Psikoloji olsun kişisel gelişim olsun sürekli keşfette çıkıyor. Doğan cüceloğlunu çok severim önemli olan kendini tanımak diyor. Kendini tanımaktan anlamamız gereken şey nedir?

Mesela zaaflarımızı bilmemiz mi? Nelerin bizi etkilediğini bilmek mi? yoksa neden etkilediğini bilmek mi? Örneğin; iş değişikliği yapmaya karar verdiğiniz ama mobbinge dayanamayacağınızı önceki işlerinizden dolayı biliyorsunuz? veya kafanız rahat değilken kendinizi işe veremeyeceğinizi... Bunun gibi bir şeyse kendini tanımak demek nelerden hoşlandığını veya nefret ettiği bilmek midir?

Yoksa neyi neden sevdiğini veya neden nefret ettiğini kısacası neyi neden yaptığımızı bilmemiz midir?

Kendini sevmekte mesela; Bazı fotoğraflarımı seviyorum, ama bazı çekilen fotoğraflarımda bana göre kusurlu gözüken kısımlar canımı sıkıyor. Bu benim kendimi sevmediğim anlamına mı gelir?

Nedir bu tanımlar

 

Herhangi birini tanımak ne demekse insanın kendini tanıması da aynı anlama geliyor. Yani saydığınız ve onların dışında kalan her şeyi kapsıyor tanım. Sadece bunların bir ya da birkaçını değil.

Birini gerçekten tanıdığınız zaman o kişiyle ilgili fikirleriniz olur, ona tavsiyeler verebilirsiniz. Örneğin o kendini bir konuda çok yetenekli sanıyorken siz dışardan bir bakış olarak esas yetenekli olduğu konuları yok saymasına şaşırıp zamanını harcıyor olduğunu fark edebilirsiniz. Bu kolaydır, çünkü bu tespitlerin doğruluğu karşısında şimdi yaptığı şeyden vazgeçip, başka bir şey yapma riskine girecek olan kişi siz değilsinizdir. Siz sadece söylersiniz.

Ancak çoğu zaman insan kendine bu kadar dürüst olamaz.

Kendinizi sevip kendinizle barışık olmak da illa ki size çirkin görünen detaylarınızla ilgili hayır çok güzel diye tutturmak gibi bir şey değil. Bu durum sürekli üstünüzde baskı oluşturur. Kimse mükemmel değil. Atıyorum gözlerinizi beğenmiyorsanız "bence gözler insandaki tek önemli şey" diye düşünen insanları etkilemek için uğraşmayın. Boşvermeyi öğrenin.

akhenaten

arkadaşlar +1

Yoksa neyi neden sevdiğini veya neden nefret ettiğini kısacası neyi neden yaptığımızı bilmemiz midir?

bunu bilip bunun önemini çözmek. kim seni sen olarak seviyor anlayacaksın, etrafında bu insanlar olacak. bu sefer gizli saklı, toplum baskısı vb. şeyleri hissetmek zorunda kalmayarak huzurlu hissedeceksin. yaşama stratejini kazanacaksın eğer kendini seversen hayatta kalmayı da seveceksin.

mesela iş yerinde mobbinge uğruyorsun. genelde o bataklığa düştüğümüzde onun mobbing olduğunu farketmemiz bile zor. sonra, ben neden bu mobbinge neden buna izin veriyorum? diyelim sen iş yerinde gerekenden fazla ezik kalmışsın bu sefer bu sorunu çözüp seni bastırmalarına izin vermeyeceksin. diyelim senden kaynaklı değil sana mobbing uygulayan çok kötü bir insan ve sen mobbinginle işine devam ediyorsun. neden bu işi yapıyorsun? çünkü para kazanman lazım. ama aslında sen başka bir iş istiyorsun diyelim. o sana daha iyi geleceğini düşündüğün iş ortamı veya başka işi bulana kadar bu mobbingin seni bastırmasına izin vermeden, yine kazandığın paranın hakkını vererek işini yapmaya devam edeceksin. bunu içten hissedersen artık "off ayaklarım geri geri gidiyor" diye değil, o işe bi amaç uğruna gidiyosun. daha iyisi olana kadar aç kalmadan hayatımı idame ettireceğim diyeceksin ve sana zarar veren mobbing vb durumları ciddiye almamayı öğreneceksin.

bu hiç kolay bir yüzleşme değil. belki aşırı maddi kaygıların var(tr de yaşamak), belki özgür hissetmiyorsun, belki sorumlulukların çok vs. yüzleştiğin zaman maddi kaygın da azalacak diğer anksiyetelerinle birlikte, sorumluluklarını daha güçlü üstleneceksin, idare etmeyi de öğreneceksin.

ne kimseeye zarar ver ne de kimsenin sana zarar vermesine müsaade et. her sabah uyanıp nefes almak bile çok büyük bir güçtür. pes etmek veya kötülük yapmak kolaydır. kendini sever ve olduğun gibi kabul edersen eet çok komik ama bir yaprağa bakıp IMHHH NE GÜZEL BİR YAPRAK BİZE OKSİJEN VERİYOR kafasına gireceksin... kusurlu fotolarına bakıp -ki fotoğraf kendimize bakarken yargılamamız gereken en son şey herhalde bütün o ışık açı vs sebebiyle- ulan şu göze bak kurbağa gibi çıkmışım deyip gülebilirsin.

doğan cüceloğlunu beğenirim bana çok yavaş geliyor ama yazılarını okurken öğrenebileceğim şeyler var.

cok sey yazmak isterim ama bu kadar gevezelik yeter! selamlar

ala09
1

mobil görünümden çık