(bunu da birkaç aralıkta yazdım ve çok dağınık yazmış olabilirim, kusura bakmayın)
Çocuk yetiştirme konusunu en bilmeyenlerden biriyim ama müsadenizle birkaç cümle söyleyeceğim.
Sizin ebeveyn-çocuk rolleriniz doğru şekilde yerleşmemiş gibi göründü bana.
Ebeveyn rolünde siz olduğunuz için kararları sizin almanız gerekiyor. Ama bahsettiğiniz örneklerde kararı hep 2 yaşındaki oğlan alıyor. "Hadi oyuna, hadi bak" gibi onu ikna etmeye veya kandırmaya yönelik bir yaklaşım yerine daha net şekilde "şu anda oyun oynamalısın" "gel camdan bak" gibi emir değilse de daha net bir tavrınız olması gerektiğini düşündüm.
Elbette ona sert davranıp, emirleri uygulamak zorunda bir köle gibi hissettirmenizden bahsetmiyorum ama kuralları siz koymalısınız. Her konuda karar verici olmak onun zihni için de yorucu bir şey.
İstediği şeyleri (sizin üstünüze çıkmak, parkta ayakta bekletmek) size yaptırabileceğini öğrenmiş. Kendi kendine bunları yaptırmaktan vazgeçmek için bir sebebi yok.
Şu anda bu durum sadece sizin yorulmanıza, bunalmanıza sebep oluyor belki ama 1-2 yıl içinde daha fazla çocukla sosyalleştiği zaman dışarıdaki insanların ve çocuk arkadaşlarının sizin gibi her istediğini yapmayan kişiler olduğunu görünce ciddi bir duvara toslayabilir.
Tabi ne yaparsanız yapın her zaman onun yanında olduğunuzu, destek olduğunuzu ve şartsız şekilde sevdiğinizi hissettirmeyi unutmayın.
ben de aynı böyle düşünürdüm ama pratikte öyle olmuyor :) benzer yollardan geçmiş anne babalardan yorum almak daha doğru. yoksa teorik bilgiye ben de sahibim, alanım bu. teşekkürler yine de yanıtlar için.
ne olursa olsun fazlaca çocuk odaklıyız. ha bu doğrudur yanlıştır bir şey iddia edecek uzmanlığım yok. o eski zamanlarda büyüyen çocuklardanım. öyle anaya babaya yapışma şansın zaten yok. tokadı/fırçayı yersin anında. bizim zamanın çocukları bir şekilde geniş aile içinde veya kardeşlerle arkadaşlarla kendi kendine büyüdü. anne ancak birincil derecedeki ihtiyaçlarımızla ilgilenirdi. yemek, çamaşır, banyo vs.
diğer yanda çok mu sağlıklı bir ruh hali ile büyüdük, kesinlikle hayır. konu dönüp dolaşıp dengelemeye geliyor. gerektiğince ilgi, gerektiğince otorite, gerektiğince demokrasi.