Türkçe gramer kuralları içinde seni ve sana arasındaki farkı nasıl anlatabiliriz?
Neden seni öpüyorum ve sana sarılıyorum diyoruz da sana öpüyorum ve seni sarılıyorum demiyoruz? İngilizce çevirilerini düşündükçe de içinden çıkamıyorum, çünkü ikisi de I <verb> you olarak çevriliyor. Halbuki normalde sana'yı to you, seni'yi you olarak çevirirdim.
Tabi yine de açıklamayı Türkçe gramer kuralları çerçevesinde açıklamayı istiyorum aslında.
oo tam benlik konu, aciklayayim.
Sana sariliyorum -> sen kelimesinde ismin yonelme hali (-e) kullaniliyor. sarilma eylemi hareket iceriyor, sana dedigimizde o hareketin yonunu belirtiyoruz.
seni opuyorum -> sen kelimesine ismin isaret hali (-i) ekleniyor. Cunku buradaki eylemde ikinci kisi (sen) nesne gorevi goruyor. simdi "opmek" icin de hareket etmemiz gerekiyor diyebilirsiniz, acikcasi dogru olsa da turkce bunu kodlarken "oldugu yerden dogrulup dudaklari bir yuzeye degdirip yuvarlamak" olarak degil de sadece "dudaklari bir yuzeye degdirip yuvarlamak" olarak kodlamis olabilir.
ilk eylemde de "sana" nesne degil mi derseniz, dilbilgisi acisindan bakinca nesne degil. oyle olmasi icin 'seni sariliyorum' dememiz gerekirdi, bu da yanlis bir cumle oluyor zaten. ama ilgincitr 'seni sariyorum' demek mumkun (her ne kadar cumlenin anlami kafa karistirici olsa da, gramer olarak bir sikinti yok).
turkce dilbilgisini anlamak icin ingilizceye bakmayin. ingilizcede fiil ve katilimcilarin (ozne, nesne vs) iliskisi sozdizimi (kelimelerin sirasi) ile ifade ediliyor. turkcede bu isi ismin halleri (-e, -i, -de, -den, bir de yalin hal) hallediyor.
birin(e) sarılmak
birin(i) öpmek
olarak fiilleri kodlarsanız daha rahat aktarabilirsiniz. sana ve türevleri dolaylı tümleç, seni ve benzerleri ise belirtili nesne oluyor. bu kadar detaya gerek kalmadan yerinizde olsam yukarıdaki kodlama biçimiyle birden fazla örnek veririm.
Ali'ye
Ahmet'e
Ela'ya
Meral'a sarılıyorum gibi. sondaki ekleri esas alırsak burada toplamda 4 farklı biçimini göstermemiz gerekir. aynı biçimde diğer fiili de buna benzer metotla gösterebilirsiniz.
Bir de İngilizce bazı fiillerin aldığı preposition'lar Türkçe ile aynı değil. Mesela hate. Türkçe'de bir şey'den' nefret edersiniz, ama İngilizce'de hiç preposition almaz. Fiilin zaman içindeki evrimleşmesi ile ilgili bir şey bence biraz da.
Fransızlar hear/listen ve look/see, remember/remind'ı karıştırır mesela, muhtemelen kendi dillerinde o doğrultuda bir farklılık var.
Ya da bir İspanyol, stand there demez, ponte alli (put you there) der, ya da siente te (sit you) der mesela, hep fiillerin kullanılagelmesi ile ilgili.
Maalesef Türkçe'de bu kullanımlar biraz bozulmaya başladı.
Bir şeyi ellemek yerine bir şeye ellemek diyorlar, muhtemelen dokunmak ile karıştırıp. Ya da birini taciz etmek yerine birine taciz etmek diyorlar, yine hatalı kullanım. Bolca okuyarak göz/zihin aşinalığı kazanarak üstesinden gelinir.
İsmin hallerinin tam adını bilmek lazım.
Yalın hali açıklamaya gerek yok sanırım.
İsmin -e hali yönelme halidir.
Eve gidiyorum (eve yöneldim, eve doğru gidiyorum) (to the house)
Sana bakıyorum
İsmin -i hali, belirtme hal eki
Evi biliyorum (o evi biliyorum. Belirli bir ev) (the house)
Seni öpüyorum. (başkası değil sen, özellikle sen)
İsmin -de hali, bulunma hal eki
Evde durdum. (evin içinde durdum) (at home)
Yolda kaldım. (on the road)
Ben sende tutuklu kaldım... (buna İngilizcem yetmedi :p)
İsmin -den hali, ayrılma hal eki
Evden çıktım. (evden ayrıldım)
Okuldan geliyorum. (okuldan ayrıldım geliyorum)
Memleketten yeni döndüm vs...
İngilizceye çok hakim değilim. Ama Türkçe'deki hal eklerinin durumu bu. İngilizler isme böyle bir misyon yüklememiş olabilir. O yüzden izah etmekte zorluk olabilir ama işte bu da bize özel bir durum belki de. Aynı durumu ifade etmek için yeri gelecek fazladan bir iki kelime kullanacaklar. Yapacak bir şey yok :)
Isin icinden cikamayacak bir sey yok, dillerin tadi burada zaten. Turkce'de sarilmak donusluluk icerir, yani birinci kisi ile kullanildiysa kendi kendine yaparsin, senin bir halindir, sarildigin sey arka plandadir ve ona dogru yaparsin. Eger sarildigin nesne on planda ise onu sararsin. Yani birinI sararsin ve biriyle birbirinizE sarilirsiniz. Ingilizce'de genel olarak transitive'dir, yani bir nesneye ihtiyac duyar, fakat instransitive olarak da kullanilabilir (we hugged).