Küçük bir ilçede eve hapsolmuş durumdayız. Onun bir iki arkadaşı var. Benimkiler memlekette.

3-4 gün epey tartıştık. (Büyüklerin karışkanlığı sebebiyle) Artık ağzımızı açacak mecal kalmadı. İki taraflı bir bitkinlik hali var.

Nasıl aşıyorsunuz bu süreci?

edit: eve hapsolma sebebimiz kış, pandemi, sosyal olanakların küçük ilçede kısıtlı olması gibi

 

ailelerin evliliğe karışması çok sakıncalı. buna izin vermemeniz gerekiyor. taraflardan birini bile izin vermesi süreci daha çok içinden çıkılmaz bir hale sürükleyebilir. karışan kendi aileniz ise ve siz bunu istemiyorsanız bunu ailenize söyleyin. eşinizin ailesi ise bunu şu an eşinize karşı dile getirmek tartışmanın fitilini tekrar ateşleyecektir.

eve hapsolma sebebiniz nedir? covid pozitif misiniz? bu sorunun cevabına göre devam edeceğim.

beter mi

Her evliliğin dinamiği tabii ki farklıdır ancak biz tartıştığımız her durumda sakinleştikten sonra mutlaka konuşuruz, yani karşı tarafın hangi davranışının beni incittiğini söylerim aynı şekilde ondan da söylemesini beklerim asla içimize atmayız iletişimde kalmak çok önem taşır muhakkak sakin bir şekilde meramınızı dile getirin derim.

mirty

Git yanına biraz sarıl, gözlerine bak gülümseyerek. Aşılmayacak sorunlar değil. Bu meseleyi tatlı tatlı konuşalım mı de.

Sonra konuşurken isim vermeden genel olarak konuş, işte aileler evliliklere bu kadar müdahil olmamalı gibi genel cümlelerle. Siz karı kocasınız, evliliğin ilk günlerini bi hatırla, ne kadar mutlu olduğunuzu vs. Hakkaten aşılmıyacak bi sıkıntı değil. Ama konuşmayıp üstünü kapatma yoluna gitmeyin sakın, daha sonra daha büyük patlak verir. Konuşmaya da mümkünse neticeye kavuşturmadan ara vermeyin, ya da bitirmeyin..

Sözee başlarken güzel bi cümleyle (seni çok sevdiğimi biliyorsun vs)başla, bitirirken de yine güzel bi cümleyle bitir.

Hallolur, merak etme.

antihero

Her ilişkide sanırım senede en az 1-2 kez böyle dönemler oluyor, tartışma girdabından birkaç gün çıkamıyorsun. Eğer elle tutulur bariz bir sorun yoksa ortada biz tartışma konusunu tekrar gündeme getirmeyip rutine dönmeye çalışıyoruz. Ama ortada hiçbir sorun yokmuş gibi de davranmıyoruz. Sizin durumunuzda mesela "İkimiz de çok bunaldık, paso birbirimize patlıyoruz." deyip tartışma konusunu hiç açmadan bu ara sürekli tartıştığımız gerçeğini geyiğe vururdum sanırım.

Bir de ek olarak "ben dili" diye bir şey var. Atıyorum mesela "Çok dağınıksın, hiçbir şeye elini sürmüyorsun." şeklinde saldırmak yerine "Evi sürekli tek başıma toplamak beni çok yoruyor." diyerek olayı kendine çeviriyorsun. Ya da "Hep başkalarıylasın, bana hiç vakit ayırmıyorsun." demek yerine "Az vakit geçirmemiz beni üzüyor, kendimi yalnız hissediyorum." gibi yine kendinle ilgili bir yorumda bulunarak sıkıntını dile getiriyorsun. Tartışmalarınızda bundan yararlanabilirsiniz. Benim çok çabuk öfkelenen eşimde bile işe yarıyor.

Edit: "İçinize atmayın, sorunları konuşun." önerilerine ben de katılıyorum. Yukarıda söylediklerim en ufak şeyin büyüyüp tartışmaya döndüğü dönemler için geçerli. Sürekli birkaç farklı sebepten tartışıyorsanız bu psikolojiktir. Ama sürekli aile sebepli tartışıyorsanız tabii ki de konuşmak gerek.

jacque

her ilişkide yaşanan her tartışma yorucudur.

yapıcı olmaya çalışarak aşmanız lazım, yoksa ilişkiler yürümez.
kim daha az sinirliyse, onun diğerine yaklaşması gerekir.
önemli olan sizin ilişkiniz.
büyüklerin bu ilişkide çevresel faktör olmak dışında bir işi olmamalı.

blatta hiberna

psikoloji kaldıysa sevişilerek aşılır

karakter farklılıklarına bağlı sorunlar ayrı kategori ama anlık yaşanan kötü olaylara bağlı sorunlar daha çok hatalı tarafın çabasıyla çözülmeli
bu olmazsa "intikam" "karma" devreye giriyor zaten

bir soru sorcam
1

mobil görünümden çık