ofis ortamında bir odada 7 çalışanız herkes erkek. en küçüğü benim yaşım da 31. beni ailem tüm yazılı ve yazılı olmayan toplum kurallarını öğreterek yetiştirdi. bu konuda kendileri de çok hassastır. dolayısıyla bende de aşırı hassasiyet gelişmiş olabilir. neyse.

şimdi günün muhtelif saatlerinde arkadaşlarım kimisi 1 saate yakın telefonla konuşuyor hepimiz net şekilde duyabiliyoruz. kimisi çekirdek çiğniyor 1 saat onu dinliyoruz. kimisi sakız çiğniyor cart curt (bu arkadaşı uyardım sakıza karşı ekstra hassasiyetim var) azaltsa da bazen hala çiğniyor. kimisi açıyor dizisini hoparlöre veriyor bir saat onu dinliyoruz. işin garip yanı kimse de birbirine hiçbir şey söylemiyor.

ortalama bir dostluk oluştuğu için aramızda ben de bir şey söyleyemiyorum. arada bir laf çakıyorum ama anlamıyorlar. ya da işlerine gelmiyor. mizacım biraz serttir şaka yollu söylediğim şeyleri bile fazlaca ciddiye alıp alınanlar oluyor. bu durumda aramızın bozulmasını da istemiyorum.

bende mi bir anormallik var? eğer sıkıntılı olan bensem psikolojik tedavi almayı düşünüyorum. onların o hallerini görüp işittikçe başıma ağrılar iniyor. teşekkürler.

 

sen haklısın. öyle bir ortamda başkaları duyacak şekilde telefonla konuşulmaz, çekirdek çitlenmez, dizi izlenmez, sakız da sinir bozucu olabilir ama ona net olarak bir şey diyemiyorum, olmasa iyi olur tabii.

veritaslibertas

Haklısınız.
benzerlerini kısmen yaşadım diyebilirim.
psikolojik tedavi değil de bu gibi şeyleri görmemezlikten gelebilmek burada önemli.

Ailenin (genel) kuralları öğretmesi güzel bir şey tabiki de. Sorunlar ise özelde yaşanıyor.

Erva

Dostum sen haklısın da açık ofiste tam bir sessizlik elde etmen imkansız. Her yerde aynı sıkıntıyı yaşayacaksın. Çok rahatsız ediyorsa gürültü engellemeli güzel bir kulaklık almanı öneririm.

roket adam

bu tamamen yetiştirilme tarzı ve görgüyle alakalı. ben de üniversite yıllarımda bir sene yurtta kaldım, insanların ne denli denyo olabileceğini orada öğrenmiştim.

sizde bir anormallik yok belki biraz mizofoni vardır o da problem değil. insanlar nerede ne yapmaları ya da yapmamaları gerektiğini bilmiyorlar gerçekten.

wild honey suckle

7 kişinin olduğu bir ortamda böyle problemlerin yaşanması normal. doğru demiyorum, normal diyorum. her yerde var. tek tek, üşenmeden uyarmak lazım. kalem kalem bakarsak:

telefon : iş ile ilgili konuşuyorlarsa, bir şey demek mümkün değil ama şahsi telefon görüşmeleri için, "abi şahsi görüşmeleri, özellikle uzun olanları oda dışında yapsak, çalışrken konsantre olamıyorum" denebilir.

çekirdek : ne alaka gerçekten? "abi yemesek burada çekirdek, çok alakasız? iş ortamında hem konsantrasyon bozuyor, hem de pislik çıkartıyor"

sakız : "abi biraz daha sessiz çiğnesen, cakkıdı cakkıdı sinir bozuyor"

diziyi hoparlöre vermek : "abi hoparlöre bari vermesen? çalışıyoruz burada, bir yandan senin dizini takip ediyoruz. çalışırken dizi seyretmek en baştan yanlış da, en azından kulaklıkla dinlesen daha iyi"

tabii bunların hepsini sürekli söylemeniz halinde, nasıl dayak yersiniz bilemem.

co2s2

@co2s2 bu cümleler sürekli aklımda tekrarlanıyor. ama bunu sadece benim sorun ediyor olmam farklı bir problem doğuruyor. bu sefer suçlu, uyumsuz ben olacağım. çok acayip.

sormayageldim

Sanırım burası bir devlet dairesi. Yoksa çekirdek çitlemek, dizi izlemek falan hayal edemedim. Ofis ofis değil sirk olmuş.

Son derece haklısınız bu arada. Son 50 yılda köyden kente hızlı göçün ve şehir hayatına uyum sağlamak şöyle görsün, büyük bir dirençle medenileşmeye, nezakete karşı direncin sonucu bu. Şehirlerde yaşayan insanların %90'ının toplu yaşama kurallarından, nezaketten, görgüden falan haberi olmadığı gibi bu kavramları küçük görüyorlar. İzlediği diziyi hoperlöre veren adam senin ondan rahatsız olabileceğini sadece düşünmemekle kalmıyor, aklına gelse bile bunu umursamıyor. Öenmli olan onun istediği çünkü. Bu adamın ailesi de böyle, komşusu da böyle. Bu yüzden apartmanlar bir gürültü cehennemi, toplu taşıma bir sinir harbi. Toplumun geneli böyle olduğu için artık bu davranışlar ayıplanmıyor da. Yani dizi izleyen adama normal şartlarda bu yaptığının seni rahatsız ettiğini söylemek bile onun adına seni utandırırken, adam sana rahatlıkla dinlemek istemiyorsan kulaklık tak diyebilir. Bu onu utandırmıyor çünkü. bunu sana kurduğu üstünlük olarak bile görebiliyor.

Psikolojik tedavi kısmını düşünebilirsin ileride ama bunun sebebi toplum kurallarına entegre olamama zorluğu değil, toplumun sende yarattığı tahribatı nasıl aşarım şeklinde olacaktır.

thracia

sesli sesli dizi izlemek, gayet medeni ve batılılı bir hareket. bu şehirli olmanın problemi. köylülükle bir alakası yok. benim köyümde dizi izlenmediği gibi çekirdek de yiyen yok. cakkıdı sakız çiğneyenleri kovduk zaten.

onlar gibi karşılık vermek senin için daha konforlu olur. çünkü bi yerden sonra "amma uzattın be" filan diye çamura yatacaklardır.
onlar dizi açıyorsa sen kur ofise 2+1'i kökle diziyi. sorana da sizin sesinizden etkilenmemek için dersin.

comp

hepsini uyar, anlamazlarsa müzik açarak karşılık ver.

hepsi anormal. dizi ve çekirdek neymiş yahu? patron da mı yok kimse bi şey demiyor mu? bi kere herkesin kulaklık kullanması lazım kısa şeyler harici.

jelly bear

haklısınız ama çok takmayın.

ya ben lan neyse

Eğer iletişim ve hitabet becerilerin master degree değilse 7 kişiyi değiştiremezsin ve ikna da edemezsin. İstenmeyen adam olmayı göze alıyorsan inadına davran tabi. Yoksa yerden göğe kadar haklısın. Bazı şeyler böyledir fakat, yapacak bir şey yok…

her giriste sifresini unutan adam

Harbiden biz sayılı insanlardanız sanırım.

Benim de ailem çok hassas eğitim verdi. Annem "öndekinin masasına bile dokunup rahatsız etme" derdi. Hayata atılınca sığır gurühla karşılaştım.

kullanilamayan ruhumuzlar
1

mobil görünümden çık