Tabii bu üç bir örnek, şakalı, komikli sosyal medya şeysi de… özünde bunun gibi şeyler yaşamaya başladınız mı? Birine bir şeyi 2 seferden fazla anlatmaya tahammülüm kalmadı sanki benim. Çoğu zaman OK diyip, he he diyip geçiyorum. İçimden ya buna laf anlatmakla mı uğraşacağım falan diyorum. Çok hayati bi durum değilse de okey aynen öyle gibi geçiştiriyorum.
Eskiden böyle değildi, son zamanlarda olmaya başladı. Size de oluyor mu böyle şeyler?
öyle olmak lazım zaten bırak dışardaki insanları ben akrabalara bile he he diyorum. laf anlatacağın insanda algılamak için gerekli reseptörler açık olacak yoksa imkansız.
Uzun zamandır böyle hissediyorum ve böyle yaşıyorum. Ama bence bu 'vaka' ya da 'sorun' denilebilecek bir şey değil. Hayatın akışında, hayatın getirdiği gayet normal ve sıradan bir şey gözüyle bakıyorum. Bir noktadan sonra bu tarz bir yorgunluk hissetmek, hele de böyle bir ülkede gayet normal.
Valla bende bu durum konuya ve muhatabıma göre değişiyor. Bahsettiğiniz örnekler bana görece önemsiz geldiği için ben de ruh halime göre üzerine düşmeden geçiştirebilirim (Durak örneğinde ben de ineceğim zaten derdim:D). Ama karşımda söylediklerimi dinleyecek, algıları açık bir muhatap varsa konuya göre de değişmek üzere sabaha kadar da konuşabilirim.
Tükenmiyor. Ben genelde iyi olmaya çalışan biriyim. Karşımdaki de iyi niyetliyse anlatırım. Bir de bence insanların zekâsına güvenmek lazım. Bunu Cem Yılmaz gösterilerinde hep diyor. Seyircilerin zekâsına güveniyorum diye. O espriyi yapıyor. Karşıdaki kişilerin anlayacağına inanıyor. Ben de biraz böyleyim. Sabırlı, tahammül seviyesi yüksek bir insan olmak daha güzel bence. Bu karakteri de geliştiriyor.
Tükendi, önceden böyle değildim.
Askerlikte ve işe başladıktan sonra karşılaştığım insanlar çok şeyi değiştirdi bende.
@mor bembombom güzel özetlemiş. profesyonel hayat dışında kalan siyasi, etik, günlük konular için de aynısı geçerli.
İnsanlar zaten çoğu zaman öğrenmek ya da ciddi anlamda tartışmak niyetiyle değil, kendisi gibi düşünen insanlarla dertleşmek için sohbete başlıyor. Siz bir konuda bir araba laf anlatsanız da o sırada sizi dinlemeyip kendi konuşmasına nasıl devam edeceğini düşünüp siz bitirdikten sonra sanki hiçbir şey söylememişsiniz gibi en baştan başlıyor.
Sizin örnek verdiğiniz otobüste düğmeye basmak gibi küçük şeyler de bu süreçte edindiğim bu ruh halinin bir yansıması artık.
evet artik oyle yapiyorum. coooook yoruldum insanlara laf anlatmaktan ve karsindakinin anlamamasindan. kesinlikle algi seviyesi giderek dusuyor.
hayir anlayacagini bilsem ben 5 kere de anlatirim normalde. ama anlamiyorlar. o yuzden saf, bilgisiz numarasi yapiyorum ya da kibarlik yapiyormus gibi hi hi evet haklisin falan diye bi seyler soyluyorum gecistiriyorum.
otobus dugmesi karikaturunu gormemistim. cok mantikli buldum anlatilani :)