Altyazısız anlaşılmamasının nedeni sözükleri bilmiyor olmanız değil fark ettiğiniz üzere, çünkü altyazı açıkken %90-95 anlıyormuşsunuz.
Anlamıyorsunuz çünkü konuşurken genellikle sözcüklerden çok kalıplarla konuşuyoruz. Sözcükler cümleler içinde eriyip gidiyor. Dolayısıyla konuşma kalıplarına, deyimlere, genel ifade tarzlarına aşina olmanız lazım. Aslında gün içinde kurduğumuz cümlelerin çok azı özgün.
Yapamayacağınızı söylediğiniz şeyleri bir kenara koyarsak kitap okuyabilirsiniz. Ancak kitap okurken bir cümlede ne yazdığını tam olarak anlayıp içinize sindirmeden diğer cümleye geçmeyin. Çok kısa sürece büyük ilerleme kaydettiğinizi göreceğinize eminim. ~400 sayfalık tek kitap dahi ciddi bir etkide bulunacaktır anlama kapasitenize. Bu arada sözlük olarak ingilizce - ingilizce sözlükleri kullanmalı ve klasiklerdense, günümüzde yazılmış kitapları okumalısınız.
Kendinizi okumak için manipüle etmek amacıyla gevezelik dolu ya da erotik içerikli kitaplar seçebilirsiniz. Kitabın entelektüel yönüne çok odaklanmayın. O kitabı bitirmenizi sağlayacak şey neyse onu yapın.
Sitcom'larda da böyle mi oluyor? Ben mesela Mad men'i altyazısız izlemeye çalıştığımda aşırı zorlanmıştım ama yıllardır himym, friends, seinfeld gibi sitcomları altyazısız izleyebiliyorum, elbet kaçan kelimeler oluyor ama genelde günlük dil kullanılıyor zaten. Komedi dizisi öneririm o yüzden başlangıç için.
konuşma eşit değildir dinleme, tabi biriyle anlaşmaya çalışmanın yararı olurdu da şart değil. alt yazıyla anladığınıza göre kelime ya da dil bilgisiyle ilgili sorununuz yok, kulağınız kelimelerin söylenme şekline alışkın değil sadece. signore'nin dediği gibi friends gibi sitcomlar bu iş için biçilmiş kaftan. ya da günlük dil kullanılan başka videolar da olur. casey neistatın vlogları mesela ing alt yazıları düzgünse. kulaklıkla telafuzlara dikkat ederek dinleyin, alt yazının açık olması da sorun olmaz. amaç kulağınız alışsın en basit kelimelerden başlayarak.
burada aksan da önemli. tükettiğim içeriklerin %95i amerikan olduğu için onu gayet rahat anlarken ingiliz aksanında o kadar rahat değilim. o yüzden aksanlar arasında fazla gidip gelmeyin bence başlangıçta. en erişilebilir olanından (amerikan için daha çok seçenek var) başlayın ve oradan devam edin. tabii ki amerikanın içinde de farklı aksanlar var ama dizilerin çoğunda konuşulan dil epey yakın birbirine.
bonus: ingilizcedeki farklı aksanları taklit eden bi adamın eğlenceli videosu youtu.be
Altyazi acik dediginiz ingilizce alt yazi mi Turkce mi? Onu tam netlerstiremedim yazdiklarinizdan.
Onun haricinde daha cok dinleyecek ve daha cok okuyacaksiniz. Gizli bir taktik yok. Muhtemelen istediginiz seviyeye gelecek kadar ugrasmamissiniz simdiye kadar. Ingilizce'de "paying your dues" derler. Ugrasmaya devam. Ben ingilizce hazirlik okurken okulun ve odevlerin haricinde gunde 4-5 saat calisirdim cesitli metodlarla. Kitap okuma, film izleme, yazi pratigi, internette chat... akla gelebilecek her sey.