“Evlenirsen, pişman olursun; evlenmezsen pişman olursun; evlenirsen ya da evlenmezsen, her iki şekilde de pişman olursun, evliysen ya da evli değilsen yine pişman olursun. Hayatın çılgınlıklarına gül, pişman olursun; ağla, pişman olursun, hayatın çılgınlıklarına gül ya da ağla, iki şekilde de pişman olursun; birisine inan, pişman olursun; inanma, pişman olursun; inan ya da inanma, iki şekilde de pişman olursun. Kendini asarsan pişman olursun, asmazsan yine pişman olursun; kendini as ya da asma, her iki şekilde de pişman olursun. Kendini astın, yine pişman olursun; kendini asmadın, yine pişmansın; astın ya da asmadın, her şekilde pişmansın. İşte, pratik aklın özeti budur.”
Søren Kierkegaard
o kişinin canı ne istiyorsa hayatın ölçüsü odur. canın isteyip de kendini uzak tuttuğun ne varsa yakanı hiç bırakmıyor.
Yeterince sevişmediği için ve çocuk yapmadığı için pişman olabilir.
Ömrünü sağlıklı olmaya, üretken olmaya, para kazanmaya ve hayırlı bir evlat yetiştirmeye vermeli.
Yaşlandığında bile deli gibi cinsel çekim duyacağın bir eş de bulabilirsen, ooh tereyağlı ballı ekmek.
bence insan kendine hedefler koyar ve bu hedefleri başardıkça mutlu olur. bu bağlamda hedefleri makul biçimde belirli bir azimle gerçekleştirilebilir ve kişiye değer katacak bir biçimde seçmek de önemli. cinsellik konusunda bir erkek olarak üzülerek söylüyorum ki, çok güzel bir kadın ile de birlikte olsanız bir süre sonra çekici gelmiyor, seks yapmak istemiyorsunuz, hep yeni ve farklı heyacanlar arıyorsunuz, belki de ben anormalim. bir ara çok güzel fakat psikopat bir kadınla az daha evleniyordum, bir mucize oldu ve son anda kurtuldum, şimdi bir başka kadınla uzun süredir birlikteyiz ama o imzayı atmak gündemde dahi değil, zaten o da farkında ve escort falan takılmama da göz yumuyor. bence çoğu erkek böyle ama çaktırmıyor veya aldatıyor, ben ise hiç aldatmadım, kartlarımı açık oynuyorum. çocuk yapma konusu benim için hala çok uzak geliyor, yeterince gezip tozmadığımı hissediyorum, hem istiyorum hem sorumluluk alacak olgunlukta hissetmiyorum.
Insanlarin genel olarak yaptiklari degil yapmadiklari seylerden pismanlik duymalari bildigim kadariyla uzun sureli mutluluk calismalari vs ile de kanitlanmis gercek bir durum. Ama bu daha cok olumlu seyleri yapmamak ustune bir pismanlik, yani insanlar "keske cinayet isleseydim ya" diye uzulmuyor da "keske zam isteseydim, keske asik oldugum o adamin pesinden gitseydim, keske daha cok tatil yapsaydim" gibi serzenisler yasayabiliyorlar.
Bu konuda cok fazla kitap okudum ve cocuk konusunda pismanlik neredeyse hep cocuk yapanin yapmaktan pisman olmasi seklinde gerceklesiyor. (Ozel mesajla falan saldirmadan once butun cocuk yapanlarin pisman olmasi demedigimi bir kez daha okuyun lutfen, pisman olanlarin daha cok cocuk yapanlardan cikmasi dedim.) Bunun kaynagi Seth Stevens-Davidowitz'in Google bazli big datayi kullanarak yazdigi 'Everybody Lies/Bana Yalan Soylediler' kitabi.
Ayrica bir seyi yapmak isterken yapmama, yapmamak isterken yapma konusunda pismanlik duymanin da fikrimizi degistirmemizde rol oynayan faktorun ne oldugu ile ilgili muhtemelen. Hasta annemize omrunun son gunlerinde bakmak icin bir is teklifini geri cevirmek ile 'ya kendimi agirdan satayim, istemiyor gibi goruneyim' diyerek kacirdigimiz bir is teklifi muhtemelen farkli duygularla hatirlanacaktir.
Ha boyle hayat degistiren onemli kriterlerden bagimsiz olarak surekli ay onu mu yapsaydim bunu mu secseydim keske vs diyerek yasiyorsaniz da karar verme mekanizmanizda bir gariplik vardir demek ki. O durumda da bir seyi yapmadan once kararinizi etkileyecek kriteri "bunu yapinca ne kazanacaginiza" degil, "bunu yapmak icin neyi yapmamam gerekecek" dusuncesi belirleyerek ilerleyebilirsiniz.
Ornegin bir suru kisiyle imkaniniz oldugu halde sevismiyorsaniz 'uuu ne cok seks yapmis olurum' dusuncesi yeterince etkilemiyorsa 'surekli baska insanlarla iliski yasamam cok yuksek ihtimalle duzenli bir iliski surdurmemi imkansiz kilar' diye dusunerek karar verebilirsiniz.
Benim soruya direkt cevabim da insanin kendi kendine yalan soylememesi gerektigi sanirim. Disariya ne dersek diyelim, nasil gorunursek gorunelim kendi icimizi biliyoruz yani, bizi neyin mutlu ettigini, kararlarimizdaki gercek motivasyonu vs. Bu detaylarla yasayabiliyorsak pismanlik cok fazla olmaz.
Evlendim. 9 yıl çocuk yapmadım. Gezdim tozdum. Hatta millet benim ve eşimin kısır olduğunu düşünüyormuş. Sonra kardeşimin çocuğu oldu ve çocuğa benim ismimi verdi.
Gözlerim doldu. Benimle aynı isim soy ismi taşıyan bir yeğenim vardı artık.
Bu beni çocuk fikrine ısindirdi.birer yıl arayla iki çocuk yaptık. Şimdi diyorum ki kafama tüküreyim şu güzellikler için neden 9 sene beklemişim.
Çocuk var ya çocuk, sadece sahip olanların bileceği bir his. Umarım herkese nasip olur.
insan pişman olmak istedikten sonra varlığından bile pişman olabilir. hayatın ölçüsü bir sürü şeyden biraz biraz, bir şeyi çok iyi ayarında görüyorum ben. Bu ayarı iyi gibi geliyo bana. arada bir de silkelendin mi süper işte.
evlenmedim, pişman değilim. çocuğum yok pişman değilim. bazı şeylerden pişmanım, bazı şeylerden değilim. hatta aynı olay için bile bazen pişmanım bazen değilim. okulu biraktım mesela, bazen keşke bırakmasaydım diyorum bazen iyiki bırakmışım diyorum ama o kadar da umursamıyorum.
hayatın bir ölçüsü yok aslında herkesinki kendine durumu biraz. kimine çalışmaktır, kimine ailedir, kimine hayvandır, bitkidir, ilimdir, bilimdir diye gider böyle. bunları toplayınca bir istatistik çıkar ancak ama o kadar. yani bence biraz öyle.