Rönesans yaşamamış, daha 2 kuşak kent soylu olanı bile az olan, eğitim seviyesi düşük bir toplum için beklenebilir bir durum.
Dedenizle olan özel durumunuz içinse karşınıza alıp konuşmayı deneyin. Dede böyle böyle ben bir yola girdim, eğitimini aldım atölye açmak gibi de bir planım var vs diye...
mesleğinizin ne olduğundan bağımsız kimsenin, dede baba amca dayı hala dahil kimsenin, size jest yapmak ve destek çıkmak gibi bir zorunluluğu yok.
bir şekilde para biriktirin ve atölyenizi kurun.
@sert siyah krom
Bir şeyler vaat etmediğin veya iyi bir gelecek için yardımcı olmadığın çocuğu dünyaya getirme daha iyi ona babasından tarla kaldı mesela bize ne kaldı bir bok kalmadı her şeyi satıp yemek istiyor bence çocuk yapıyorsan ona iyi gelecek bırakma zorunluluğun vardır.
jest olayını bilemem ama rönesans ressamları bile parayla kiliseye veya zenginlere iş yapmıyor muydu? Bu dönem atıyorum çocuk kitabına resim satarak hayatını geçindirebiliyorsan onu yapıp kazandığın parayla "sanatını" gerçekleştirip yaymaya çalışman gerek bence. Sanat olabilmesi için de kitleler tarafından değer görüp beğenilmesi lazım. Senin çok 'başarılı' resmin beğenilmeyip bir çocuğun Minecraft'ta yaptığı kolaj beğeniliyorsa onunki daha sanat sayılır bu arada. Post modern sanatta işler çok değişti, siz klasik kafada kalmışsınız gibi geldi bana -ki zevkiniz eseriniz buysa sorun değil ama kimseye "buyur sanat yap" denmiyor aileden zenginlik gelmedikçe.
Çocuk yapma ve iyi gelecek bırakma kısmına katılıyorum ama bu son birkaç jenerasyonun düşünce şekli olabilir. Öncekiler bolca çocuk yapıp yaşayanlarıyla devam etmişler. Eminim birkaç nesil öncenizde "6 çocuktu ama 4'ü yaşadı diğerleri bilmemne hastalığından bebekken öldü" gibi hikayeler vardır. Dünya o zaman öyle bir yerdi.
Söz konusu sanatlar dünyanın bir kaç ülkesi haricinde hiçbir ülkede değer görmüyor bunun bir çok sebebi olabilir.
Hocam belki kotusunuzdur? Her okul okuyan muthis eserler cikarmiyor ki. Kaldi ki ulkedeki sanat egitiminin pek parlak oldugunu da sanmiyorum diger alanlari dusununce. Parlak olsa da siz yine de kotu olabilirsiniz. Yoktur belki yeteneginiz, bu da mumkun. Ama soyle dusunun, yeteneginiz olsaydi da turkiye'de deger gormeyecektiniz. Sanirim siz de bu yuzden meseleyi kendinizden soyutlayip turkiye'nin sanattan anlamamasina bagladiniz. Ama cevap bu olmayabilir yani. Dedeniz de begenmiyorsa destek cikmamasi normal ya ben de begenmiyorsam destek cikmazdim valla umrumda olmazdi. Uzucu ama gercek bu, yapacak bir sey yok. Para kazanmak icin baska alanlari deneyip resim ilginizi ayrica degerlendirebilirsiniz. Yani atalariniza size gelecek vadetmedikleri icin sitem etmissiniz ama turkiye'de sanata yonelerek siz de kendinize bi gelecek vadetmemissiniz -_-
Sizin sanatınızın karşılığında para verecek insan grubu oluşursa o zaman iyi sanat yapıyorsunuz demektir.
Hiç bir ebeveynin güzel sanatlar bitirmiş bir insanı besleme zorunluluğu yoktur. İsterse tabii ki ayrı ama zorunlu değil.
bahsettiğin sanatlarda ortalama bir sanatçı, artık dünyanın en medeni ülkelerinde bile yaşamını sürdürebilecek para kazanamıyor, hatta sanatçıyı geçtim yıllarını pozitif bilimlere adamış insanlar bile enflasyondan, yaşam maliyetinden bunalmış durumda. Türkiye gibi sanat anlayışı olmayan bir göçebe bir toplumu zaten hiç işin içine katmıyorum. bunlar biraz çevre işi, çevre de parayla oluyor maalesef.
onun dışında anne babanın çocuğa iyi bir gelecek hazırlama gibi bir zorunluluğu yok bence. reşit olmuş bir insan kendi isteği ve arzusuyla Türkiye'de ben ressam olacağım diye 4 sene üniversite okuduysa sonuçlarına da düşünmüş olmalı. bu konuda aileni suçlaman garip geldi.
Türkiye'de sanata değer verilmiyor değil. Resimde çıta çok yüksekte. En bilgisiz insana bile Mona Lisa'yı gösterseniz tanıyabilir. Rönesans'ta bu işin zirvesi yaşanmış. Yapılara bile devasa çizimler yapılmış. Durum böyleyken farklılık yaratmadıkça para kazanmak zor. Dedenize sadece şu konuda katılıyorum. Resim öğretmenliği gibi bir seçeneğiniz varsa mutlaka değerlendirin. Direkt mesleğinizi yapmak zorunda değilsiniz. Mesleğinizle bağlantılı şeyler de yapabilirsiniz.
yüzyıllarca cahil bırakılıp savaştan savaşa koşturulmuş, karnını zor doyurabilmiş bir toplum için normal değil mi?
öncelikle sanat dalları ile ilgilenen herkes sanatçı olmuyor. sanatçı ünvanını toplum dediğimiz içinde yaşadığımız yığın veriyor kişiye.
ek olarak yaptıklarınızın niteliği kadar onu sunuş biçiminizde önemli. yaptığınız işi pazarlamadan ondan para kazanamazsınız. kimse sizi arayıp bulmaz. siz kendinizi arayanlara hissedilir ölçüde göstermek zorundasınız.
evet bizim toplulumuz sanat konusunda oldukça ilgisiz. bunun sebebi maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde gizli. temel seviyedeki ihtiyaçları karşılamadan piramitteki bir sonraki aşamaya geçemezsiniz. sanat bizim toplulumuzun çoğunluğu için ulaşılması zor bir hedef gibi. çünkü temel ihtiyaçları karşılama konusunda sorun yaşıyoız.
özetle karnı aç olan bir insana sanattan bahsetmeniz bu bir anlam ifade etmez. önce karnı doymuş barınma güvenlik ihtiyaçlarını karşılamış olmalı. ek olarak bir de kültürel normlar söz konusu. bu bahsettiğim yaşamsal kaygıları aşmış olupta tamamen kültürel düzenden ötürü sanata uzak kalmış insanlar da yok değil.
Fransa'dan bildiriyorum; burada da sanat okuyan takılsın, biz ona yardım oluruz diye bir mantık yok.
Türkiye'nin durumu vs farklı bir konu ama genel olarak böyle bir olay yok zaten. Tarih sanati anlanmayip fakirlik içinde yaşayan insan dolu. Bazılarının sanati sonra anlandi bazılarının hiçbir zaman.
sanattan para kazanamayabilirsin ama bu yeteneğini başka alanlarda kullanabilirsin. zaten tam mesaili sanatçılık diye bir şey yok. mesela resim yapabilen biri reklam sektöründe çalışabilir, fotoğrafçı olabilir, görüntü yönetmeni bile olabilir. tabii hepsi için ayrı emek vermek gerekir. resme verdiğin emek kadar en az. ancak hem bu yeteneğini kullanırsın hem de para kazanırsın. yoksa direkt istediğin şeyi yapıp para kazanmak birçok insan için zor.
yaş 13 filan değilse bence senin düşünce yapın üzücü.
senin sanat yapmanın şu an kimseye faydası yok, kimin neden seni destekleme yükümlülüğü olsun ki? ortaya bir ürün/eser çıkarırsın, o beğenilir, oradan destek alırsın belki. ben mesela roman yazmak istiyorsam insanların her ay hesabıma 8-10 bin lira atmasını, beni çalışmaktan kurtarıp romana odaklanmamı sağlamalarını mı beklemeliyim?
kapitalizm sevici bir insan değilim ama insanlık tarihinin her döneminde, her türlü ekonomik sistemde kâr-zarar-fayda ilişkisi esas olmuştur. çoğu sanatçı zaten sanatını içten gelen istekle, kendini gerçekleştirme ve ifade etme dürtüsüyle yapar; dedesi atölye kurmasına yardımcı olsun diye değil.
kısacası kimsenin seni takdir etme veya sana destek olma sorumluluğu yok. gerekiyorsa gün içinde çalışıp dişinden tırnağından arttırıp para biriktirecek ve öyle yapacaksın. imkanın yoksa daha az vakit ayıracaksın. gerçek bu. bulursan ne ala ama senin resim çizmen için kimsenin kaynak ayıracağını sanmıyorum, böyle bir dünya yok. onu sen yapacaksın, yapamıyorsan da yapamazsın, istediği şeyi yapamayan tek kişi değilsin.
yani başta da dediğim gibi yanlış anlama ama yetişkin bir insanın bunları yazmasını çok tuhaf buldum, olgunluktan ne kadar uzak olabilirse o kadar uzak bir bakış açısı. dostoyevski'nin, picasso'nun filan dedeleri sayesinde "sanatçı" olduğunu mu düşünüyorsun mesela? sanat tarihi okumuşsun, bu insanların genelde ne kadar zorluk çektiğini ve cehennem gibi hayatlar yaşadığını senin daha iyi bilmen lazım.
sanat ayrı, para kazanmak ayrı şeydir. dünyanın en bilgili, en dolu, en müthiş sanatçısı olabilirsin. buna para vermek isteyen yoksa yaptığın işin MADDİ KARŞILIĞI sıfırdır.
sen para mı istiyorsun sanatçı olmak mı önce? sanatın para garantisi kimse için yok. dünyanın en meşhur yazarı bile 3-5 yıl yazmadığında, sosyal medya maymunu filan değilse unutulabiliyor.