x sene sonra aynı değerde almanın kriterleri nelerdir, teorik/pratik olarak detayları görmek istiyorum
ortada karşılıklı ticaret olsa, satılan şeyin güncel değeri geri istenebilir
farklı alanlarda harcama yapıldığında
doğru hesaplanmış enflasyon dikkate alınsa bile, alakalı-alakasız pek çok kalem var
-yıllık maaş artış oranı? memur mu? asgari ücret mi? özel sektör mi?
ortalama mı? (en makulu geldi)
bir de para birimi değer kaybı: ülke ekonomisiyle alakalı, hayatın gerçeği diyebilir miyiz?
ABD enflasyona rağmen $, türkiyedeki enflasyonu yenip üstüne para kazandırabiliyor
mal ticareti için:
teknolojik gelişmeler ya da arz-talep dalgalanmaları konusu var
çoklu üretim varsa malın kıymeti düşebiliyor
sizce nasıl formülize edilebilir
Enflasyonla veya piyasa faizleri ile hesaplanabilir. Tabi ki bu hesaplamaların hicbiri kesin olmuyor ama genelde paranin reel degeri bu sekillerde hesaplaniyor bildiğim kadariyla.
Dolarin tl karsisinda surekli deger kazanmasının baslica sebebi TR enflasyonunun her zaman USA enflasyonundan daha yuksek olmasi zaten.
1. Kural,. Çekirdek aile haricinde kimseye borç verilmez. Ki bazı ailelerde kardeşler bile borç yüzünden birbirine girer.
2. Kural. Borç miktarı, borç verenin borcu geri alamadığında üzülmeyeceği bir miktardan fazla olmamalı. Yani geri alamadığımızda "canı sağolsun, olsaydı verirdi" diyebilmeliyiz.
Sorunun cevabına gelirsek, en doğru emtia altındır. Altın her zaman altın, her yerde altın, her cinste kağıt paranın doğru karşılığıdır normalde.
faiz beklentisiyle borç verilmez bu alenen tefecilik
eğer değer kaybetmesini istemiyorsan altın veya döviz olarak verilebilir.
+ John Bloor kuralları
bu işin özü karşılıklı rızadır. gerisi size kalmış. dolar, altın, kısa süreli ise hisse senedi bile olabilir. karşılıklı ne üzerinde karar kılınmışsa o. uzun vadeli borçlarda altın standart gibidir bizim memlekette.hatta şu kadar gram bilmem kaç ayar bilezik.
Mükemmel bir formül yok sanırım.
"Dolar olarak verip yıllık dolar enflasyonunu ekleyerek" olması en ideali olabilir.
Alan veya veren taraf olsam bana en hakkaniyetli gelen;
İş bankası'na parayı dolar olarak 180 gün vadeyle (her vade bitiminde tamamı yeniden yatırılmış gibi) yatırınca kaç dolar edecekse o kadar dolar olarak hesaplanması.
Maaşa, hele de asgari ücret gibi bir şeye bağlamanız hiç doğru olmaz. Son 15-20 yılda asgari ücret çok aşırı arttı. Eskiden çok az insan asgari ücretle çalışırdı, şimdiyse çoğunluk oldu sanırım. Özel sektör maaş artış oranını zaten nasıl öğreneceğinizi bilmiyorum. Türkiye'de insanın ve emeğin değeri ileride düşebilir veya artabilir. Parayı buna bağlamak da doğru görünmüyor.
Herhangi bir mal veya ham maddeye bağlasanız o da olmaz. Onlar da dönem dönem artıyor veya azalıyor. Mesela 6-7 ay önce çelik çok artmıştı, şimdi biraz düştü.
Ama borç vermek aslında size hesaplayamadığınız bir zarar da verir. Karşınıza bir fırsat çıktığında kullanmazsınız.
Örneğin bir arkadaşınız 300 bin liralık arabasını çok acil, bir gün içinde paraya ihtiyacı olduğu için 250 bin liraya satmak isteyebilir ve siz bu fırsatı kullanamazsınız. Bunun benzeri bir arsa, bir ev veya sağlık harcaması da olabilir.
Mümkünse borç vermekten kaçınmak en iyisidir.
yani tabi kendimizi zor durumda bırakacak bir miktardan kaçınmak gerekir
yatırım ortaklığı daha makul
ev için borç veriliyorsa, yarısını verdik diyelim
%50si üzerinden kira versin
almak isterse evin güncel değeri üzerinden borcu kapatsın
--
aslında tüm somut sayısal değişenlerin aritmetik ortalaması da dikkate alınabilir
(altın+euro+dolar+tl+enf+...)/x
--
mesela toptan et ticareti yapılan bir kasap dükkanı
1 ton ürünün parasını vermedi
x sene sonra et'in güncel değeri üzerinden hesaplaşmak yeterli geliyor bana
ama bu elektronik bir ürün olsaydı şu an satışta bile olmayabilirdi