Valla ben de markete gittiğimde özellikle son iki senedir pek de bir çeşit olmadığını düşünüyorum. Sadece sebze meyve değil ama ambalajlı ürün çeşitliliği de azaldı sanki.
yoo haklısın. sebzeyle et yine EH İŞTE, nispeten düzgün beslenen ve çok sağlıklı olan insanlar biliyorum; yani sanırım hormonlu, antibiyotikli, zartlı zurtlu olmasına rağmen atıyorum brokoli, ıspanak, dana eti vs. yemek hâlâ market ürünlerinden daha iyi... ama dünyanın hemen her yerinde zenginler haricinde insanlar zaten ya kuş kadar yiyor ya da karbonhidrat bombası, saçmasapan şeyler tüketmek zorunda kalıyor. bilinç yok genel olarak, bilinç olsa para veya ürün yok.
"zengin" derken avrupa'da 3 bin euro maaş alan kişiyi de kastediyorum bu arada. çünkü avrupa'da vasat üstünü geçtim vasat yaşayan birisi bile muhtemelen dünyanın en zengin %10'u arasındadır. nispeten temiz, sağlıklı meyve/sebzeye erişimi vardır. bizim yok mesela, anca çok paran varsa doğal ürünlerin peşine kendin koşup araştırırsın ama onda da regülasyon filan hak getire, yumurtaya tavuk boku sürüp yanına saman ekleştirip organik diye satarlar; doğru mu, değil mi, bilemiyorsun.
son 20-30 yılda kalp hastalıklarının, obezitenin fırlaması sürpriz değil. standart diyet aşırı şeker ve çok fazla işlenmiş ürün içeriyor. ciddi ciddi corn flakes ve sütün sağlıklı ve yeterli bir kahvaltı olduğunu düşünen insanlar var mesela... medya yoluyla da insanların "normal" algısını değiştiriyorlar. öyle ya, bugün doğan bir çocuğun içinde yetişeceği reklam/sosyal medya ortamını düşün. bu bebe biraz açık gözlü değilse, kendisi araştırmazsa neyin sağlıklı olduğunu asla bilemeyebilir bile...
kısacası tüm para bir avuç zenginin elinde; geri kalan insanlar da elindeki üç kuruşu karbonhidrat deposu, sağlıksız besinlere vermek zorunda kalıp aynen o zenginlerin eline geri sayıyor :) hadi kamboçyalı bir çocuk "ben sağlıklı olacağım, haftada üç gün kırmızı et yiyeceğim, ketojenik diyet yapıp kafama gözüme zeytinyağı süreceğim" desin bakalım... bir ay çalışsın, üç günlük yemek masrafını anca karşılar. e ne yapıyor garibim, basıyor karbonhidratı. hadi o taraflarda en azından fakir oldukları için çok şişmiyorlar ama türkiye gibi, abd gibi fakirlerin kendini "potansiyel zengin" zannettiği topraklarda işte millet bol bol ucuz gıda ve sağlıksız gıda tüketebildiği için davul gibi şişiyor. bir örneği de benim.
uretilen yiyeceklerin neredeyse yarisinin cope gittigini dusundugumuzde haksizsin diyebiliriz rahatca.
Söylediklerinizin yüzde 95'i yanlış. Tek tek çürütmeye üşendim. Sadece şunu yazayım. Hayvanlara alan açmak için Amazon Ormanları yok edildi. Amazon Ormanları dünyanın akciğerleri. Küresel ısınmaya neden en büyük etkenlerden biri de aşırı et tüketimi. Dünya et tüketiminin zirvesini yaşıyor. Gelecekte et tüketimi azalmak zorunda. Asıl bundan sonra yapay et yiyeceksiniz.
www.tarimdunyasi.net
Muhtemelen ciftcinin devamli aglamasina inaniyorsun.
Almancilar,esnaf,ciftci devamli zarar ettiginden bahseder ama etmezler.
Herkese acik veriler var oturup senelik uretimlere bakip kendi kendini curutebilirsin.
Turkiye hayvani boyutlarda tarim yapiyor ama bizim sofraya kalitelisi gelmiyor.
dissendium Biraz abartarak dalmış olaya Amazon ormanları dünyanın akciğeri değil tabii Amazon ormanları %20 oranında oksijen üretir onu da lokal olarak oradaki canlılar tüketir, dünyadaki oksijen ihtiyacının %70-80'ini okyanuslardaki algler üretir, yani amazon ormanlarının tamamı da yok olsa yapay et yemek zorunda kalmayız.
Güncel teknolojilerle tarım, verimliliği yüksek bir alan haline geldi. Örneğin ABD'de 1800'lerde nüfusun %68'i tarımda istihdam edilirken şu anda bu oran %1.3. Çok daha az insanın çalışmasıyla çok büyük kitleler beslenebiliyor. Türkiye'de de, Antalya'nın ovalarını gezseniz örneğin, ne kadar büyük tarım potansiyelimiz olduğunu görebilirsiniz. Çiftçinin verimliliği, yerel üretim-satıştaki karlılığı ile ilgili sorun olabilir, bu anlamda gıdaya erişmekle ilgili sıkıntılar da yaşarız belki sektörü bilemiyorum ama yüksek verimlilikle yapılan tarımla çok insan beslenebiliyor onu biliyorum.
Hollanda'yı araştırırsanız topraksız hatta güneşsiz tarım yapan işletmelerle kısıtlı alanda, daha az su, daha az enerji tüketerek dünyanın en büyük sebze ihracatçısı haline geldiğini göreceksiniz. Bunu da teknoloji, inovasyon ve yüksek verimlilikle başarıyorlar. Bunun için yıllardır emek ve para harcıyorlar tabi.
Efenim bi insanın peynir yemesine gerek yok.
Süt zararlı
Yapay et sağlıklı vs
Bu gibi haberler gıda kıtlığını topluma kabullendirme çabasının öncülleri sadece
Dünya ciddi gıda kıtlığının ve su kıtlığının eşiğinde. Türkiye acilen tarım ve hayvancılık yapmalı