Bazı insanlar görüyorum sosyal medyada (ki oturdukları semtlerden İzmir'e dışardan geldikleri belli) çöpümüz alınmıyor, yolumuz yapılmıyor vb. şikayetleri var BB'den. Ancak bu konular Büyük şehrin değil İlçe Belediyesinin sorumluluğundadır.
Bir de kokudan yoğun şikayet vardır. Ama Karaburun Foça arası deniz sığdır. Doğa körfezin suyunu sirküle etmekte yetersiz kalmaktadır. Sasalı bölgesin Bataklıktır ve kuş cenneti vasfı nedeniyle dokunulamaz. Bataklık gazlarının kokusu, sirküle edilemeyen körfezin kokusu artık İzmir'in bir parçası ya da kaderi haline gelmiştir ki Belediyenin çaresizliğine kimse ses çıkarmaz.
Tabi bir de 20 yıldır iktidarın nimetlerinden mahrum bırakılmışlık vardır ki bundan da gerçek İzmirliler gurur duyar.
Ben memnunum şahsen.
Hayır
Ankara da CHP’de ama belediyesi iyi, CHP en kötü adayını İzmir’e koysa da seçilir diye hep böyle insanları aday olarak koyuyor. Elden kaçırabileceği şehirlere daha çok önem veriyorlar
Eski belediyeyi beğenmezdim. Her koşulda eleştirirdim. Ama beterin beteri varmış. Tunç Soyer İzmir'in başına gelen en kötü şeylerden biri.
Her şeyi geçtim. Mülteci sevicisi olması bile başlı başına sorun.
İzmir'de çevirme Twitter/Instagram kanalını takip etmek yeterli belediyenin kötülüğü için. Bu kadar kötü yollar olamaz. Yani uğraşsan yapamazsın. Her geçen gün daha kötü bir şehir oluyor İzmir. Son 5 yılda bile inanılmaz çirkinleşti. Bunda en büyük sebep de belediyeden başkası değil.
bayraklı smyrna meydanındaki dönel kavşaktan folkart towers yönüne giderken 500mt kadar ilerde sol şeritte yol çökmüş rögar kapağı 25-30cm kadar yukarıda fark etmeden geçersen arabanın alt takımını eline alıyorsun bu yol 3 yıldan fazladır bu şekilde ve İzmir’in Manhattan'ı olacak diye reklam yapılan bölgeyi besliyor bu yol. aynı şekilde eski piyale pabrikası ile salhane metro durağı arasındaki yolda hayvan gibi kot farkı var burası ise 25 yıldır bu şekilde o yoldan liseye giderdim şimdi emekliğe 5 yılım kaldı :)
İzmirli değilim. 5 yıl İzmir'de yaşadım. İlk yılım gecekondu bölgelerinin çokluğuna, binaların çürük görüntüsüne, yeşil alan azlığına, şehirdeki ağır kokuya şaşırarak geçmişti. Yarısı kadar olumsuzlukla akp yönetiminde bir şehirde olsa saç baş yolacak insanlar aman chp'ye laf gelmesin, aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın modunda mutlu mesut yaşıyorlardı. Akıllıca yönetilse turizmle bile kendi kendine yetebilecek bir şehir. Eskişehir örneği ile kıyaslayınca İzmir'in imarı, altyapısı, temizliği çok daha iyi durumda olabilirdi. (Tunç Soyer döneminden önceki yönetimlerle ilgili bu yorumlarım.)
Not: Aday kim olursa olsun akp'nin kazandığı bir ilde yaşıyorum. Belediye yönetiminden memnun değilim. Azıcık rekabet iyi demek ki.
Son 1 sene hariç hayatım boyunca izmirde yaşadım. Son 1 senedir Denizlideyim.
İzmir büyükşehir belediyesinin eksiklikleri tabii ki var ve muhtemelen yukarıda yazan arkadaşlar haklıdır ama ben genel olarak memnunum. Özel arabam olmadığı için genelde toplu taşıma kullanıyorum ve şehirdeki toplu taşıma sistemini bi iki sorun dışında genel olarak beğeniyorum diyebilirim. Aktarma sistemi ilk geldiğinde çok eleştirildi ama genel olarak istenen en fazla 1 saatte gidilebiliyor genelde. Tam ulaşım kartlarında aktarma paralı hale gelmiş o kötü olmuş mesela bu kadar aktarma üzerine kurulan bir sistemde ama öğrenci kartlarında hala bedava olması güzel bir hizmet (aöf sağolsun :d)
Gecekonduların çokluğu ya da binaların eskiliği belediyenin tek başına çözemeyeceği minimum 50-60 yıllık sorunlar. Buna rağmen belediye elinden geldiğince kentsel dönüşüm yapıyor takip ettiğim kadarıyla.
İzmir'in meşhur kokusu beni hiç rahatsız etmediği için bir şey diyemeyeceğim ama Mirket'in dediği gibi bu şehirde koku olmaması imkansız gibi bir şey. Tüm şehir bataklık bölge üstüne kurulmuş, tüm yeraltı yer üstü sularını ıslah etsen bile koku devam edebilir.
Tunç Soyer'i genel olarak beğeniyorum ki Aziz Kocaoğlu'ndan sonra belediye başkanı olmasını istediğim iki üç kişiden biriydi. Şanssızlığı başkan olduğundan beri İzmir tarihinin en büyük orman yangını, depremi, en yağmurlu günü ve genel olarak pandemiye ve ekonomik krize denk gelmesi. Yine de yaptıklarından genel olarak memnun olduğumu söyleyebilirim. Toplu taşıma için önemli projeler yapıyor, raylı sisteme önem veriyor.
2012deki büyükşehir yasasıyla beraber perifer ilçelerin büyükşehire bağlanmasının en çok etkilediği illerden biri de İzmir muhtemelen. Merkezden uzak ama nüfusu azımsanmayacak önemli ilçeleri var ve özellikle tarımsal teşvik gibi konular çok etkiliyor.
Son bir senedir Denizlideyim dedim, mesela Denizli genel olarak akp belediyeciliği açısından övülen bir şehir ama bu bir senede belediyenin gerçekten hiçbir elle tutulur iş yaptığını görmedim. Belediyenin web sitesine düzenli olarak da bakıyorum kaçırdığım bi şey var mi diye ama yok yani tamamen boş. Ratlı sistem zaten yok, otobüs hatları çok kötü, şehrin ulaşım aksları rezil durumda vs. İzmir'e göre tek avantajı daha planlı büyüyen bir şehir olduğu için merkez denebilecek yeri ve bi iki mahallesi dışında evler güzel, gecekondu çok az ve yeşillik alan bol. Kontrolsüz göç almayan bir şehir olma durumunu iyi kullanmış. Bu da belediyenin çok etki ettiği bi alan değil :d
Tunç Soyer'e mülteci dostu denmesinin sebebi de bazı bol keseden atan popülist siyasetçilerin aksine konuya mantık çerçevesinde bakması. Yoksa herhangi bir mülteci seviciliği olduğunu düşünmüyorum
İzmir'de okudum. Belediyecilik faaliyetlerini çok önemsemiyorum aslında. Gideceğim yere gidip, yapacağım şeyi yapıyorsam benim için tamamdır.
Ancak ne zaman ortalama üstü bir yağmur yağsa özellikle bornova metrodan kampüse seksek oynayarak geçmek zorunda kalıyorduk. Kaç kere ayağıma su doldu bilmiyorum.
Geçtiğimiz kasımda yine İzmir'deydim, arkadaşlarla bir mekana gittik yaşar üni civarında. Yine her yer göl olmuştu.
Hal böyleyken yıllar boyu bunu düzeltmemek nereden baksanız anlaşılmaz bir durum bence. Çok saçma.
Doğma büyüme izmirliyim. Memnun değilim. Yollar felaket kötü. Yeşil alan yok. Ormanlık olan yerleri de imara açıyorlar. Şehirdeki bok kokusu beni rahatsız etmiyor diyen insanlar olduğu sürece de belediye kendine çeki düzen vermez.