Büyük küçük, önemli önemsiz, gerekli gereksiz her olumsuz durumda tepkisini azarlayarak, hatta ani öfke patlamaları ile gösteren bir yönetici ile hiç çalıştınız mı?

Azar işitince ne yapıyordunuz? Sessiz kalmak vs. tepki/cevap vermek vb. Sonra ne oluyordu? Ne kadar süre çalıştınız? Nasıl ayrıldınız?

(Önemli bir hata, gecikme vb. durumlardan bahsetmiyorum asla, genel iletişim tarzı eleştiri ve tenkit haline gelmiş, hani bir soru sorarken bile dövermiş gibi konuşan profilleri kastetmek istedim.)

Ek not: Azardan da kastım, hiç küfür ve hakaret olmadan ve hatta bağırmadan yüz ifadesi, beden dili ve cümleleri ile azarlamak.

Atıyorum ateş saçan ve öfkeden dolmuş gözler, tiksinir bir yüz ifadesi, kırmızıya dönmüş bir yüz, belirginleşen boyun damarları ile "bunu nasıl düşünemedin??11?!!" diyor ya da laf sokuyor ama bağırmak, hakaret vs. yok :))

 

biri bana bagirsa da anasindan dogduguna pisman olsa. boyle yonetmenin hafif yukselmeleri oluyordu ruh haline gore. yoneticisine sikayet ediyorum

ala09

calismistim. 10 yil onceydi. magaza muduru vardi milleti oyle sindirdigi herkes korkuyordu. bi gun herkesin ortasinda beni azarlayip molaya cikmami emretmisti. ben de, bas git lan cikmiyorum molaya demistim. ondan sonra herseyi rica minnet yaptirmaya calismisti. bu tipler genelde boyle karaktersiz oluyor.

buenosdias

üç buçuk sene kadar çalıştım, böyle ulu orta yerde bağırır çağırır, kendi ekibine laf söyleyerek iş yaptırmaya çalışırdı. alttan alta herkesin kuyusunu kazar, herkesi birbirine kırdırırdı, buna üç yıl içinde belki yüzden fazla kere şahit oldum. direkt benim yöneticim değildi o yüzden pek muhattap olmak zorunda kalmazdım ama kendi alanına dokunan benim takip ettiğim konularla ilgili çok laf sokmuştur. bu arada iş yeri kadar huzursuzluğa rağmen aşırı laçka bir iş yeriydi, yani o lafların edildiği kimselerin yüzü bile kızarmazdı geniş geniş hayatlarına devam ederlerdi. belki de bu yüzden o böyleydi, kim bilir. artı parantez: iş hayatımda hem tepeleri hem de dipleri gördüğüm, beni profesyonel hayata komple küstüren yerdir. minik bir türkiye simülasyonuydu adeta. of tüylerim diken diken oldu hatırlayınca. allah belanı versin fatih bey, inşallah rahat yüzü görmezsin.

o kadar huzursuz bir ortamda çalışıyordum ki artık işe giderken keşke bana kamyon çarpsa ama ölmesem ama kemiklerim kırılsa işe gidemesem diye dua ediyordum. psikolojim çok bozulmuştu, hayatımın en kötü dönemiydi. üç dört ay daha beklesem çok rahat edecekken (tüm yönetim komple değişecekti) bir araba parası tazminatımı yakarak üstelik de iş bulmadan işi bıraktım. biraz pişmanım çünkü bugünkü aklım olsa kendimi komple ofiste olup bitene kapar sadece işime bakardım, böyle küçük insanların neden böyle yaptıklarıyla ilgili de kendimde hata arayıp kafamı hiç yormazdım.

evde liyakat kalmamis

Evet Türkiye'de çalıştığım firmada genel profil buydu. Çok iyi bir tedarik zinciri müdürü vardı ama tarzı kötüydü. Ben onunla az çalıştım ama diger calisanlarla süper diyemem arası.

Ama fabrika müdürü vardi vallaha çocuk gibi azarlayan garip bir tipti. Ben çıkarken yurtdışına yerleştiğim için hepsine nasıl saçma bir iş ortami olduğunu anlatan bir dilekçe yazıp çıkmıştım.

Benden sonra 2 senede tedarik zincirinden totalde 10-15 kişi değişti. Fabrika müdürü de para yediği için ayrılmak zorunda kaldı.

Şu an böyle birine tarzinin bana uymadığını söylerim. Kendimde o özgüven var ama eskiden böyle değildi.

logisticsmanager

Yeni mezun olunca girdiğim dandik bir şirkette outsource olarak başka bir yere gitmiştim. İmamdan bozma IT müdürü deneyimsiz görüp istemedi (neredeyse hiç konuşmadık bile). Geri döndüğümde mahalle delikanlısı patron, önlisans mezunu arkadaşların yanında "fakülte mezunu olmakla olmuyormuş değil mi?" dedi, hiç çalışma ve kendimi gösterme fırsatımın olmadığını söylemeye çalışınca "başkasından önce kendinde hata ara" demişti. İki dakika sonra yanına gittim ve ayrılacağımı söyledim. Şimdiki özgüvenim olsa o an cevabını verir, hatta direkt kapıdan çıkıp giderdim :)

Bir süre akademide çalışıp girdiğim büyük bir şirkette karmakarışık yazılmış, açıklamasız kodları çözmekte biraz sorun yaşayıp bir şeyler sorunca "biz burada programlama öğretmiyoruz, zaten biliyor olmanı bekliyoruz" demişti. Çocukluğumdan beri kod yazan biriyim. Adamın her hali gergindi, bağırmamak için kendini zor tutar gibiydi. 1-2 yıl orada çalıştıktan sonra ayrılırken "şirket sana o kadar yatırım yaptı" diye bağırdı. Şimdiki özgüvenim olsa "ahaha saçmalama lan ne yatırımı" derdim.

Kaç yıldır kendim proje yönetiyorum. Genellikle kibarca rica eden, ekibe danışıp fikir soran ve teşekkür eden biri olmaya çalışıyorum. Her zaman çalışmasa da gereksiz hiyerarşiden kaçınmak, insanların değerli olduğunu ve bunun fark edildiğini hissettirmek önemli.

Kimse işyerinde yöneticisinin ruh hastalıklarına katlanmak zorunda değil.

fadetoreality

Çalıştım. En küçük hatada veya kendi istediği gibi olmayan bişeyde bağıran çağıran veya pasif agresif laf sokan biriydi. Bana sadece bir kez sesini yükseltmişti, onda da kalabalıktaydık ve kendisini çok sert bir şekilde uyardım. 1 sene çalıştım, sözleşmem bitince de oradan ayrıldım. Türkiye'de bir parça üst düzeylik gören çıldırıyor.

south park in kapusonlu uyesi
1

mobil görünümden çık