatıp uyumlu bir yol geliştirmeye çalışırsınız, peki sonra? Hala olmuyorsa?
Narsizm durumunda olan şey çoğunlukla işte bu "hala olmuyor olması" durumu.
Bir insan ortada bir problem olduğunu kabul etmeden onunla uyumlu hale gelmeniz olanaksız.
akhenaten +1
sosyal ilişkiler içerisinde herkes psikolog gibi davranmak zorunda değil ki davranamaz da. sevdiğiniz, değer verdiğiniz insana mümkün mertebe anlayışlı yaklaşsanız bile bir süre sonra farkında olmadan zarar veriyor olabilirsiniz.
kişilik bozuklukları, psikolojik rahatsızlıklar için bu sorunları (eğer deneyimleyen kişi sorun olarak görüyorsa) çözmeye yardımcı olacak profesyoneller var. kişi bu davranışları sorun olarak görmüyor ve normal olduğunu düşünüyorsa kendisiyle etkileşim kuran sıradan insanlar söylediğiniz gibi dikkatli yaklaşamayabilir. bu çok insani bir şey, herkesin limitleri var.
cezaevinde çalışan bir ruh sağlığı çalışanı olarak bize mahkum hakkında söylenen ilk cümle şu oluyor: 'aslında özünde çok iyi biri' herkesin özünde biraz iyilik var zaten.
@coldegezenkutupayisi +1 sosyal ilişkiler içerisinde herkes psikolog olarak davranmak zorunda değil.
burada önemli olan şey sıkıntılı olduğunu düşündüğünüz kişinin gerçekten kendisinin davranışlarının sıkıntılı olduğunu kabul etmesidir.
Eski sevgilim narsist olduğuma inandirmisti beni. Davranış ve düşünce bozukluklarım vardı, empatik düşünce yerine sempatik düşünce yapısına sahiptim. Utanç anında önce kapanır sonra suçlama yapardım. Empati yapamadığım için narsist olduğumu düşünen çok insan oldu. Şiddetsiz iletişim eğitimleri alıyorum, empatiyi hayatıma entegre etmeme, düşünce yapımı yeniden oluşturmama inanılmaz faydası oldu. Narsist de tüm psikolojik etiketler gibi aşağılayıcı ve tetikleyici geliyor bana. İnsanları rahatsız eden davranışlarım bir kelime ile tarif edilemez, bu bir etikettir, bu bir yargıdır. Etiket ve yargı içermeyen bir gözlem ile rahatsız olduğunuz konuyu içtenlikle dile getirirseniz karşı taraf sizinle empati kurup kendinin daha iyi bir versiyonu için eğitim/tedavi/öğreti alabilir. Eşim şiddetsiz iletişim bildiği, sözlerim ve davranışlarım arkasındaki gerçek ihtiyaçlarımı görebildiği için ona hayran kaldım ve ben de şiddetsiz iletişim öğrenmeye başladım. Doğru ile yanlışın ötesinde bir yer var, orada buluşalım.
Bu arada bir parantez açmak istedim. Popülerleşen her türlü kavram, konsept, fikir eninde sonunda bir "halk arasında" kullanılan anlama sahip olup sınıflandırılmış bilimsel ya da ideolojik tanımının dışına çıkıyor. Engelli, özürlü gibi sözcükler ya da feminizm gibi ideolojiler yahut başka şeyler nihayet o kadar popülerleşiyor ki artık kavramın kendisinin ifade ettiği şeyler için kullanılmamaya başlanıyor.
Narsist sözcüğü de son zamanlarda olur olmaz kullanılmaya başlanmış olabilir, başlamasa da başlaması yakındır. Ne var ki bir de sözcüğün orjinalinde ifade ettiği çerçeve var. Diğer insanlar için çeşitli yönlerden zarar verici etkileri bulunan sınırları çizilmiş, gruplanmış bir kişilik bozukluğuna sahip insanları tanımlamak için kullanılıyor.
Bu açıdan birisi tarafından hatalı şekilde narsist olarak tanımlanmak, narsist kişiliğe sahip insanlara koşulsuz bir kabullenişle yaklaşmayı gerekli kılmıyor. Eşi, arkadaşı ya da bir dergideki anketle narsist olduğu söylenen kişi narsist olacak diye bir şey söz konusu değil. Zaten tam da bu yüzden "insanlara psikolog, psikiyatrist" muamelesi yapamayız. Hal buyken zaten kişiye "narsist olduğu için" değil, zarar verici davranışları için sınır çekilmeli eğer çekilecekse.
Ancak narsist terimi gittikçe günlük bir sözcük olmaya başladı. Bunun sonucunda ne olur? Muhtemelen ilerde bilimsel tanım değişir, narsist denmez ancak atıyorum; "B3 tipi kişilik" olarak tanımlanır ve gerçekte ifade ettiği anlam bu şekilde devam eder.
İnsanlara teşhis koymak yanlış ve yapılmaması gereken bir şey. Ancak burada sorulan birinin narsist olup olmadığına karar vermek değil zaten, tanımlanmış narsist tipine karşı ne yapılmasının uygun olduğu.