Hükümet eğitim ve tarımdaki çok ciddi zaafiyetlerin farkında olmasına rağmen neden köklü bir değişim yapmıyor?

Başkanlık sistemiyle tüm yetkiler neredeyse tek bir elde toplandı ama cumhurbaşkanı bile eğitimden şikayet ediyor. Kendisi istese değiştiremeyeceği hiçbir şey yok.

Bu akla mantığa sığmayan durum neden bu denli kanıksanmış halde toplumsal olarak?

Neden toplumsal olarak elimizin kolumuzun bağlı olduğunu kabullenmiş haldeyiz?

Daha önceki hükümetlerde de durum aynıydı bu arada. Geçen Muharrem İnce de değinmişti. Tarım ve Eğitim bakanlığı koridorlarında her daim bazı ülkelerin ajanlarının cirit attığını söylemişti.

 

Dışarıdan yeşil mercimek getirmek çiftçiyi kalkındırmaktan daha ucuza geliyor devlet için, ha bakarsan aldığı faizsiz krediyi kendi işine harcamak yerine altın dolar alan çiftçiler de var, iki ucu hoş olmayan bi değnek yani.

Kaleci Saçlı Forvet

eğitim ve tarımdaki sorunların tamamına yakını zaten son 20 yılda bu hâle geldi ve özellikle eğitim konusu zaten bilinçli yapılıyor.
neden bunu olumlu yönde değiştirsinler ki?
istedikleri zaten eğitimsiz bir seçmen kitlesi.

önceden eğitim ve tarım sistemlerinde sorun vardı, artık bilinçli olarak bozulmuş hâlde bunlar.

hadi bilinçli olmasın, "biz bunları yanlış yaptık, düzeltiyoruz, şöyle yapıyoruz" diyebilecek durumda (maddi-manevi) değiller.

blatta hiberna

Eğitim sistemi etkisini 1-2 nesil mezun olmadan görmeniz zaten mümkün değil. Devamlı eğitimde reform adı altında yapılan şeylerden dolayı kimse girdiği eğitim sistemini başladığı şekilde bitiremiyor. her 3-4 senede bir sınav sistemi değişiyor, kapsamlar, oranlar değişiyor. Zaten amaç kimsenin tam bir eğitim alabilmesi yönünde değil. Üniversitelerin bile içleri boşaltılmış durumda, ısmarlama kadrolar, intihal yapılarak alınmış ünvanlar vs. Birçok üniversitede fen bilimleri (fizik, kimya, biyoloji) öğrenci almayı durdurmuş durumda. ne kadar az IQ, ne kadar cehalet o kadar vasıfsız mezun demek, vasıfsız mezun ise, işsiz veya az maaşla işçi demek. bunların da nispeten kandırılma potansiyeli yüksek demek oluyor.

tarım konusu ise; kesinlikle ileriye dönük bir yatırım. geleceğini ve sülaleyi yapılan ihaleler ile en az 30-40 sene daha doyurmak. Bu ülkede 4 mevsim yaşanıyor. neredeyse yetişemeyecek tarım ürünü ve hayvan yok (penguen dışında). Konya kadar yüzölçümü olan Hollanda nasıl sadece 90 milyar dolar tarım ihracatı yapabiliyor da, koca Türkiye 7-8 milyar dolarlarda kalabiliyor. tamamıyla dışa bağımlı hale getirmenin amacı sadece iler ki yıllarda, şimdiden yapılmış olan ihalelerin meyvesini yiyebilmek.

janavarorion
1

mobil görünümden çık