bugün babamla yaptığımız sohbette başlarından geçen ilginç bir hastalık hakkında bir şeyler anlattı. ve o zaman konan teşhis bana pek mantıklı gelmedi.

dedem kasaba kökenli, babam da küçüklüğünde liseye kadar kasabada büyümüş diyebilirim. bu gereksiz bilginin ardından olayın detaylarına gelelim.

babam küçükken, bahçelerinde üretilen buğday satıldıktan sonra kendileri için de kullanacakları kadar bir buğdayı evlerinde saklayıp ayrıca tohumluk olarak da belirli bir miktarı kenara ayırırlarmış. bir sene hesabı yanlış yapmışlar ve sene içinde tüketmek için ayırdıkları buğday çok daha erken bitmiş ve yetmemiş. bu durumda da tohumluk olarak ayırdıkları buğdayı yıkatıp kurutarak bulgur-un gibi ihtiyaçlarını gidermeye karar vermişler.

şimdi burada babamın da net hatırlamadığı detaylar başlıyor. bu tohumlar söylenene göre tohumluk oldukları için verim vs artışı gibi bir sebeple ilaçlanıyorlarmış. dedem bulgur üretim sürecinde zaten uygulanan yıkama aşamasında bu buğdayda bulunan bu ilacın temizleneceğini düşünerek bir sıkıntı görmemiş ve bu tohumluk buğdayı tüketmeye başlamışlar. daha sonra da sanırım aniden aylar süren bir su içme ihtiyacı içine girmişler, hastalık derecesinde günde litrelerce su içerlermiş. babamın anlattığına göre evdeki herkes gece gündüz su içer bir türlü doymazmış. o zaman bu ilacın neden olduğu bir zehirlenme sonucu bu durumun oluştuğu söylenmiş bu durumla ilk karşılaştıklarında. buğdayı tüketmeyi hemen bırakmışlar ancak bu su olayı bunun üstünden sonra aylarca devam etmiş.

şimdi benim internette bunun ne olduğuna dair araştırma yapmamda beni en çok zorlayan, zehirlenmelerin bu şekilde aylar süren sonuçlardan ziyade akut rahatsızlıklara neden olduğunu görmem. anlatılanın benzeri bile bir hastalık veya zehrilenme hikayesi bulamadım. anlatılana göre bazen gece içme suyu bitince kalkıp dereden su içmeye giderlermiş. o derece bir durummuş. tabi hastaneye niye yatırılmadılar, acaba göründüğü kadar ürkütücü bir durum değil miydi, ya da o zamanın imkanları mu bu kadardı onu da bilemiyorum.

bir fikri olan tıpçı veya tarımcı var ise bana bu gizemli olaya çözmemde yardımcı olabilir.

 

anlattığınız hastalık diyabetes insipidus yani halk arasında şekersiz şeker hastalığı gibi duruyor. vücudun su tutmasını sağlayan hormonun eksikliği veya hormonun böbrekte etki göstermemesi nedeniyle olur. belki bahsedilen ilaçlar böbrekte bu hormonun etki göstermesini engelleyen bir mekanizma ile duruma yol açmış ve etkisi aylar sürmüş olabilir.

cekcekli

Şurada yazıldığı üzere tarım ilacı zehirlenmesi aşırı susuzluk hissine neden olabiliyor. Kimyasal zehirlenmelerin etkisi madde vücuttan atılana kadar devam eder. Yani maddenin ne olduğuna bağlı olarak aylarca da sürebilir. Hastaneye gidilmemesinin nedeni de vücudun kendi kendine atmasından başka yapılacak bir şey olmamasıdır belki de.
www.google.com

mikro patlama
1

mobil görünümden çık