tv dizileri çoğunlukla total grubu denilen genel halk kitlesine hitap edecek şekilde hazırlanıyor. platform dizileri ise ab grubu denilen daha elit kesime hitap ediyor.
hekimoğlu mesela ulusal kanalda iş yapmadı, yayından kalktı. oysa sevenler platformda yayınlansın, para verip abone olur izleriz dediler.
"gibi"nin mizah anlayışı kanal d'nin, show tv'nin genel izleyici kitlesine uygun değil, ulusal kanalda yayınlansa birçok kişinin "bu ne lan böyle" diyeceğine eminim.
bence en önemli fark bu.
2 saatlik diziler çekilmediğinden ya da sansürün etkisini fazla hissetmediklerinden daha kaliteli ve nispeten daha rahat-profesyonel işler çıkıyor ortaya, o nedenle daha tercih edilesi oluyor haliyle.
Öncelikle her bölümün süresi çok uzun. Bir akşam 2 saatimi diziye, 2 saatimi de reklama vermek istemiyorum. Bunu kış/yaz döneminde her hafta tekrarlamak da saçma geliyor bana. Bu kadar uzun olunca senaryo çok uzuyor, gereksiz detay ve sahnelerle dolduruluyor. Takip ettiğim bir dizi varsa da bir gün bekler açar YouTube'dan izlerim.
Dijital platformlarda büyük çoğunlukla bütün sezonun aynı anda yüklenmesi iyi bir şey. En son Game of Thrones'u izliyordum herhalde haftalık yayımlanan. Dizi kaliteliyse ve teori geliştirilebilecek bir olay örtüsüne sahipse haftalık yayımlanması daha zevkli olabilir gerçi ama ben çok uzun süredir çerezlik dizileri izleyip geçiyorum.
Kalite anlamında mesela Netflix TR'nin orijinal işlerine bakarsak bayağı kötüler aslında. Televizyona koysan sırıtmaz. Arada iyi işler de çıkmıyor değil ama nadiren işte.
süre büyük etken gerçekten. 3 saat bir dizi bölümü nedir abi? dijitalde insani sürelerde ve insani bölüm sayısıyla diziler yapıyorlar, insani şartlarda çalışıyorlar, e böyle olunca da kalite her türlü artıyor ister istemez.
En büyük etken, istediğim anda istediğim kadarını seyrediyor, istediğim yerde geri dönebiliyor olmam.
İkinci etken. Tv dizilerinin ilk birkaç bölümü belirli bir senaryo çerçevesinde gidiyor, daha sonrası aldığı reytinge göre şekillenen, sonu belirsiz ve aldığı reytinge göre uzayacak ve genelde de daha alt kültür seviyesine hitap eder şekle dönüşerek devam eden diziler haline gelmesi.
Düşünsenize, bir senarist bir dizi yazıyor ama dizinin sonunun nereye varacağını ve nerede biteceğini kendisi bile bilmiyor. Bu dizi seyredilir mi?
Platform dizilerinde sansür yok. RTÜK saçmalıgı yok. O sebeple platform dizileri tercih sebebim
tercihim 20 dk'lik diziler oluyor genelde, tas catlasin 45dk. daha uzununu izleyemiyorum, bolununce de dikkatim dagiliyor hevesim kaciyor. film bile izleyemiyorum artik. haliyle tv'de bunu bulmak imkansiz dolayisiyla platformlardan izliyorum. bi de kadehlerin blurlanmasini gormek canimi sıkıyor.zaten azicik gercek hayattan uzaklasayim kafa dagitayim amaciyla izledigim bir seydeki yeni turkiye gercekleri gozume gozume sokulunca kopamiyorum gerceklikten.
Benim için birbirine eş iki büyük etken var. Biri rtük, hiçbir standardı yok. Çok fazla kişisel ahlaki görüşlerine göre müdahalede bulunuyorlar, çok rahatsız edici. Sanki komşu evden gelip benim aile hayatıma karışılıyor gibi hissediyorum.
Bi ara harry potter yayınlayıp da büyü sözcüğünün sansürlendiğini görmüştüm akıl alır gibi değil.
İkinci etkense belli ki aziz milletimizle ilgi alanlarımız ortak değil, yapacak bir şey yok. Platformlarda konular daha çeşitli.
1- süresi kısa
2- her zaman her yerde istediğim anda erişim
3- bir oturuşta sezon bitirebilme (lost günleri akılma geldi de 1 hafta beklemek neydi öyle )
4- rtük - sansür
5- nispeten kaliteli senaryo/görüntü/oyunculuk
platform dizilerinde gereksiz bakışma, süzülme, keman sesi eşliğinde 5 dk yemek sahnesi,5 dk evi terketme, 5 dk ağlama gibi durumlar olmadığı için bence yeterli bir sebep.
her zaman her yerde istediğim anda erişim +2