Seyyar satıcılık yapamam sosyal fobim var. Yani küçümsediğimden hakir gördüğüm değil bilakis yapabilecek özgüvenim olmadığı için yapmam-yapamam.
lagimcilik
yukseklerde yapilan herhangi bir is (yukseklik korkum var)
Polislik ve askerlik.
Tutup mavi yaka islerini saysak sabaha kadar sayarim zaten cogunu yapamam.
ama beyaz yaka icinde marketing isini hayatta yapamam sanirim, bi donem arkamda marketing muduru vardi.
Sirket icin brosur tasarlanacak, 6 ay surdu.
3 sayfa html site yaptirdilar 3 ay surdu.
Esantiyon deftere karar vermeleri 2 ay surdu.
Sinirimden masayi isiriyordum bazen, hatta verin ben bedavaya yapayim sitenizi dedim. Gitti 100bin falan verdiler.
Hele dijital pazarlama bundan beterdi.
seyyar satıcılık yaptım. çürükleri arkaya koyan seyyar satıcı hiç olmadım, olmazdım. aklıma gelmezdi. hep seçtirdim. seçerken domatese masaj yapanları uyardım, tabii, "abla ezmeden al, onları kime satayım ben" çok normal. kırsalda bir ilçedeki hafta ortası pazarında seyyar arabayla domates sattım. pazarcılar çok zorladı, sattırmadı, e tabii izin yok, bir şey yok, işlerine engel oluyorum. onlar seçtirmiyor, ben seçtiriyorum. malın %20'sini zor sattım. bir kaç saat sonra pazardan ayrıldım. diğer ilçeye 40 km tek başıma yaya olarak (10-12 yaşımda) 10-12 belki 15 saatte geri döndüm. dönerken yolda domatesleri bağıra bağıra evlere sattım. tarla domatees! ayakkabı boyacılığı yaptım. boyaya cilaya kötü boya cila hiç katmadım. yola fırça düşürmedim, yapmam. günde 5 vakit camiye gitsen zaten rahat 3-5 boyuyorsun. avanta para hiç aklıma gelmedi. bu şekilde emeğinle para kazanmak inanılmaz güzel bir duygu. bir de durağan değil iş. kafa hep vızır vızır çalışıyor. ne yapsam da para kazansam diye düşünüyorsun ve aklındakini gerçekleştiriyorsun. supply and demand my friend. açık havada bir aktivite görüyorsun. toptancıdan kavrulmamış ay çekirdeği alıyorsun. evde vok tavada kavuruyorsun. gazete kağıtlarıyla külah yapıp içlerine koyup satıyorsun. aklındaki, sıcak sıcak çekirdek satılır şimdi bu serin havada. 3-5 sattın, maliyetine geldin ama hızlı satamıyorsun. aktivitenin belli vakti var. hemen kalanı enayinin birine ucuza satıp, nakite çevirip başka bir işe giriyorsun. mesela köfte ekmek. o sanıyor ki senden uygun fiyata aldı. ama sen mal maliyeti + hizmetini almışsın. varsın overhead kalsın. sen köfte ekmek için sermaye yarattın. o yaşta fırsat maliyeti, cash is king, nakit akış > karlılık öğreniyorsun.
piramitçi satışçılardan olamam herhalde. mega holdings, titan vs.
Zincir marketlerden birinde çalışmak. En son bir akrabama haftanın 4 günü 15 saat çalışmasını isteyip aksi taktirde işten kovmakla tehdit etmişlerdi.
meslek olarak adlandıramıyorum ama insan ve hayvanların canını yakmamı gerektirecek bir iş yapamam. bir de trafiğe çıkmamı gerektirecek bir iş yapamam, üç saniye içinde stresten ölürüm.
Trafikten ve yükseklikten çok korkuyorum. Bu ikisinin olduğu herhangi bir işi korkudan yapamam.
Mavi yaka işlerin çoğunu yapamazdım. Özellikle beden gücü gerektirenler.
Beyaz yaka işlerden de satış. Mümkün değil asla kişiliğime uymuyor.
Yalnız asla asla da diyemiyorum. İnsan mecbur kalınca düşünmeği şeylere adapte olabiliyor.
İçerisinde içki, kumar olan hiçbir işte çalışmam.
yok. zaten yuz iste calistim. insan cok hizli adapte oluyor.
Hizmet sektörü.
3 yıl çalıştım 30 sene gitti hayatımdan.
beceremeyeceğim/yapamayacağım çok iş var misalen müzisyenlik, ressamlık vs. tonla, ama yapmam şu işi yapmam diyeceğim bir iş yok.
icra memurluğu dışında her işi yaparım.
Çiftçilik, hayvancılık yapamam.
@camussar arti 1. insanin hakikaten alisamayacagi bir sey yok.
ama tarim iscisi olarak calismazdim herhalde. cok agir.