Yetenek ve edebi birikim iyi yazın üretmede ne kadar ağırlıkta etkilidir?




 

Zihinsel olarak bir yazar şair olabilirsin ama pratikte yazmak için okumak gerekir diye düşünüyorum. Yetenek pratiğe dökmeden anlamsızdır. Ressamın hiç resim yapmadan da gözlemi, iç görüşü vardır elbette ama bunu tuvale hiç dökmeden nasıl yansıtacak?

olaylar olaylar

Aşık Veysel okumuş mu, bilmiom

abuzer

kitap okumak modern dönemin bir beslenme biçimiyse, ne ile beslendiğinize bakın.
yazarlar/eleştirmenler/okurlar çevresinde misiniz? günlük rutin ne yapıyorsunuz? düzenli yazıyor musunuz? düşünüyor musunuz?(gerçek anlamda)
durmadan okumak ya da durmadan dinlemek yazar yapmaz. kavram, olay ya da duyguları anlamak/sindirmek gerekir.

sorunuza cevap: kitap okuyarak da okumayarak da yazar olunmaz. yazarlık ile kitap okumanın bağı zannedilen kadar kuvvetli değil.

ykyt

bu ne yazdığına göre değişir. oyun yazıyorsa/yazmak istiyorsa zaten hayatın içindeyse gördüğü olaylardan etkilenebilir ve motive olabilir. onlardan aldığı parçaları karıştırıp birleştirerek yazabilir. bir yaratıcı üretim yapmak için istemesi lazım öncelikle. bu istek nasıl ve neyle ortaya çıktı, bunun genellikle başkalarının üretimlerini görerek ve onlardan etkilenerek ortaya çıktığını düşünüyorum. kişinin ilham aldığı etkilendiği şeyler ne ise kendi işinde de onlar ortaya çıkar. şiir okumayan birinin şiir yazmak istemesi roman okumayan birinin roman yazmak istemesi bana çok ikna edici gelmiyor.

"yazar olmak istemek"le roman/öykü/vb yazmak istemek aynı şey değil. birincisi unvan prestij ünlü olma isteği gibi şeylerle ilgili gibi geliyor bana.

yetenek fikri bir şey üretmek isteyen kişinin arkada bırakması gereken bir şey bence. kontrol edemeyeceği bir şey sonuçta. yapıp yapamayacağı ve yaparken keyif alıp alamayacağını deneyip görmekten başka yolu yok. ve bir noktada bu denemeyi yapmak için kimsenin ona izin veremeyeceğini kabul etmesi lazım.

bir de bu işin diğer insanlar tarafından tanınma boyutu var. her gün bir paragraf günlük yazıp kendime yazar diyebilirim. ya da herhangi bir insanın bir şeyler yazması ve yazar kimliğiyle kendini tanımlamasında herhangi bir sorun yok bence. ama başkalarıyla bunu paylaştığımda bana yalancı dememeleri için ortaya kabul edilebilir bir şey koymam lazım. bu da genelde düzenli olarak üretim yapmakla ve bu üretimden benim aşağı yukarı memnun olmamla ilgili. nitelik her zaman tartışılabilir bir şey.

curious mind

Olunmaz. Edebi birikimi olmayan kişi o günün şartlarında edebi bir eser ortaya koyamaz. Yazacağı şeyler ancak güzel kafiyeli bir şiir olur ama sönük kalır. Öykü/roman yazsa, akıcılığını ve etkili anlatımı kotaramaz.
Aşık Veysel bile mesela sözlü gelenekten gelir ve kendisinden önce gelen ozanlardan etkilenmiştir. O da benzer şekilde bağlamayla sözlü eserler vermiştir.

Flaneur

Günlük hayatta kullanılan kelime sayısı Edebiyatın ihtiyaç duyduğu kelime sayısına kıyasla çok azdır. Bir insan bildiği kelime sayısıyla düşünür ve anlatır. Bunun sığlğı ve derinliği bilinen ve kullanılan kelime sayısıyla ölçülür ki bu da ancak çok okumakla iyileştirilebilir.

Mirket

Olunmaz. Neden olunmaz? Çünkü edebiyat bir kültürdür, eğer saf betimleme yeteneğiyle bu alana girersen mağara duvarlarına resim yapan yetenekli paleolitik dönem insanından farkın olmaz.

Bir filolog olarak en azından Homeros'dan itibaren ne var ne yok okumadan bir insanın edebiyatçı olmakla uğraşmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu da epey bir okuma, yıllar sürecek bir eğitim demek. Eski Yunan edebiyatını, Bizans da dahil Roma edebiyatını, bunların Ortaçağ'daki sürekliliklerini, Hristiyan edebiyatı ve Kutsal Kitap da dahil olmak üzere yutacak bu kişi. Oradan modern zamanlara geçecek. Tabi bu örnek sadece batılı edebiyat için geçerli. Diğer kültürel alanlarda diğer dinamikler devreye giriyor.

Kayzer1919

Bence okumakla yazmak birbirinden bağımsız şeyler.

Yani "okumadan yazılmaz" desek, okuyanın yazabileceğini ima etmiş oluruz. Halbuki hiçbir şey okuyarak, izleyerek, dinleyerek öğrenilmez. Deneyip, feedback alıp, mesai harcayarak olur.

Konu edebiyat olunca biraz garip gibi duruyor ama şöyle düşün, sadece okuyarak ya da izleyerek iyi bir duvar ustası da olamazsın, gidip taşları üst üste koymaya başlaman lazım. Duvar yıkılıyorsa yanlış yapıyorsun demektir. Ustan olursa hızlı ilerlersin.

Şiirde durumun farklı olması için bir sebep göremiyorum.

plutongezegendegilmi

@cosmic+1
Görüyorum ve arttırıyorum. Değil yeteneğe reklama bile gerek yok. Amaç yazar olmaksa gider parasını verip kendi kitabını bastirirsin olur biter.

j r r tolkien hayrani

bence olmaz. başkalarının bu işi nasıl yaptığını görüp daha iyisini yapmaya çalışacaksınız. bir şeyi daha önce kimsenin anlatmadığı gibi anlatmaya çalışacaksınız.

co2s2

Şarkı sözünü de şiir klasmanına sokarsak Yıldız Tilbe ilkokul mezunu ve gayet de yazmış. Mesela kış güneşi, bence gayet iyi şiir olsaydı bile.

marla is in my head
1

mobil görünümden çık